Aşk Oyunu

9.Bölüm=Kalbin Sesi❤

                                                                       Ayaz'ın Anlatımıyla

Yaklaşık on dakika içinde Emir geldi. Yüzündeki telaşı çok net görebiliyordum.

"Ayaz'ım tamam da şimdi nasıl bulacağız?" 

sahi Hayal'i nasıl bulacaktık? gittikleri yeri bilmiyorduk. Of ne yapacağım ben Hayal şimdi nerededir acaba, ne yapıyordur? 

"Polise haber vereceğiz başka çaremiz yok Hayal'in annesi de illaki anlayacaktı zaten."

"Haklısın."

 Emir beni onaylar onaylamaz. Telefondan polisi aradım ve özet geçerek durumu anlattım. Bizim bir şey yapamayacağımızı evde onlardan haber gelmesini beklememizi istediler. Nasıl bekleyeyim, Hayal aklımdan bir saniye bile çıkmıyor. Kalbim o benim ruhum, onu gördüğüm ilk an aşık olmuştum ona bir türlü kendime bunu itiraf edememiştim. Tam her şey düzene bindi derken aldılar onu benden bende onların hayatını cehennem edeceğim.

                                                                        Hayal'in Anlatımıyla

Saatlerdir yalnızım gelen giden olmadı. Bu lanet olası iplerden bir türlü kurtulamıyordum. Acaba Ayaz ve Emir beni aramaya başlamışlar mıdır? annem öğrenmiş midir? off Allah'ım neyin içine düştüm ben. Kurtarılmayı bekledim saatlerce, Ayaz'la kavgalı ayrılmıştık benim için endişelenmiştir. Hissediyorum onu oralarda bir yerde, kalbimde. Saatler sonra yine aynı adam girdi içeri.

"Hala yemek yememekte ısrarcı mısın?" o kadar öfkeliydim ki elimden gelse şuan burada onu paramparça edebilirdim. Yanıma gelip ağzımdaki bandı birden çekti, canımın acıması için yapmıştı ama ben tepki bile vermedim.

"Git başımdan." 

yine karşıma geçip pis pis sırıttı ve ağzımdaki bandı kapatıp çıkıp gitti. Gitsin zaten umarım ettiğini bulur. Ellerim kollarım bağlı öylece yerimde debelenip durdum. Sonra bir şey fark ettim. Başımı sağ tarafa çevirdiğimde gördüğüm şey karşısında şok oldum. Ben bunu nasıl daha önce fark edemedim ki, biraz ilerimde yıkık dökük ahşaptan bir masa vardı üstünde de bir  bıçak. Aptal, buraya bıçak bırakmış çok uzakta olmadığı için şükür ediyordum. 

Koordine bir şekilde aynı anda zıplayarak sağ tarafa doğru zıplattım kendimi, Evet! işe yarıyor, başarabilirim. Yine aynı hareketi yaptım çok az kalmıştı. Derin bir nefes aldım ardından tekrar yana doğru zıpladım. Evet! işte masanın yanındayım masa alçakta olduğu için rahatlıkla üstündeki bıçağı alabilmiştim. Hemen ellerimdeki ip kesilsin diye bıçağı zorlukla bir ileri bir geri salladım. Kesildiğini hissediyordum, uzun uğraşlar sonucunda ipi kesmeyi başarmıştım. Şuan içimde tarif edemediğim bir duygu vardı başardığım için çok sevinmiştim hemen buradan defolup gitmek istiyordum. Hızlı bir şekilde ağzımdaki bandı çıkardım ardından ayak bileklerimdeki ipi kestim. Hızla oturduğum yerden kalktım bacaklarım uyuştuğu için en başta biraz afalladım fakat hemen kendimi toparladım. Kapı kilitliydi kahretsin! mecbur yine şu adamın gelmesini bekleyecektim. Geldiğinde onu durdurmak için yerde odun gibi bir şey aradım kapının yan tarafında demir bir sopa vardı hemen elime aldım ve kapının yanında beklemeye başladım. "Buradan kurtulacaktım, ruhum kurtulmasa da buradan fiziksel olarak kurtulacaktım."

                                                                                Ayaz'ın Anlatımıyla

Polise haber vermemizin üzerinden tam bir saat geçmişti. Şuan Emir'in evindeydim, Emir'le koltukta oturmuş öylece haber gelmesini bekliyorduk. Telefon çaldığında umutla yanıtladım.