Sonunda Atifet'e veda ediyoruz. İlk andan beri Atıfet için kötü bir son istediğimi size söylemiştim. Buraya kadar gelip okuduğunuz için teşekkür. Son bölümü akşam yayınlayacağım.
***Hakan
Bir daha olmayacaktı çoktan hayatına Kerem'i almıştı... Çok geç kalmıştım. Hepsi benim aptallığımdı.
Elimdeki sigarayı yere atıp yeni bir tane dudaklarımın arasına yerleştirip yaktım. Artık ağlamıyordum o yetimi kaybetmiş gibiydim.
Gözlerimi kapatıp sigaramı keyifle tüttürdüm. Uykusuzluktan başım dönüyordu ama gözlerimi kapatamıyordum.
Ne zamanki gözlerimi kapatmaya kalksam yaşadıklarım teker teker gözümün önünde canlanıyordu.
Ve Turan'ın sayılı kere öptüğüm dudaklarına başka birinin dudaklarının değmesi...
Derin bir iç çekip hâlâ yanan sigarayı diğer sigaranın yanına atmıştım.
Gözlerimi kapatıp düşünmeye başladım. En başından. Yarın gidip tüm mektupları Yaren'den alacaktım. O zaman inandırdı bana.
Beni affederdi. Benim suçum yoktu ki zaten. Battaniyeme sıkıca sarılıp gözlerimi yumdum.
Uykuya kendimi bıraktığım sırada öksürmeye başladım. Gözlerimi hafif aralayıp odaya bakmaya çalıştım ama odayı büyük bir duman sarmıştı.
Uyku sersemi bir şekilde ayağa kalktığımda ayaklarımda hissettiğim acı ile yeniden kanepeye oturmuştum. Halı yanıyordu...
Sadece halılar değil, perde, sehpa, parkeler...
Kolum ile ağzımı kapatıp gözlerimi kısarak etrafa baktım. Bu benim sonum olamazdı...
Sona gelmiş olamazdım. Daha çok erkendi bunun için. Ya ayaklarım yanacaktı ya bütün bedenim. Ayağa kalkıp koşarak kapıya gittim.
Elimi kapıya attığım anda geri çekmiştim. Kapının kolu demir olduğu için tutulmayacak derecedeydi.
Pencerenin önüne gittiğimde kolum ile camı kırıp bağırdım.
Hakan; "yardım edin! Yardım edin!"
Kimse sesimi duymuyor muydu? Yanıyordum. Perdeden gelen bir parça saçlarıma gelince tutuşmaya başlamıştı. Ateşler artık üzerime üzerime geliyor ama ben hiç bir şey yapamıyordum.
Gözlerim yavaş yavaş kararırken kendimi pencerenin korkuluklarına iyice yasladım.
Saçımı elim ile az da olsa kurtarmayı başarmıştım. Gözlerim kararmaya başlamıştı.
İçimde ukte binlerce şey vardı. Daha yolun çok başında ölmek istemiyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atıfet. Gay
Short Story- TAMAMLANDI. - Tıpkı papatyalar gibiydi Hakan da. Bir kaldırım köşesinde çıkacak kadar sıradan bir o kadar da eşsiz.