2.Bölüm=Tesadüf

46 34 2
                                    

Tesadüflere veya mucizelere inanır mısınız? ben inanırım. Hayatım boyunca kendime hep şu sözü söyledim; "Tesadüflere ihtiyaç var, plansız ve zamansız gelen güzelliklere" fakat bu kadarı çok fazlaydı sürekli karşıma çıkması bir tesadüf eseri miydi? o da beni görünce önce kaşlarını çattı sonra yerini hafif bir sırıtma aldı bu sırıtma daha çok görüşeceğiz demek mi oluyordu? kafamdaki sorulara hocanın sesiyle ara verdim "İstediğin bir yere geçebilirsin." karşı çaprazıma oturduğunda içimden bir "Off" çektim. Açıkçası bana kaba davranan insanlara hep onlar gibi davranmışımdır yani anladıkları dilden, muhatap olmak istemediğim için fazla göz teması kurmamaya çalışıyordum. Ama yine de istemsizce gözüm ona kayıyordu, onun da bana birkaç kez kaçamak bakışlarını yakaladım ama ilk göz temasını kesen hep ben oldum. Ayaz'ı hiç dikkatlice incelememiştim. Önüne gelen kumral saçlarıyla ve ela gözleriyle oldukça çekici gözüküyordu. "Neden öyle bakıyorsun?" Ayaz bu soruyu sorana kadar gözlerimi ona diktiğimi yeni fark etmiştim ve hemen geçiştirerek bir cevap verdim, "Gözüm dalmış" dedikten sonra hemen defterime döndüm, bir dakika bir dakika ,ben az önce utandım mı? hayır hayır kendine gel Hayal. Kendime birkaç nasihat verdikten sonra derse odaklandım. zil çaldığında Emir ile bahçeye çıktık, ha bide Emir'in ısrarı üzerine Ayaz da bizimle beraber geldi, banklardan birine kurulduk, Emir ortamıza oturdu "Nerelerdeydin Oğlum sen ya ne kadar özlemişim seni iyi ki geldin." , "Uzunca bir süre şehir dışındaydık ama benim ısrarım üzerine döndük." öylece konuşmalarını dinledim ardından Emir'in bize soru yöneltmesiyle başımı ona çevirdim. "Okul çıkışında Cafe'ye gidelim mi? otururuz sohbet falan ederiz." Ayaz Emir'in teklifini kabul edince ikisi de bana baktı fakat ben Ayaz ile aynı ortamda bulunmayı pek istemiyordum o yüzden "Siz gidin, benim eve gitmem lazım." yanıtını verdim. Emir kaşlarını çatarak "Ya Hayal bir kere de mızıkçılık yapma be kızım gel işte ne yapacaksın evde" dedi ardından Ayaz konuşunca bu seferde ona baktım. "Benden dolayı gelmek istemiyor." , "Seninle ne ilgisi var? sen böyle her şeyi üzerine mi alırsın?" dudağının kenarıyla sırıtarak "Genelde bana "Öküz" diyen birinin söylediği şeyleri üzerime alırım." Emir kaşlarını kaldırıp bir bana bir Ayaz'a bakıyordu, gözlerimi devirerek önüme döndüm. "Siz ne oldu da böyle sürekli atışıyorsunuz?" , "Bir şey olduğu yok." dedim. "Aynen, yok" , "İlginç, neyse Hayal'cim itiraz kabul etmiyorum geliyorsun, inadımı da biliyorsun." oflayarak "Tamam" dedim. Gerçekten Emir çok inatçıydı, istediğini alana kadar durmayanlardan ve bu yönü her ne kadar sinir bozsa da bazen ona imreniyordum. "Ayaz'ım bu arada bizim sınıfa gelmene çok sevindim." , "Bende" dedi, Ayaz da gülümseyerek. Bu sırada zil çaldı ve birlikte sınıflarımıza doğru ilerledik, yerlerimize oturduğumuzda telefonumdan gelen bildirim sesiyle telefonumu elime alıp mesajın Emir'den olduğunu görünce tıkladım. "Hayal'im bu Ayaz'ın numarası, kim bilir belki lazım olur :)" gözlerimi devirdim, arkasını dönüp göz kırparak "Kaydet kaydet, lazım olur." kaşlarımı çattım, "Ne lazım olacak ya" , "Sen kaydet konuşursunuz arada" kollarımı önümde birleştirerek "Saçmalama" dedim. "Hayal'im sen beni dinle ve kaydet ölmezsin, ayrıca aranızdaki bu soğuk savaşın nedeni ne bilmiyorum ama neyse, hadi sen kaydet." , "Ya tamam, al kaydettim, mutlu oldun mu?" , "Oldum" dedi gülerek, Hoca sınıfa girdiğinde ders boyunca konsantre olamadım zaten derslerimde pek iyi değildi. Dersleri bir bir böyle atlattıktan sonra genelde sınıfta kalmayı tercih ettim ne kadar az Ayaz o kadar iyiydi benim için, Okul çıkışında Emir'in dediği gibi Cafe'ye gidiyorduk, yol boyunca sessiz bir şekilde yürüdük. Cafe'ye geldiğimizde masalardan birine kurulduk ve ardından hepimiz birer kahve istedik. Siparişler gelene kadar da konuşmadık zaten siparişler de çok gecikmeden geldi.

Konuşmayı ilk başlatan Emir oldu "Ee siz neden birbirinize soğuk yapıyorsunuz?" alaylı bir şekilde gülerek "Ayaz'ın anlatsın" Ayaz bana bakıp güldü ve beni baştan aşağı süzdü, Evet beni baştan aşağı süzdü, bu dikkatimden kaçmadı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Konuşmayı ilk başlatan Emir oldu "Ee siz neden birbirinize soğuk yapıyorsunuz?" alaylı bir şekilde gülerek "Ayaz'ın anlatsın" Ayaz bana bakıp güldü ve beni baştan aşağı süzdü, Evet beni baştan aşağı süzdü, bu dikkatimden kaçmadı. "Bence Hayal biraz abartıyor alt tarafı küçük bir şaka yapmak istedim." kaşlarımı kaldırıp "Şaka mı eğer geç kalsaydım uzaklaştırma alacaktım ve sen orda gerçekten ö*üz gibi davrandın" , "Yahu biriniz ne olduğunu söyleyecek mi?" , "Ben anlatayım, işte benim taksi bekleyecek vaktim olmadığı için araba durdurmaya çalışıyordum sonra senin bu Ayaz'ın durdu, ben beni bırakmasını rica ettim, fakat arkadaş biraz odun olduğu için beni biraz süründürdü eğer geç kalsaydım boğazına yapışırdım." Ayaz gülmeye başladı, Emir de gözlerini kocaman açmış bize bakıyordu. "Güzel tanışma hikayesi dizilerdeki gibi olmuş genelde bu dizilerdeki karakterler sonradan sevgili olurlar siz de olursunuz bence ben gördüm o ışığı sizde o potansiyel var." . "Ne?" Ayaz ile aynı tepkiyi verince gözlerim kocaman açıldı. "Emir senin o güzel saçlarını yolmamı istemiyorsan sakın bir daha böyle şeyler söyleme." , "Ben olacakları söylüyorum siz kesin sevgili olacaksınız." Ayaz'ın bir Emir demesiyle Emir ağzını açmadı. Yarım saat havdan sudan konuştuktan sonra Cafe'den çıkıp yürümeye başladık. Ayaz ve Emir kendi evlerine gittikten sonra bende evimin sokağına girdim. "Hayal nasılsın?" , "İyiyim Sevim sen nasılsın?" , "İyiyim bir ara bize gelsene özledim seni" gülümseyerek "Bende özledim, geleceğim bir ara söz." vedalaştıktan sonra eve doğru yürüdüm. Ha doğru size Sevim'i tanıtmadım, Sevim benim mahalleden arkadaşım daha doğrusu kardeşim, onu kardeşim olarak görüyorum. Evden içeri girdiğimde kendimi direk yatağıma attım, yorucu bir gün olmuştu. Biraz kestirdikten sonra ders çalışıp yemek yedim. Telefonumda bir süre gezindikten sonra saatin geç olduğunu fark edip yatağa uzandım ve yanımdaki komodinden mor kapaklı defterimi alıp içine Bob Marley'in sevdiğim sözlerinden birini yazdım. "Tesadüf bir başlangıçtır. Finali sen oynarsın, perdeyi kader kapatır." defteri yerine koyup uykuya teslim oldum.

Aşk OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin