Gözlerim hafif bir şekilde aralandı ama her şey çok karanlıktı, siren seslerini duyduğumda Ambulansta olduğumu anladım. "Hayal'im aç gözlerini, kurtulacaksın." Emir'in sesiydi bu ne dediğini tam anlayamamıştım. "Hayal kapatma gözlerini!" gözlerim kapanmaya yakınken Ayaz'ın uyarısıyla gözlerimi açtım. Ambulans durduğunda beni yavaşça indirdiler. Gözlerim kapanmasın diye büyük efor sarf ettim.
Beni sürüklediler ve sürüklediler. Gerisi yok bilincim tekrar kapandı.
"1 Saat Sonra"
Gözlerimi zar zor araladığımda her şeyi net göremiyordum. Karnımdan bıçaklanmama rağmen bütün vücudum ağrıyordu. "Uyandın!" bu Ayaz'ın sesiydi. "Ayaz, neler oldu?" sesim zar zor çıkıyordu. "Kendini yorma hastanedesin ve iyisin, p*çin biri seni bıçakladı. Kim yaptı görebildin mi?" yavaşça doğrulmaya çalıştım ama Ayaz izin vermedi. "Hayır görmedim, Emir nerede?" Ayaz'ın yüzündeki endişeyi görebiliyordum, benim için endişelenmişti. "Hastane Cafe'sine gönderdim sürekli başındaydı gözünü bile kırpmıyordu, biraz nefes alsın istedim." , "İyi yapmışsın" tahmin edebiliyordum, Emir bana çok değer veriyordu tabii bende ona. "Kim yapar böyle bir şeyi, herhangi bir düşmanın falan var mıydı?" sahi kim neden yapmıştı bunu? benim düşmanım yoktu acaba o kızıl saçlı kız olabilir miydi? ah hayır saçını çektim diye beni bıçaklatmak istemez herhalde. "Hayır düşmanım yoktu, bende bilmiyorum kimin yaptığını kahretsin ki yüzünü göremedim, her şey birden oldu yürüyordum, sonra bir el ağzımı kapattı ve karnımda bir acı hissettim sonrası yok işte." Ayaz gerçekten endişeli ve öfkeli görünüyordu, bana gerçekten değer mi veriyordu? bir dakika bir dakika annem bu olayı öğrendi mi duyarsa çılgına döner. "Ayaz annem öğrendi mi? haberi var mı? çok korkmuştur." Ayaz sağ elini omzuma koydu "Endişelenme Emir anneni aradı ve bugün onda kalacağını söyledi. Yani endişelenecek bir şey yok sen ne zaman istersen o zaman söylersin." minnettar bir şekilde "Teşekkür ederim." dedim. Gülümsedi, çok tatlı gülüyordu. O sırada kapı birden açıldı. Emir koşarak yanıma geldi ve bana baskı yapmadan sarıldı. "Oğlum neden çağırmadın beni, ben ne kadar korktum sen biliyor musun?" Ayaz mahcup bir şekilde "Haklısın, özür dilerim kardeşim." dedi. "İyi misin? ağrın var mı? doktoru çağıralım mı?" Emir art arda sorularını sıralarken elimle ağzını kapatıp onu susturdum. "İyiyim Emir telaş edecek bir şey yok." Emir endişeyle yanıma oturdu. "Ne demek telaşlanacak bir şey yok kızım, bıçaklandın ne kadar korktum ben, bunu kim yaptıysa onu bulup ağzına s*çıcam." kapıdan içeri hemşire girdiğinde hepimiz ona baktık. "Hayal'cim, serumun bitince çıkabilirsin, artık burada kalmana gerek yok." hafifçe gülümsedim. "Tamam, teşekkür ederim." hemşire odadan çıktığında serumum da bitmek üzereydi. Yaklaşık beş dakika içinde serumum bitti. Eve gidemeyeceğim için Emir'e gidecektim, ailesi daha eve dönmemişti. Ayaz bir arkadaşından arabasını ödünç aldı bu yüzden rahat bir şekilde Emir'in evine vardık. Kendimi çok sarsmamaya çalışıyordum. Emir bir koluma Ayaz bir koluma girdi ve böylece Merdivenleri çıkıp eve ulaştık. Emir anahtarla kapıyı açtı, bende kendimi koltuğa attım. Kendimi çok yormak istemiyordum, zaten Emir ve Ayaz da buna izin vermedi. "Hayal'im bir şey istersen söyle tamam mı?" , "Tamam Emir'im." deyip gülümsedim. Ayaz da burada kalacaktı. "Polise haber verdiniz mi?" soruma Ayaz cevap verdi, "Hayır ama eğer kamera kayıtları varsa bakacağız. Polise haber verseydik annen duyardı." başımı sallayarak "Haklısın, sağ olun her şey için." Emir yanıma gelip elimi tuttu. "Kızım sen benim her şeyimsin ya olur mu öyle şey." Emir'e içtenlikle gülümsedim. "İyileşene kadar okula gitmek yok, bizde seninle kalacağız." Ayaz'ın bu söylediği kaşlarımı çatmama neden oldu. "Ne demek biz de seninle kalacağız. Saçmalamayın siz okulunuza gidin benim yüzümden geri mi kalacaksınız, ayrıca Ayaz sen bana bu kadar değer verir miydin?" Ayaz önce soruma kaşlarını çattı sonra hafif tebessüm ederek sorumu cevapladı. "Senin aksine evet, endişelendim senin için ve yine evet seninle kalacağız itiraz kabul etmiyoruz, değil mi Emir?" Emir de başını sallayarak Ayaz'ı onayladı.
Sevim'in Anlatımıyla
"Ne demek ameliyat iyi geçti ben sana bu yüzden mi bu kadar para döktüm geri zekalı beyinsiz." , "Haklısınız, özür dilerim efendim ama kurtuldu işte." öfkeden deliye dönmek üzereydim. Nasıl olur da kurtulurdu? bıktım bu kızdan nefret ediyorum senden Hayal nefret. "Kapat, eğer bir daha ki görevinde başarısız olursan seni mahvederim duydun mu?" , "Duydum efendim." telefonu suratına kapattım. Bu kız nasıl her seferinde paçayı sıyırıyordu? bakalım bir dahaki sefere bu kadar şanslı olabilecek misin Hayal hanım.
Hayal'in Anlatımıyla
Emir ve Ayaz başımdan bir saniye ayrılmıyorlardı. Sürekli yastığımı düzeltip bana iyi olup olmadığımı soruyorlardı bu halleri çok tatlıydı. Ayaz sürekli bana bakıyordu bende istemsizce bakıveriyordum. Al işte yine baktı bu sefer derin baktı ve gülümsedi bende gülümsemesine karşılık verdim. "Ben bize kahve getiriyim." , "Bana da getir." Emir bana parmağını doğrultup "Sana kahve yok ama meyve suyu içebilirsin." küçük bir kahkaha atarak gözlerimi devirdim. Emir mutfağa gittikten hemen sonra telefonum çaldı. Ayaz da ben yorulmayayım diye telefonumu bana uzattı. "Teşekkür ederim" deyip telefonu aldım. Arayan Sevim'di. "Hayalişkom nasılsın." buruk bir gülümsemeyle Sevim'e cevap verdim. "Bıçaklandım ama onun haricinde iyiyim" dedim. Ayaz bu söylediğime güldü. Bu sırada elinde tepsiyle Emir geldi yanımıza. "Kızım bu nasıl şaka çok orijinalsin." , "Şaka yapmıyorum Sevim, şu an iyiyim doktorlar hastanede kalmamı gerek görmedikleri için Emir'e geldim bende, lütfen anneme söyleme şimdi çok telaş edecek." Sevim'in sesindeki telaşı hissettim. "Nasıl olur bu? kim yaptı bunu iyi misin?" , "İyiyim Sevim gerçekten kim yaptı bilmiyorum. Neyse ben seni sonra ararım." , "Tamam bir şey olursa haber ver bana" sanki Sevim görecekmiş gibi başımı aşağı yukarı salladım ardından telefonu kapattım.
"Az önce başını salladın" Ayaz'a bakıp ufak bir kahkaha attım. "Evet, fark ettim." o da aynı şekilde gülümsedi. "Ooo çifte kumrular, ben sizi baş başa mı bıraksam ne yapsam." Ayaz ile ikimiz aynı anda "Emir!" deyince Emir gülmeye başladı. Ayaz'a baktım o da bana baktı, hafifçe gülümsedim sonra bunu fark edip hemen başımı çevirdim. "Çok tatlısınız hadi sevgili olun, zaten olacaksınız bu belli bari boşa zaman kaybetmeyin." gözlerim kocaman açıldı. "Saçmalamayı kes Emir yoksa o güzel saçlarını yolarım kel kalırsın ve evde kalırsın duydun mu?" Emir bu söylediklerimden sonra sanki ağzında fermuar varmışçasına eliyle ağzını kapattı. "Hah aferin, şöyle yola gel" Ayaz bize bakıp gülüyordu.
Saatler bir bir geçerken benim uykum fazlasıyla gelmişti. "Benim çok uykum geldi ya, yatacağım." Emir'in söylediği şeyi onayladım. "Benimde, bende yatacağım." Emir Ayaz'ı çekiştirerek odaya çıkarmaya çalıştı. "Hadi Ayaz yatalım." kahkahama engel olamadım. "Sapık mısın oğlum bir git." Ayaz'ın bu söylediğine daha çok güldüm. "Neyse, Hayal bir şeye ihtiyacın olursa seslenmen yeterli." Ayaz'a gülümseyerek başımı aşağı yukarı salladım. Ayaz Emir'i odaya çıkartırken bende gözlerimi kapattım. Yanımda mor kapaklı defterim yoktu o yüzden bu sözü içimden söyledim. "Tekrarı yoktur bazı şeylerin... Hayat gibi... Aşk gibi... Ömür gibi..." çok geçmeden uykunun esiri oldum.
Sevim'in Anlatımıyla
Yatağa uzandım ve Hayal'i bitirmenin planlarını yaptım. Artık ondan kurtulacaktım er yada geç. "Nasıl sevildiğini gördün, şimdi nasıl unutulduğunu izle Hayal, bekle ve gör bu sefer hiç şansın yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Oyunu
Teen FictionBu hikaye hepimizin hikayesi Hayal bu yolda bazı gerçekleri de öğrenecek, sırtından da bıçaklanacak, dostluğun önemini de görecek, gerçek aşkı da tadacak ama hepsi zamanla olacak Tabi bu yolda Hayal ile birlikte Ayaz, Emir, Kerem ve de olacak.