İlk kitabımın çömezliğine verin fazla saçma sapan bir şey oldu Atıfet ama bitirmeden de bırakmak istemiyorum. Neyse bu bölümü Barlas'a hediye ediyorum. Popon hep pipimde dursun sevgilim.
***
HakanBeynimden vurulmuş gibi hissediyordum. Beni asla yıkacağını düşünmediğim biri tarafından yıkılmıştım.
Ah Yaren... Ne yaptın sen? Şimdi ne desem inanmazdı Turan. Bir yılda kaldıramayacağım kadar çok büyük zorluk kaldırmıştım.
Gücüm kalmamış gibi hissediyordum. Öfkesi çok tazeydi beni dinlemezdi bile.
Arkama yaslanıp rahatsız bir nefes alıp bırakmıştım. Bu gece hiç geçmeyecek gibiydi.
Ben ne yapacağımı düşünürken yorgunluktan gözlerim kendiliğinden kapanmıştı.
***
Turan.
2 gün sonra.Turan; "Yav Kerem Allah'ını seversen git artık ulan. Tamam oldu bitti"
Artık bezmiştim. Her gün kapıma kadar gelip özür diliyordu. İllallah etmiştim.
Kerem; "Yok Turan içim rahat etmiyor böyle."
Utandığı için yanakları kızarmıştı. Kafam zaten allak bullaktı buna takılacak değildim. Gözlerimin içine bakıp büyük bir umut ile yeniden konuştu.
Kerem; "Bana bir şans versen, arkadaş olsak? Lütfen sadece bu günlüğüne benimle yüzmeye gel."
Elimden tutup çekiştirince omuzundan tutarak itmiştim. Yok yaa daha geçen gün dudağıma yapışmıştı ne yapacağı hiç belli olmazdı.
Kolumu kapıya yaslayıp Kereme doğru eğildim alaycı bir tavırla konuşmaya başladım.
Turan; "Yavrum daha geçen gün yapıştın dudaklarıma ne havuzu? Başka yer mi yok seninle havuza geleyim"
Tam kapıyı kapatacakken girişteki kapı açılmıştı. Hakan'ı görünce durdum.
Turan; "şimdi gidecektik değil mi? Bekle ben şortumu alayım o hâlde."
Gözlerimi Hakan'dan ayırıp Kerem'e baktığımda gözlerinin içi parıldıyordu. Hakan tam Kerem konuşacakken yanımıza gelip elini Kerem'in omuzuna atmış hafif sıkarak okşamıştı.
Hakan; "Ne işin var burada Kerem?"
Kerem; "Turan ile havuza gidecektik sen de gelsene Hakan."
Hakan; "Şimdi mi..? Üzerimde şort felan yok be oğlum başka sefere."
Kerem; "Ne olacak yaaa Turan verir sana bedeniniz aynı hemen hemen"
Turan; "Ben buna kirli donumu bile vermem "
Tam o sırada enseme yediğim sert tokat ile irkilmiştim. Kulağımı tutup çekerken ağzıma aynı şekilde tokat yemiştim.
Annem; "O nasıl söz Turan‽ Arkadaşına şort vermemek nedir. Ahlaksız çocuk. Koş git kendine de ona da şort getir."
Turan; "Anne...! Beni rezil ediyorsun "
Anne; "Sus hadi ikilettirme bak geliyor beş kardeş"
Sesli bir şekilde of çekerek yukarı çıkmış hem o uğursuza hem de kendime yüzme şortu alıp spor cantamın içine koymuştum. Daha sonra yine o cibiliyetsiz için ve kendim için havlu ekleyip aşağıya inmiştim.
Annem beni yaka paça dışarı attığında şoför bizi havuza bırakmıştı.
Kimse yoktu bu gün zaten çok fazla da dolu olmazdı bu saatlerde. Ayrı ayrı hazırlandıktan sonra havuza girmiştik.
Mümkün olduğunca Hakan'dan uzakta yüzmeye çalışıyordum onun hayatı adına.
Boş bulduğum yerde kafasını suya sokup öldürmem an meselesiydi. Aklıma Yaren gelince bir an durmuştum.
Dudaklarım yukarı doğru kalkarken Kerem'e doğru ilerlemiştim. Keremi yavaşça havuzun sonuna doğru ittirip, merdivenler ile arama almıştım.
Kerem; "T-Turan?"
Kollarımı beline sarıp kendime geldiğimde kolları boynumda dolanmıştı.
Yüzüne eğilip yumuşak bir buse bıraktığım sırada hakan bağırdı.
Hakan; Yuh!
Bize doğru yüzdüğünü hissediyordum ama nasıl bir his olduğunu bilmesini de istiyordum.
Elimi Kerem'in penisine atıp sertçe avuçladığım sırada kerem anlını göğsüme yaslayıp kısık tonda ince sesiyle inledi.
Yeniden avuclayacağım sırada aramıza Hakan girmişti.
Hakan; Napıyorsunuz oğlum siz?
Kerem utanarak elleri ile oynamaya başlayınca onu belinden kavrayıp yeniden kendime çekmiştim. Gözlerinde hayal kırıklığı vardı.
Ulan benim içim gidiyordu Yaren orospusu ile seni her saniye gördüğümde. Senin de yansın için amına koyayım. Aldatılmak kadar koyamaz.
Turan; Yarası olan gocunuyor işte Kerem'im. Rahatsız oluyorsan gidebilirsin Hakan?
Bakışlarımı Kerem'den ayırıp Hakan'a bakmıştım. Gözlerimi kaçırıp sinirle homurdanırken kafası ile onaylamıştı.
Hakan; "Size mutluluklar dilerim..."
Hakan sudan çıkarken Kerem sesli bir şekilde dudağıma yapışmıştı. Gözlerini sımsıkı kapatıp ahmak bir şekilde öpüyordu ben ise Hakan'ı izliyordum.
Havuzdan çıktığında Kerem'in dudaklarından ayrılıp elimin tersi ile dudaklarımı sildim.
Kerem; "ne oldu sevmedin mi dudaklarımı?"
Turan; "Bilmem hoşuma gitti bir an öptüm çok da anlam yüklememek gerek."
Aklımda tilkiler dönüp dolanıyordu ama ben intikam almak için seven birini kullanacak kadar adi değildim.
Belki bu yaptığım adilikti ama ilk ve son olarak kalacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atıfet. Gay
Cerita Pendek- TAMAMLANDI. - Tıpkı papatyalar gibiydi Hakan da. Bir kaldırım köşesinde çıkacak kadar sıradan bir o kadar da eşsiz.