48. Bölüm

210 13 9
                                    

               • BAYAN AYKIRI •
                      Mahi Nehar




Keyifli okumalar!




BÖLÜM 48: KAVUŞMALARLA GELEN MUTLULUK





Kürk Mantolu Madonna'da geçen o muhteşem cümle: Ancak seni üzmekten korkan birinin yüreğindeysen eğer, ait olduğun yerdesin demektir. Ben de artık ait olduğum bir yüreğin kapılarını çalmış, sevdiğim adama olan duygularımı itiraf etmiştim sonunda. Tabii bunu her ne kadar delirerek yapmış olsam da yine de mutluydum; çünkü biliyordum ki Yaman, hayatımda yer alacak olan en doğru insandı. Beni üzmekten ve kırmaktan ölesiye korkan, saçımın teline bile zarar gelsin istemeyen sevecen bir adamdı. Nihayet benliğimi örse örse saran bunaltıcı düşüncelerin gamlı iplerinden sıyrılmış, anne karnında yeniden hayat bulan bir bebekten farksızdım şu an. Hiçbir kötü düşünce, kaygı ve korkular beni ürkütmüyordu artık. Bunca zaman her şeyin üstesinden bir başıma gelmiştim. Ailemin desteği, tükenmek nedir bilmeyen inadımla geleceğime tertemiz bir sayfa açarak yön vermeye çalışırken, çıktığım bu zorlu yolda bana yoldaşlık edecek olan Yamanımda benimle birlikteydi artık. Daimiydi ve sonsuzdu...

Mertten kesinlikle hiçbir şekilde korkmuyor, beni yıkmasına da müsaade etmiyordum. Tek korkum vardı: o da Yaman'ın zarar görmüş olabileceği düşüncesiydi. Çok şükür ki böyle bir şeyde olmamıştı. Yaman iyiydi ve hiçbir şeyi yoktu. İçim bir nebze olsun rahatladığında benim kadar rahat hissetmeyen bir diğer isim ise, sevdiğim adamdı kesinlikle. Yaman'ın öfkesi dinmediğinde onu sakinleştirmek için elimden geleni yapmıştım; ancak yaşanan şeylerden habersiz olan diğer arkadaşlarım da sonunda bütün gerçeği öğrenmişlerdi; ne yazık ki başıma gelen bu talihsiz olaydan sonra. Polis memurları geldiğinde şikâyetim üzerine onlar tarafından karakola götürülmüş, Mert ve o siyah aracın içinde gelen, yüzlerini karanlık yüzünden hiçbir şekilde göremediğim iki kişi hakkında şikâyetimi bildirmiş, sonunda da ifademi vermiştim çok geç olmadan. Emindim ki bu olaydan sonra hiçbir şekilde bana yaklaşamazdı Mert. Çünkü yanımda değerli arkadaşlarım ve beni korumak için elinden geleni yapmaya çalışan sevdiğim adam vardı. Ben yalnız değildim, hiçbir zamanda yalnız olmayacaktım...

Memurun odasında çıktıktan sonra dışarıda beni bekleyen kızlara ve erkek cephesine bakmıştım. Yaprak gibi herkes bir tarafa sinip savrulmuş, öylece benim çıkmamı bekliyorlardı. Öfkesi ve endişesi halen yüzünde belli olan Yaman'a baktığımda, derinden bir şeyler düşündüğünü buradan bile görebiliyordum. Ah, karşı komşum ah...

Dudaklarımı aralayıp geldiğimi haber vermek adına boğazımı tıkırdatmıştım. Hepsi aynı anda bana doğru baktığında biraz tuhaf olmuştum açıkçası. "Bakmayın öyle, ben gayet iyiyim." dediğimde Yaman dikkatini toparlayıp üzerime vermiş, Pelin ise yine öfkeyle söze dalmıştı.

"Neler yaşamışsın da bizim haberimiz yok Leyla. Neden her şeyi en son biz duyuyoruz?" En son babalar duyarı bile geçemedin daha Peliniko. Ne diye elinden dünya rekorunu çalmışım gibi çemkiriyorsun sen bana? Göz devirme...

Selin onu kolundan hafifçe tutup, "Şimdi hiç sırası değil Pelin. Kendine biraz hâkim ol. Burası bu tip konuları konuşabileceğimiz bir yer değil." dediğinde İpek şefkatle bana bakmıştı. Kâküllü yârim, Bilge küpüm, Çeyrek mafyam. Yerim seni, yerim...

"Agresifim, tatlı belam, iyi misin?" Ah benim masum kelebeğim. Ah kazma Doruk'un süper star aşkı...

"Evet, iyiyim. Hem de çok iyi." diyerek Yaman'a bakıp olabildiğince gülümsemiştim; ancak o çatık kaşlarını üzerime göndermekte ısrarcıydı. Eh, nasılsa biraz sonra görüşürüz seninle beyefendi...

BAYAN AYKIRI [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin