Hiç istemeye istemeye yazmıştım Atifet'i ve bitirme zamanı geldi. Nedense fazla nankör davranmış gibi hissediyorum ama bitirmek istiyordum bir an önce ben sabırsız biriyim bu kurgunun bir konusu yoktu. Öyle bir gün bende yazayım diye başladı. Buraya kadar gelip hâlâ okuyan herkesin gözlerine sağlık teşekkürler.
Turan.
Yaklaşık 1 yıl geçmişti... Her şey değişmiş, yokluklar doldurulmuştu ama Hakan'ın yeri kocaman bir boşluk olarak kalmıştı.
Hayatıma devam edemiyordum. Yaren'in bana verdiği toplam 71 mektup ile başbaşa kalmıştık. Hepsini defalarca kez okumuş yine de doyamamıştım.
Nasıl böyle bir suça rağmen rahat bir şekilde yaşamaya devam ediyordu Yaren? Kerem ve Zahide atanmıştı bu Koca şehirde bir başıma kalmıştım.
Hakan'ı benden alan evin bir zamanlar içinde birlikte sadece bir kere de olsa uyuduğumuz o ev olduğunu hatırlamak yüreğimi burksa da her gün gidiyordum.
Kaldıramayacağım kadar çok şey görmüş ve artık psikolojik olarak helak olmuş haldeydim. Annem beni Ermenistan'a babamın yanına gönderme kararı almıştı aynı şekilde kendisi de gelecekti.
Ve ben kalbimi İstanbul'da bırakıyorum. Yaşım 20'i ruhum edebiyi görmüş iken. Ezan ve marş sesleri arasında. Haka 'ın mezarının arasına sıkıştırdığım kalbim ile.
Son defa Hakan'ı görmeye mezarına gittim. Ben gittikten sonra kim mezarına çiçekler koyup bahçesi ile ilgilenecekti? Onu burada bırakmak istemiyordum. Çoğu gece evden kaçıp geliyor yanında uyuyordum.
O soğuktan hiç haz etmezdi. 2 yıl önce bu gün olsaydı keşke. Onu ilk okulun girişinde gördüğüm güne dönsek ikimiz de.
Mavi gözleri arasında sıkışıp kaldığım bir kaç dakikayı özlemiştim.
Mezarına papatyalar bırakıp ayağa kalktım. Tıpkı papatyalar gibiydi Hakan da. Bir kaldırım köşesinde çıkacak kadar sıradan bir o kadar da eşsiz.
Mezar taşına dudaklarımı uzunca bastırıp anlımı yasladım. Bütün benliğimi arkamda bırakıp arabaya bindim. Yeni bir hayat beni bekliyordu.
Kahroluşumun benliğine Ermenistan'da babamın yanında devam edecektik annem ile.
Araba çalışıp ilerlemeye başladığında her ilerleyişinde ömrümden bir parça kopuyor gibi içim parçalanıyordu. Tüm heveslerim kursağımda kalmıştı.
Keşkeler yerini doldurmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atıfet. Gay
Short Story- TAMAMLANDI. - Tıpkı papatyalar gibiydi Hakan da. Bir kaldırım köşesinde çıkacak kadar sıradan bir o kadar da eşsiz.