1. Bölüm

1.7K 56 35
                                    

                • BAYAN AYKIRI •
                       Mahi Nehar
                      



Keyifli okumalar!

          BÖLÜM 1: ZÜĞÜRTLÜK


LEYLA YAMAN

Şayet bir üniversite öğrencisiyseniz, hayat sandığınız kadar basit değildir sizin için. Kargaların bile uyanmadığı bir saatte derse yetişmek için okul yolunda olmanız gerek. Bu yetmezmiş gibi kıl kuyruklu, envai çeşit karaktere sahip akademisyenlerle başınız belada demektir. Meteliğe kurşun atmanız bir kenara, mülteci kampına dönen öğrenci evinde kıt kanaat yaşamınızı idam ettirmeniz isteniyordur. Üniversite hayatını ballandıra ballandıra anlatanlar şu an karşımda olsaydı, şüphe yok ki yumruğumu yüzünde tablo diye gezdiriyor olurlardı. Her şeyin böyle boka saracağını bilseydim, Üniversiteye gitmek yerine Survivor'a katılırdım daha iyi. Şöyle dönüp bakınca, bulunduğum konumun Survivor 'dan pek farkı yoktu ya neyse... Saydığım ve saymaya devam edeceğim dertlerin sahip olduğu öğrencilerden biri de bendeniz Leyla Yaman sevgili millet.

Babasının prensesi, annesinin, 'Allah'ım ne yaptıkta bu müsveddeyi başımıza verdin?' dediği evlat sıralamasındaki yerini assolistler gibi alan, kod adı: Viking Leyla olan ben... Bakmayın öyle canım. Tepelerinizde yanan bulutlu anime karakterlerinde 'BELA!' diye beliren neon yazılı tabloyu görebiliyorum. Göz devirme!

Sen kimsin? Özelliğin ne Leyla? Neler yapıyorsun, diye sorarsanız cevap çok basit. Adam öldürme, hırsızlık, dolandırıcılık, madde kullanımı... Ne fesatsınız yahu! Saymaya devam ettiğim şeylere gözlerinizi fal taşı gibi açmış bir şekilde inanacaktınız nerdeyse. E-e, yuh! Cidden bunları yaptığımı düşündünüz mü? Bir göz devirme daha! Anime karakterli neon yazılarınız bayraklarını göklere çeksin lütfen, 'MASUM BU KIZ!' diye.

Sosyoloji bölümü okuyan bir afettim. Afet dediysem öyle hemen beklentinizi yüksek tutup, aklınıza podyumda asil bir şekilde yürüyen manken bir kız belirmesin. Tezler çürütülsün, hafıza kaybına uğramadan beklentili bilgiler fifti-fifti atılsın lütfen! Ailemin ve arkadaşlarımın başına gelmiş bir doğa afetiydim ben. Serseri kombinine sahip, erkek Fatma gibi ortalarda gezen ve bir gün Özel Dedektif olmak isteyen Viking Leyla var karşınızda. 'DEDEKTİF LEYLA.' tabloları neon yazılı anime karakterlerle belirtildi. İkiletmeme izin vermeden bildiğinizi okudunuz resmen. Thank you...

Meteliğe kurşun attığımız evimizde dört kız kalıyorduk. Gerçi bu mülteci kampının ilk sahibi, Gastronomi bölümü okuyan arkadaşım İpek Acardı. Acaba bizim gibi fakir birileri ile daha önceden bir arada kalmış mıydı? Merak konusuydu doğrusu. Uzun saçlara ve grimsi gözlere sahipti. Beyaz teninde yer edinerek adeta çiçek gibi açan çilleri ona yakışan tek şeydi. Babası, sanırım Sakıp Sabancı'nın ya torunuydu ya da ta kendisi oluyordu. İpek böceğim ise onun saf kızıydı belli ki bu şatafatlı dünyada. Ah be kahpe hayat! Bizim suçumuz neydi ha? Tamam, tamam...

Hayatta maddiyat sorunu yaşamazdı İpek. Bizim gibi çulsuz muydu? Asla! Bir de üzerinde çalıştığı, çeşitli berbat soslarla kobay faresi olarak kullanmıyorsa bizi, benim adım da Leyla değildi! Hemen ardından Kimya öğrencisi olan arkadaşım, Selin Aksöz Suriye kampına gelen ikinci ev sakiniydi. Sakin... Hiç ona uyan bir kelime olmadı da neyse... Badem gözlü ve kâküllü yârimdi. Ona böyle hitap etmemin sebebi, sürekli kimya deneyleri yapıyor olmasıydı. Elementlere bizden daha fazla vakıf olduğu aşikârdı ve bela konusunda bana en yakın isimdi şüphesiz. 'BEST FRİEND.' neon yazılı bulutlu anime tabloları asıldı. Bir teşekkürü daha hak ettiniz...

BAYAN AYKIRI [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin