|16.BÖLÜM KARINCA|

10 3 0
                                    

🌱|Ama yok,
Ellerin gibisi yok.|🌱

Afra.

Kelimelerin darağacımızda kifayetsiz kalacağını bilerek, aslında anlatmak istediklerimizin bir çoğunu en derinimizde saklı olduğunu bilerek, bir o kadarda kelimelerin çok kerametli bir eylem olduğunu bilerek, hislerimin köşede kalmasını istedim.

Bir bakmışım ki birimize bu DAR'da bir çok ünvan vermişiz, bir çok adımız olmuş. Yan yanayken bir çok kişi oluvermişiz.
Yoldaşım dersin, arkadaş, derttaş, kardeş ve her anımızda bir pay, hissedar. Ne dersen de hakikat bağı ile bağlı ise insan, insana hoş gelir. Sende bana hoş geldin, İnan çok hoş geldin.

Şu Dar'ı dünyada 40'ı 40'a bağlamışlar,
7 kat gök bilmişler,
8 Cennet kapısı saymışlar,
Nefis mertebelerine 9 vuslat biçmişler,
Değil mi ki maksadımız bu yolların nihayetidir, seni onların her birinde bir talepkar olarak görüyorum. Yoluna razı olursun inşAllah. Her birine çok layıksın.

Bir gezgin oluverde gez Muhammed'in (s.a.v) bahçesinde. Orda gördüğün güzel Gül sensin. Bazen bir Gül gibi hayatıma renk ve neşe katıyorsun.

Bir cambaz oluverde ince bir ip üzerinde yedi kat kapı ardına kilitli Meryem'i (a.s) göklere bakıp tefekkür ederken mahfilinde Cebrail'in getirdiği ilahi taamı seyre çık. Bir bakmışsın tabaktaki üzüm oluvermişsin. Hayatıma öyle tatlı, öyle tane tane ve bazen de tek cümlenle mucizemi veriyorsun.

Bir bülbül oluverde herkes ateşe atılan İbrahim'e (a.s) ağıt yakarken sen onda Halilullah makamına yükseldiği için, Aşk şarkıları terennüm et. Tıpkı bana söylediğinde beni alıp başka diyarlara götürdüğün gibi.

Hem biriyle gülebilen aynı anda ağlayabilen, zehrini alan değil bala çeviren, ağır yükleri bile hafifletip yaptığın zor işleri dahi sevdiren bir ahiret kardeşim olması en büyük nimet benim için.

Sahabe sohbet kökünden gelir. Sohbet arkadaşı. Bizde birbirimize Sahabe olmadık mı?
İçime attığım yaşları ben akıtmasam da sen akıtmadın mı benim yerime?
Başımı koyamasam da omzum hep burda abla demedin mi?
Anlatmamakta diretsemde abla mutlu olmayı hak ediyorsun demedin mi?
Birbirimize keskin çizgiler belirterek Had'lerimizi çok iyi bildiridik bence.
Deveyi hendekten atlatmadık belki ama hendeğe su doldurduk, bazen el ele o suyun üstünde yürüyüp karşıya geçtik. Zor şeyleri bile seninle omuz omuza olduğumuzdan atlattık.
İşte o zaman deveyi hendekten atlattık. Gerçi daha çok yolumuz var. Çok çok uzun. Ama olsun, Rabbimden ipimizin daha kuvvetlenmesi için merhametini üzerimize yağdırmasını diliyorum.

Bu dünya hayatı sohbetimizin ve muhabbetimizin sığamayacağı kadar kısa. Dilerim Rabbimden sonsuz alemde seninle bu sohbetlere devam edebilme fırsatı versin.

Karanlığın nesnesi yoktur. Ancak aydınlığın alameti ve nesnesi Güneş'tir. Güneş giderse etrafı karanlık kaplar. Seni Güneşe benzetiyorum.

Bana HoşGeldiğin gibi
Dünyaya da HoşGeldin Kardeşim,
Dilerim ki Ukba'ya da HoşGidersin.
Selametle...
SERRA

Afra yolları yara yara yürüyordu. Ebu Bekir gibi. Sevgilisine kavuşmak isteyen dost Ebu Bekir gibi. Mağaraya dost olmak için, çölleri birlikte aşmak için, birin ikincisi olmak için koşuyordu. Ağlaya ağlaya okuduğu mektuptan sonra gece uyuyamamış bu sevginin zekatını nasıl vereceğini düşünmüştü. Çantasını çikolatalarla doldurmuştu. Yoldan geçen bütün çocuklara çikolata veriyordu. Yüzündeki tebessüm sabahı aymıştı. Yollar iki Dost için sükunet bulmuştu sanki. Afra uça uça Gül bahçesinin kapısındaydı. Kapıdan özür dileyerek hızlı hızlı çaldı kapıyı. Kapı bir türlü açılmak bilmiyordu yada dost sabırsızdı. Kapıyı Aişe Betül açtı.

~SADR-I PARANDE~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin