4.Bölüm=Ölüm Korkusu

37 32 8
                                    

"Hayal eğer tam şu an uyanmazsan okula geç kalacaksın, geç kalırsan ne olacağını biliyorsun." o kadar uykum vardı ki zar zor kalkabildim. Annemi odamdan postaladıktan sonra doğruca lavaboya gidip ellerimi ve yüzümü soğuk bir suyla yıkadım ardından okul kıyafetlerimi giyip mutfağa doğru ilerledim. Annem kahvaltı hazırlamıştı ama pek aç olmadığım için ağzıma birkaç peynir ve domates alıp evden çıktım. Yolda müzik dinleye dinleye gidiyordum, vaktim vardı ve Bu müziğe bayılıyordum.

"İnsan sahipsiz kalır ya,

anlar o zaman hep sendin, hep özeldin nefes almak zor

üstüm başım altüst olmuşum

bana verilen candan hesap sormuşum"

                                                                                   (Mavi Gri/Altüst Olmuşum)

Minibüsten inip okula doğru yürümeye başladım.

Minibüsten inip okula doğru yürümeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sınıfa girdiğimde Emir'i gördüm. Gözlerim birden irileşti. "Hay s*çayım, tamamen aklımdan çıkmış." Emir yanıma doğru geldi "Of bu Ayaz'ı parçalayacağım." asla bu şeyi giymek istemiyordum ama mecburdum. "Of bende mi giyeceğim şimdi?" tam bu sırada Ayaz sınıfa girdi ve sorumu duymuş olacak ki "Evet, hadi giy de gel bakalım." sinirli bir şekilde elindekini aldım ve lavaboya gittim. Üzerimi değiştikten sonra yavaş yavaş sınıfa ilerledim. Herkes bana bakıp gülüyordu, gülünecek ne vardı alt tarafı üstünde BEN BİR KÖLEYİM yazıyordu. Kendimi avutarak sınıfa girdim gözlerim Ayaz'ın gözleriyle buluştuğunda gülümsedi ve bu sinirimi bozdu. Aslında gözleri inanılmaz derecede güzeldi sanki tüm dertleri alıp götürürmüş gibi öyle derin öyle manalı, of yine ne saçmalıyorum ben. "Emir sırasına oturmuş ders çalışıyormuş gibi yapıyordu fakat çalışmadığı çok belliydi o da belli ki utanıyordu. Sırama oturdum, Ayaz'ın bana doğru yaklaştığını görünce gözlerimi devirdim ve "Ne istiyorsun?" dedim. Alaycı bir şekilde gülümsedi. "Çok yakışmış, bu kadarla yetineceğimi düşünmemişsindir herhalde" az önce söylediğimin aynısını söyledim. "Ne istiyorsun?" , "Ne bu acele öğrenirsin sabret" hoca sınıfa girdiğinde Ayaz da yerine geçti. Ders boyunca kimseyle göz göze gelmemeye çalıştım. Dersin ortalarında kapı tıklatıldı, içeriye giren kişiyi görünce gözlerim kocaman açıldı. Bu Sevim'di ne işi vardı burada? artık bu okulda mıydı? gözleri benim gözlerimle buluştuğunda ikimiz de gülümsedik. Zil çalınca direk Sevim'in yanına koştum. "Senin ne işin var burada?" , "Geldiğime sevinmedin mi?" sıkıca sarılıp "Saçmalama, çok sevindim sadece şaşırdım keşke haber verseydin." dedim. "Benim için de sürpriz oldu." sinsi bir şekilde güldü kaşlarımı çattım. "Neden öyle gülüyorsun?" , "Eniştemi göster bana" ağzım şaşkınlıktan açıldı. "Kızım ne eniştesi?" sinsi gülümsemesi yüzünden silinmiyordu. "Ayaz mıydı neydi" kaşlarımı kaldırarak "Ne eniştesi saçmaladın iyice böyle şeyler söyleme Sevim yoksa kalbini kırarım, Ayaz şuradaki" Emir ile konuşan Ayaz'ı Sevim'e gösterdim. O sırada Ayaz ve Emir bizim yanımıza geldiler. "Sevimli tost hayırdır hangi rüzgar attı seni  buraya?" , "Bilmem" Ayaz konuşmaya dalınca hepimiz ona baktık. "Emir, Hayal gelin benimle." "Oğlum daha ne yaptıracaksın nereye gidiyoruz." Sevim de dahil hepimiz Ayaz'ı takip ediyorduk. En sonunda kantine geldiğimizde dayanamayıp konuştum. "Niye getirdin bizi buraya?" bana doğru dönüp pis pis sırıttı ve parmağıyla beni işaret ederek "Evet, ilk kurbanım sensin, Emir siz şu masaya geçin ve izleyin." içimi bir korku kapladı ama kendimi avutmaya çalıştım, sonuçta okuldaydık ne yaptırabilirdi ki? "Sevgili numarası yapacağız." gözlerim koskocaman açıldı. "Ne! n-ne saçmalıyorsun sen?" hafif sırıtarak, "Şimdi şu kızların yanından geçeceğiz sende kızlara dönüp siz benim sevgilime mi baktınız diye olay çıkaracaksın." dedi. Gözlerim daha da açıldı, "Şaka yapıyorsun herhalde" , "Şaka değil hadi" birden elimi tuttu ve beni sürüklemeye başladı. Emir'in gülme sesini buradan bile duyabiliyordum. Kızların yanına geldiğimizde Ayaz bana hadi dercesine göz kırptı. Bende birden adını bile bilmediğim kızıl saçlı bir kıza bağırmaya başladım. "Sen benim erkek arkadaşıma mı baktın az önce?" kız kaşlarını çatıp ayağa kalktı. "Ne diyorsun kızım sen?" elimi havaya doğru sallayıp "Bana bak senin o gözlerini oyarım duydun mu pis şıllık" şuan kendimden aşırı derecede utandım. Herkes bize bakıyordu. Emir kahkaha krizine girmişti. Kız birden atarlanmaya başladı. "Hadi oysana, ne sanıyorsun sen kendini yer cücesi" göz ucuyla Ayaz'a baktım, halinden o kadar memnun görünüyordu ki utanmasa mısır patlatıp bizi izleyecekti. Kız birden üzerime yürüyüp "Sana diyorum" deyince bende birden saçına yapıştım kız çığlık atmaya başladı. "Bir daha bana ve sevgilime bulaşırsan seni parçalarım duydun mu?" , "Bırak saçımı a-aah" , "Duydun mu dedim." , "Ya tamam duydum, bırak" kızın saçını bıraktım ve yürümeye başladım. Ayaz ile hala el ele tutuşuyorduk. İkimiz de bunun farkına varıp aynı anda elimizi çektik ardından Emir ve Sevim'in oturduğu masaya doğru ilerledik. "Vay be neymişsin sen" , "Damarıma bastı" Emir kahkahasına ara vermiyordu Sevim'de ona eşlik etmeye başladı, Ayaz'a dönüp "Oldu mu? tamam mı? mutlu musun?" bana doğru yaklaşıp "Oldu, çok iyiydin" dedi. Gözlerimi devirdim. Zil çalınca hepimiz sınıfa doğru yürüdük. Ayaz'ın bana sürekli kaçamak bakışlarını yakalıyordum. Buna aldırış etmeden sırama oturdum, hoca da bir iki dakika içinde geldi. Dersi konsantre bir şekilde dinliyordum. Dersi böyle iyi dinlediğim zamanlar çok sık olmuyordu. Emir arada bir kağıt fırlatıyordu ama ben artık dayanamayıp hocaya söyleyince durdu. Zil çalınca Sevim'in yanına gittim. "İyi ki geldin" bana içtenlikle gülümseyip "İyi ki, yoksa eniştemi nasıl görecektim." dedi gözlerimi devirdim ve burnumdan sinirli bir nefes verdim. "Sevim, bak çok ciddiyim komik değil yapma şunu" iki elini birden teslim olmuş gibi kaldırarak "Tamam tamam kızma" , "Kızlar" Ayaz'ın seslenmesiyle Sevim'le başımızı  Ayaz'a çevirdik. "Sıra Emir'de" sinsi bir şekilde gülümsedim bakalım Emir ne yapacaktı? zaten gülmek için yer arıyordum. Sevim'in elinden tutup Emir ve Ayaz'ı takip ettik, yine kantine geldik. "Ee Emir ne  yapacak?" Ayaz bana dönüp "Görürsün" dedi. "Gelin şuraya geçelim" hep birlikte masalardan birine oturduktan sonra merakla Ayaz'ın ne yaptıracağını bekliyorduk. "Evet Emir, şimdi tam şurada Tüm hayvan seslerini çıkar ama gür bir sesle" Sevim'le kendimizi tutamayıp güldüğümüzde Emir suratını buruşturdu. Birden gözüm Ayaz'a kaydı ve onun da bana bakıp güldüğünü gördüm ben bakınca hemen gözünü kaçırdı. Keşke kaçırmasaydı da gözlerine uzun uzun baksaydım, of şu iç sesim artık bir sussun lütfen. Emir istemeye istemeye ayağa kalktı ve kantinin tam ortasında durup sırasıyla köpek sesi, kedi sesi, maymun sesi gibi sesler çıkarmaya başladı neredeyse tüm hayvan seslerini çıkarmıştı. Herkes Emir'e bakıp kahkahalar atıyordu biz de onlardan farklı sayılmazdık. Emir'e acımaya başlamıştım. Ayaz da dayanamayıp eliyle Emir'e gelmesini işaret etti. Emir öfkeli bir şekilde sandalyeye oturdu. "Pislik, hıh küstüm senle rezil ettin beni herkese karizmamız yerle bir oldu" ben kahkahalara boğulmuştum. Zil çalınca ayaklandık ve sınıfa gittik. Ayaz bize daha bir şey yaptırmayacağını bize acıdığını söyleyince biz de Emir'le üzerimizdeki tişörtü çıkartıp okul kıyafetlerimizi giymiştik. Dersleri böyle bir bir atlattıktan sonra çantamı toparlayıp sınıfın kapısında Sevim ve Emir'in gelmesini bekledim. Sevim yanıma geldi. "Hayal'im ya benim bir işim çıktı ben gelemeyeceğim sen git" dudaklarımı bükerek "E sen bilirsin" dedim. Sevim yanımdan geçip gitti. Bende Emir'i beklemeye başladım. Emir ve Ayaz birlikte geldiler Emir konuşmaya başladı. "Hayal alemim bizim Ayaz'la bir işimiz var sen git" ofladım ve "Tamam" dedim. Tek başıma yürümeye başladım Emir ve Ayaz da biraz arkamdan yürüyorlardı. Okuldan çıkıp bir ara sokağa girdim.

                                                                        Sevim'in Anlatımıyla

"Bir problem çıkmayacak değil mi? dediklerimi harfi harfine uygula,  bitir işini" , "Merak etmeyin Sevim hanım" yüzümde zafer gülümsemesi vardı. "Senden haber bekliyorum." telefonu kapatıp çantama attım. İlk defa huzurlu hissediyordum. 

                                                                         Hayal'in Anlatımıyla

Müzik dinleyerek yürüyordum ama bir şey oldu, birden bir el ağzımı kapattı ve o an gerçek korkuyu tattım. Kulaklığım kulağımdan düştü bağırmaya çalıştım fakat olmadı, kim olduğunu bile göremedim. Birden karnımda bir acı hissettim. Karnıma baktığımda kan içinde olduğunu gördüm, gözümden yaşlar aktı. Gözüm kararmaya başladı ve yere düştüm bilincim kapanıyordu. Beni yaralayan kişi de koşarak uzaklaştı. Yerde o şekilde duruyordum acı içinde, gözümde yaşla yarı açık bilincimle içimden kendime şunu söyledim "Ve sonra ölüm gelir. Dünya'daki bütün sıkıntıları unutursun..." ve bilincim tamamen kapandı.

Aşk OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin