Tatlı uykumdan nihayet uyandığımda yataktan doğruldum. Saat 12.36'ydı, bugün günlerden pazar olduğu için rahattım. Hala tam kendime gelemediğim için banyoya doğru ilerledim ve buz gibi bir suyla yüzümü yıkadım ardından dişlerimi fırçalayıp mutfağa annemin yanına indim. İndiğimde annem çayları masaya koyuyordu, ben genelde geç kalktığım için annem de kahvaltıyı hep geç hazırlardı. Masaya oturdum ve karnımı iyice doyurduktan sonra anneme ellerine sağlık diyerek odama çıktım. Kıyafetlerimi giydikten sonra telefonumu cebime atıp aşağıya indim. Anneme yalvarma kısmı başlıyordu. "Anne, Sevimlere gidebilir miyim? beni davet etti de" annemin cevabı gecikmedi "Nerden çıktı şimdi, otur oturduğun yerde." annemin yanına biraz daha yaklaşıp "Anne lütfen gidiyim, geç olmadan dönerim zaten, lütfen lütfen lütfen" , "İyi, eğer geç kalırsan bir daha dışarı çıkamazsın duydun mu beni?" sevinçle annemin yanağına bir öpücük kondurdum "Tamam anne!" koşar adımlarla evden çıktım. Sevim benim öz kardeşim olsa bu kadar severdim. Sevim'in evi çok yakındaydı, 6-7 dakikalık bir yürüyüşün ardından Sevim'in evine varmıştım, kapıyı çaldım, çok geçmeden kapı açıldı Sevim sevinçle boynuma atladı ben de ona sıkıca sarıldım. "Hoş geldin! çok özledim seni." yüzümde kocaman bir gülümsemeyle "Hoş buldum, bende seni çok özledim." , Birlikte salona geçtik. "Hoş geldin Sevim kızım" , "Hoş buldum İpek teyze" İpek teyze Sevim'in annesiydi, çok tatlı ve sevecen bir kadındı "Kurabiye yapmıştım getiriyim mi?" Sevim hemen cevap verdi. "Olur anne" Sevim'le birlikteyken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum. Yarım saat boyunca aralıksız konuşmuştuk hep klasik şeyler işte moda, erkekler, birilerini çekiştirme. Nedensizce Sevim'e Ayaz'dan bahsettim. "Ooo sevgili yaptın da benim mi haberim yok?" koluna hafifçe vurarak "Saçmalama çok uyuz biri, bak Ayaz uyuz ne kadar benziyor." biraz daha konuştuktan sonra kalkmak için doğruldum geç olmuştu annem beni parçalamadan eve dönmem lazımdı "Ben kalkayım geç oldu." , "Tamam ama özletme kendini bak" başımı sallayarak Sevim'in yanağına bir öpücük kondurdum ve eve doğru yol aldım.
Sevim'in Anlatımıyla
Kapıyı kapattıktan sonra öfkeyle odama girdim. Demek Ayaz ha, her şeyin en iyisi senin olsun zaten. Tırnaklarımı kemirmekten her yer tırnak olmuştu, Hayal'den nefret ediyordum. Herkes ve her şey onun etrafında olmak zorunda mıydı? bu salak sevecenliği de iyice sinirimi bozmaya başlamıştı. Eskiden bile hoşlandığım çocuklar hep onu severlerdi, arkadaşlarım hep onunla oynamak isterdi onun hayatına birinin daha girmesine izin vermeyecektim mutlu olmayacaktı, artık canıma tak etmişti. "Öyle bir şey yapacağım ki sana Hayal neye uğradığını şaşıracaksın bekle ve gör."
Hayal'in Anlatımıyla
Tam kapıyı açacakken telefonumdan gelen bildirim sesiyle durdum ardından telefonumu cebimden çıkarıp mesajı kimin gönderdiğine baktım. Mesaj Emir'dendi yüzümde hafif bir sırıtmayla mesaja tıkladım. "Hayal alemim nasılsın, iyi misin? iyisin iyisin e hadi bana gel, Ayaz da burada hasret giderirsiniz." gözlerimi devirerek "Emir saçmalama istersen, bak senin o suratını oyarım hiç bir kızda bakmaz sana ve ayrıca Ayaz ordaysa ben gelmem." yazıp gönderdim. Cevap çok gecikmeden geldi. "Ulan ne naz yapıyorsun, sende ki de iyi taktik ha istemem yan cebime koy, gel bak yoksa senin o suratını oyarım hiç bir erkek bakmaz sana ve ayrıca Ayaz senin gelmeni istedi." gözlerim kocaman açıldı, ne yani Ayaz beni mi çağırmıştı? iyi de neden, yani hangi sebeple kararlı bir şekilde Emir'e tekrar mesaj attım. "Gel-mi-yo-rum." Çok beklemeden cevap geldi. "Ge-li-yor-sun NOKTA yoksa annene yaptıklarını bir bir anlatırım Hayal alemi duydun mu 😎" içimi bir korku kapladı ne biliyordu ki? annem beni keserdi mecbur kabul etmek zorundaydım annem eğer bir yanlışımı duyarsa beni pencereden halı gibi sirkelerdi yüzümü buruşturarak bir cevap yazdım. "Tamam baş belası, sen kazandın." annemi nasıl ikna edecektim şimdi? of Emir ne işler açtın başıma, hemen anneme yalvarma dolu mesajlar attım birkaç dakikanın sonunda pes eden taraf annem olmuştu. Minibüse atlayıp Emir'in evine doğru yol aldım. yaklaşık on dakikanın sonunda minibüsten inip Emir'in evinin kapısını tıklattım. Kapıyı Emir açtığında saçlarını karıştırarak içeri girdim. "Zeliha teyzemler nerde?" , "Onlar bugün yoklar, ev bize kaldı sen odama geç bende bize limonata getiriyim." başımı sallayıp Emir'in odasına girdim, içeride Ayaz'da vardı. "Selam" dedim ve yatağın yanındaki berjerlerden birine oturdum. oda aynı şekilde "Selam" dedi. "Benim gelmemi sen istemişsin nedenini öğrenebilir miyim?" oturduğu yataktan kalkarak yanımdaki berjere oturdu ve "Evet, Emir'in ağzında da bakla ıslanmıyor. Futbolda iyi misindir? yani oyun konsolunda'dakilerde?" kaşlarımı çattım "Ne alaka şimdi?" Emir sorumu duymuş olacak ki elinde tepsiyle soruma cevap verdi. "Kapışacağız, kim kazanırsa bir gün boyunca onun dediği olacak ." ,"E üç kişiyiz nasıl olacak?" Ayaz soruma hemen yanıt verdi. "Ben tek siz ikiniz" kaşlarımı kaldırmadan edemedim, bu özgüven de nerden geliyordu sinir olmuştum onu yenmek şuan en çok istediğim şeydi, kaybettiğinde yüzünün alacağı o şekli çok merak etmiştim hemen yerimden kalkarak öne atıldım. "Kabul, biz kazanırsak bir gün boyunca Emir ile benim istediklerimi yapacaksın eğer sen kazanırsan biz senin istediklerini yapacağız." Gören de beni futbol dahisi sanır o kadar da iyi değildim ama kazanmak için elimden gelen her şeyi yapacaktım. Emir konsollardan birini bana ve birini de Ayaz'a uzattı. Ayaz bana dönüp "Bol şans, ihtiyacın olacak." deyip gülümsemesi beni daha da hırslandırmıştı. "Sana da, kaybetmeye hazır ol" dedim. Emir oyunu açtığında hepimiz öyle konsantre olmuştuk ki gören de atomu parçalıyoruz sanardı. İlk birkaç tur kötüydüm ama Emir beni biraz da olsa idare etmeye çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Oyunu
Novela JuvenilBu hikaye hepimizin hikayesi Hayal bu yolda bazı gerçekleri de öğrenecek, sırtından da bıçaklanacak, dostluğun önemini de görecek, gerçek aşkı da tadacak ama hepsi zamanla olacak Tabi bu yolda Hayal ile birlikte Ayaz, Emir, Kerem ve de olacak.