- 9 -

29 9 0
                                    

Yiğit'i sinirle gencin üstünden çektim, durdurmak için kolundan tuttum. Genç, yediği kafayla geriye doğru savrulmuştu. Beril, dakikalarca durdurmayı çalıştığım Yiğit'i durdurdu. Sadece kolundan tutarak. Yiğit sinirle yumruğunu sıkarken, kafasını Beril'e çevirdi. Beril, sakin olmasını söyleyen bakışlar atıyordu. Geriye doğru birkaç adım atıp Marin'in yanına yaklaştım. Marin kollarını göğsünde bağladı ve gülümseyerek bana baktı.

"Deja vu?" Dedi dalga geçerek, onunla ilk tanıştığımda, hastanede onu rahatsız eden adama karşı da ben böyleydim. Güldüm ve belini kavrayıp kendime çektim.

"Fakat, ben kafa atamadım. Hem o ne öyle, kıro muyum ben?" Dedim dalga geçerek, kaşlarını çattı ve dediğimde ciddi olup, olmadığımı sorguluyordu. Güldü ve başını onaylar şekilde salladı. Bana inanmamıştı, sıkıntıyla nefesimi verdim ve Yiğit ile Beril'e döndüm. Genci götürmüşlerdi. Beril ile Yiğit restorandan çıktılar. Tekrardan yerimize oturduk ve yemek yemeye devam ettik. Sohbetimiz ve yemeğimiz bittiğinde hesabı ödeyip çıktık. Deniz kenarındaki limanlarda dolaşmaya başladık. Harika bir şehirdi. Her yerde kedi ve köpek olması Marin'in için dikkat çekici bir özelliğiydi. Her bir kedi gördüğünde, kafasını okşayıp öpüyordu. Yanında durup kedilere nasıl ilgi verdiğini izleyip gülümsüyordum. Saatin 10 olmasına az kalmıştı ve güneş yavaş yavaş batıyordu. Gitsek iyi olacaktı. Marin yerdeki kedinin başını okşarken, dengesini kaybedip düşmemesi için kapşonundan tutuyordum. Olduğu yerden doğruldu. Kapşonunu bıraktım ve elimi beline sardım. "Gitsek iyi olacak." Dediğimde gülümsedi ve başını onaylar şekilde salladı, zıplar adımlarla sokaklarda geziyordu. Onun bu enerjisini hayranlıkla izlerken durdu ve bana döndü.

"Ben İzmir'de yaşıyordum. Bunu bilmiyordun, değil mi?" Dediğinde şaşkınlıkla Marin'e baktım. İzmir'de yaşadığını bilmiyordum. "Bu şehri pek gezme şansım olmadı. 15 yıl burada yaşasam da ilk defa seninle bu sokaklardan geçiyorum. Camdan bile görememiştim." Dediğinde çocukluğunu hatırladım ve derin bir nefes verdim. Heyecanını azaltmamak için gülümsedim ve elimi tutup okşadım.

"Ben çok kez buraya geldim, fakat hiç bir yapıya, hayvana, insanlara senin kadar güzel bakmadım." Dediğimde gülümsemesi büyüdü ve sokaklarda yürümeye devam ettik. O zıplar adımlarla ilerlerken, ona yetişmek için hızlı adımlarla onu takip ediyordum. Marin, gördüğü kediyle tekrardan olduğu yere çömeldi ve kedinin başını okşamaya başladı. Emre beni arıyordu. Hızlıca aramayı açtım ve kulağıma götürdüm.

"Yağız sana bir iyi bir kötü haberim var." Dedi Emre birden konuya girerek, anlamayarak devam etmesini bekledim. "Kötü haber şu ki, Yiğit ile Beril beraberler ve iyiler. Geç geleceklerini söylediler." Dediğinde devam etmesini bekledim. "İyi olan şey ise, akşam otel gösteri var ve sadece Kuzey ile ben gitmek sıkıcı olacak! 2 saat sonraya gelebilir misiniz?" Dediğinde derin bir nefes verdim. Marin bana baktı, ne konuştuğumuzu anlamaya çalışıyordu.

"İyi, görüşürüz." Dedim ve telefonu kapatıp cebime koydum. Marin olduğu yerden doğruldu, gülümsedim. "Akşam otelde gösteri olacakmış, gidelim mi?" Dediğimde heyecanlı bir şekilde başımı onaylar şekilde salladı. Beraber 5 dakikalık yolu, kedi ve köpek severek 25 dakikaya bitirmiştik. Otelin arkasında, yani havuzun önünde, gösteri için sahne oluşturuyorlardı. Biraz sahneyi inceledikten sonra otelin içine girdik. Kendi odamızın kapısına doğrulduk. Marin durdu ve bana döndü, gülümseyerek elini açık olan saçlarına götürdü.

"Bu gün çok eğlendim." Dedi saçını karıştırırken, elini çekti ve kapıya yaslanmış, elini de beline koymuş şekilde devam etti. "Teşekkür ederim." Dediğinde gülümsedim ve başımı onaylar şekilde salladım. Kartımı çıkardım ve kapıyı açtım. Gitmeden önce gülümsedim.

"Rica ederim, ben de çok eğlendim. Akşam konuşuruz." Dediğimde yaşlandığı kapıdan doğruldu ve kapıyı açtı.

"Konuşuruz." Dedi ve içeri girip kapıyı kapattı. Birkaç dakika kapıyı izledikten sonra gülümseyerek içeri girdim. Yiğit, Beril ile olduğu için oda boştu. Oduncu gömleğinin içine beyaz bir t-shirt giydim, siyah bir kot giydim.

Yangın Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin