"Yağız, ben çıkıyorum. Bana ihtiyacın var mı?" Dedi Emre gülümseyerek. Dosyaları bıraktım ve gülümsedim. Başımı onaylamaz şekilde salladım.
"Hayır, sana bu günlük ihtiyacım yok. Yarın görüşürüz, iyi geceler." Dedim, ceketini aldı ve kapıya yöneldi çıkmadan önce son kez bana baktı ve saatine baktı. Tekrar kafasını bana çevirdi.
"Çok kalma, saat gece 1 olmuş bile, iyi geceler." Dedi ve çıktı. Dosyayı inceledim ve çekmeceye koydum, dolabı açtım ve bir defterime yarınki yapacaklarımı yazdım. Masada bıraktım ve ceketim ile telefonumu alıp çıktım.
Eve doğru ilerkerken bağırışma sesleri ile yavaşladım. Bağırışmanın olduğu yöne döndüğümde bir evin üstünden duman çıktığını gördüm. Telefonu cebime koydum ve koşarak yaklaştım. Ev tanınmayacak duruma gelmişti. Kalabalığı aşıp eve yakalaştığımda Emre'nin ambulansa götürüldüğünü fark ettim. Sanki dünya durmuştu. Hızlıca kendime gelip ambulansa yaklaştığımda siyah saçlı bir hemşire beni durdurdu. Sinirli bir şekilde bana baktı.
"Kusura bakmayın beyefendi, sizi alamayız." Dediğinde iki adım geriye attım. Şaşkınlıkla hem hemşireye hem Emre'ye baktım. Arkadaki kumral saçlı hemşire ile göz göze geldiğimizde bize yaklaştı.
"Yakını mısınız?" Dediğinde başımı onaylar şekilde salladım.
"Evet, çocukluk arkadaşım aynı zamanda da ortağıyım. O iyi mi?" Dedim bakmaya çalışarak. Bilinci açıktı ve göz göze gelmiştik. Kumral saçlı hemşire hem bana hemde Emre'ye baktı ve beni içeri aldı. Zafer kazanmışcasına gülümsedim. Hızlı adımlarla Emre'nin yanına yaklaştım. Elinden tuttum ve gülümsedim. Bana gülümsedi. Kumral saçlı hemşire ile siyah saçlı hemşire tartışmaya başladı.
"Onu almaman lazımdı. Neden aldın?" Kovulmak mı istiyorsun?" Dedi siyah saçlı hemşire. Kumral saçlı hemşire ona hiç bakmadan ikimize baktı. Buruk bir gülümseme ile önüne döndü. Siyah saçlı hemşire derin bir nefes verdi ve bize doğru yaklaştı. Tam kalkacaktım ki ambulans hareket etmeye başladı. Şaşkınlıkla kumral hemşireye baktığında siyah saçlı hemşire sesli bir şekilde iç çekti. Kumral hemşire yanıma yaklaştı.
"Arkadaşın gayet iyi, sadece kontrol için götürüyoruz." Dediğinde onayladım. Siyah saçlı hemşire kolundaki serumu çıkardı ve Emre'nin yattığı yatağın tekerlerini taktı. Siyah saçlı hemşire yanımıza yaklaştı ve dalga geçerek konuştu.
"Sizi aldık fakat birazdan alamayacağız, diğer insanlar gibi beklemeniz gerek." Dediğinde kumral saçlı hemşireye baktı. "Değil mi Marin?" Dediğinde kumral saçlı hemşire başını onaylar şekilde salladı. Adının Marin olduğunu öğrenmiştim.
"Evet, anlayabiliyorum Beril." Dedi, ambulans durduğunda Marin Hanım kapıyı açtı. Beril Hanım hızlıca Emre'yi götürdü. Yanına birkaç doktor çağırdı ve arkası gözükmeyen odanın içine girdiler.
"Beril Hanım için özür dilerim, sinirliyken böyle şeyler yapabiliyor." Dedi Marin Hanım, ona döndüğümde gülümseyerek bana baktığını gördüm. Gülümsedim.
"Sorun değil, kafana takma fakat ne zaman onu görebilirim?" Dediğimde bir doktorun bize yaklaştığını fark ettim.
"Marin Hanım, Acil'de bekleniyorsunuz." Dediğinde başını onaylar şekilde salladı ve bana döndü.
"Beril Hanım çıktığında gizlice girebilirsin, yakalanırsan 'Marin Hanım girmeme izin verdi.' Dersin." Dedi ve doktorla beraber uzaklaştı. Bu yaptığı incelik istemsizce gülümsememe neden oldu. Arkasından seslendim.
"Neden tartıştığınız belli oluyor." Dedim, yüzünü göremiyordum fakat güldüğünü biliyordum. Arkasından birkaç dakika izledim, anlamsız sırıtmam yavaştan yok olmuştu. Beril Hanım çıktı, arkasından birkaç doktor çıktı ve uzaklaştı. Etrafa göz gezdirdim ve gizlice girdim. Emre beni gördüğünde şaşırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yangın
Romance🔥- TAMAMLANDI -🔥 Ünlü dedektif Yağız Durmuş, iş çıkışı arkadaşı ve aynı zamanda ortağı olan Emre Ayan'ın evinin yandığını görür, ünlü bir dedektif oldukları için düşmanı çoktur. Düşmanlarının yaptığını düşünen Yağız Durmuş, bu işin peşine düşecekt...