|14.BÖLÜM KALEM|

13 1 2
                                    


🌿|Al göğüme bıraktığın yağmurları,
Al bu satırları.|🌿

Hamid.

Şan ve şeref bize istemeyince dahi verip isteyince daha çok lütfeden,
Aramıza sırattan köprüler kurup yolun sonunda Kevser'i vaat eden,
Güzel olup güzel olanı seven, bizi güzelleştir diye sayıkladığım GönülŞahım üzerine olsun.

Selam kelamında letafet,
Kokusunda hasret,
Ayrılığında hicran,
Gülüşünde Gülistan,
Bakışında nazar,
Soluğunda Yar,
Gönlünde intizar,
Simasında efkar olan GülŞahım üzerine olsun.

Selam Yes'a ya olsun.
Zalime karşı Asiye olan Yes'a ya,
Başını değil gönlünü sokacak ev arayana,
Gönlünde Vardan başka Yar aramayana,
Minik Musa'nın dilindeki ateşi gönlünde harlayana,
Firavun'un yanında solup, Musa'nın beşiğinde gül açana,
Musa'nın annesi,
Mısır'ın Azize'si,
Nil'in Melikesi,
Mazluma yar, düşmana ağyar olan Asiye üzerine olsun.

Selam size olsun,
Kalemin suru,
Gül bahçemin suyu,
Camıma vuran gün ışığı,
Pazar sabahımın ekmeği,
Soframın besmelesi,
Hüznümün selası,
Gönül yangınımın tufanı olan size olsun.

Sanki sizden evvel hiç bir çiçeğe hakikatte su verememişim ben Hamid bey. Elimle verdiğim su yetmez oldu, dilime zikir, gönlüme şifa olmanızı bekler imişler sanki. Sizi anlatmamı beklerlermiş açmak için. Hayallerime doladığım vuslata saklamışlar misk-i andıracak kokularını.

Sizi düşlediğimde bir ulu çınar belirir önümde Samitama benzettiğim, size soramadığım nem varsa ona sorarım.

Derim ki bu yolun varacağı kemal noktası neresidir?

Önümüzdeki engeller hangi yoldan gidersek daha yarasız olur?

Hangi kitabı okur?

Hangi şiiri dinler?

Çayı hangi saatte içer?

Kitabından bir mısra düşürebildi mi kağıda?

Bugün birine bakarken gözleri kısıldı mı? Gülüşü başkası için aydınlandı mı?

Birde...

Nasıldı?

Sayısız sual geçer aklımdan. Ulu çınar bana bakar, ben ona bakarım.
-Bir dalına bakarım, yürüdüğümüz yolda istikbalimiz görünür. Mübrem bir özdeyiş geçer adımlarımızda.
-Bir dala bakarım, engel olduğunu düşündüğümüz zümre ve her şey ellerimizden tutup mûnis olmuş.
-Başka bir dala bakarım ki, bir beşerin bakıpta vakıf olamadığı her şeye karşı, siz kainattan bir mısra okursunuz.
-Bir dala bakarım ki, Nurullah Genç'in Beni Yakışına şiiri yankılanır kalbinizde.
-Bir dala bakarım, çay sizin sahaf cennetinizi süsler. Her an demlenir görürüm sizi.
-Bir dala bakarım, elleriniz mürekkebe kanmış, fikriniz kainatın firakında tavaf etmekte.
-Bir dala bakarım, orda olmasını istemediğim bir kuş görürüm Hamid bey. Semalardan çıkıp konmuş dalımıza, sanki bizim hayalimizde eğleşir. Yüreğim burkulur istemeden. Bu süreçte kıskançlık belki size lafügüzaf gelebilir. Ama benim gönlüm bir kere palazlandı mı seyrini belirleyemem. Lakin gönlüm acısa da ses etmem.
-Diğer bir dala baktığımda bir boşluk görürüm.
Nasıl?
Diye sorsam da kendime cevap bulamam. Sonra derim ki Hamid bey, Allah'ın bize uygun gördüğü her hadiseyi hayır olarak görür ve iki günlük dünya zindanında Allahtan gelen her şeye boyun eğip, razı gelmenin paha biçilmez nimetine şükreder deyip, rahatlatırım içimi.

~SADR-I PARANDE~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin