3. Bölüm

488 28 27
                                    

  • BAYAN AYKIRI •
                         Mahi Nehar





Keyifli okumalar!



BÖLÜM 3: ERKEK KOĞUŞU






Genciz, güzeliz; ama bir şanssızlık söz konusu millet. Zira bir avuç öğrenci olarak başımıza gelen olayların haddi hesabı yoktu da ondan. El âlem iyi insan çekerken, biz bela niyetine mıknatıs gibi aptal insan çekiyorduk. O aptallardan biri de aramızda hâlâ nefes almaya devam eden Baytar bozuntu Pelin'di. Ah, ulan... Nasıl canını alıp bir güzel de helvanı yemedim ki ben!

Onunla birbirimize yeniden horoz gibi diklenirken, kafes dövüşüne parmak sallamamız bütün iyi şeylerin içine ediyordu anlayacağınız. Düşünsenize, sokakta bavullarla ortada kaldığımızı? Küçük Emrah gibi kaşlarımızı kaldırıp sonra da eğdiğimizi? Korkunç... Acaba öğrenci sığınma evleri var mıydı? Leyla! Tamam, tamam...

Bu saatten sonra mutlu olmazsak eğer, çarşı pazar karışır haberiniz olsun! 'KAVGA VAR!' adlı neon yazılı anime karakterleri gururla sunar. Eleni, Kafe'den dışarı çıktığında, biz de akıbetini bekleyen kurbanlık koyunlar olarak öküzün trene baktığı gibi bakıyorduk ayağımızı yerden kaydıracak olan çocuklara. Yer? Kaydırmak? Hem de bizim? BENİM? Adı üstünde, saçmalık...

Selin, "Allah belanızı vermesin inşallah! Ne diye birbirinize girdiniz?" dedi ikimize bir kaşık suda boğacakmış gibi bakarken. Rotasını özellikle bana çevirip, "Alttan neden almıyorsun sen Leyla?" diye sormuştu.

"Ne alttan alacağım? Jenga mı oynuyoruz?" dedim sinirle her an atomu parçalayıp, üzerine bir de bizi eklemek ister gibi bakan kankama cevap verirken.

İpek, "Agresif belam, içinde olduğumuz durumu en iyi siz biliyorsunuz, ama. Biraz daha kendinizi tutsaydınız ne olurdu?" dedi merakla dışarıya bakarken. Zenginlik nasıl bir şeydi acaba? Bu kadar cool mu olunuyordu harbiden? Senin tuzun kuru nasılsa İpek Hanım. Düşünmek biz fakirlerin işi anca!

"Çişim gibi aniden sinirim geldi işte. Tutamazdım, kusura bakma İpek. Ama bu Baytar bozuntusu da kışkırtmayacaktı beni." dedim tezgâha hiçbir şey olmamış gibi yaslanırken. Artık sokakta dilencilik yapardık. Ne yapalım? Meteliğe kafa atmış insanlardık sonuçta. O mu bize, biz mi ona belli değil...

"Patla inşallah manyak!" dedi Pelin yüzünü temizlemeye çalışarak. "Kolla kendini bu saatten sonra Leyla. Başına geleceklerden artık ben sorumlu değilim!" dedi işaret parmağını bana doğru kaldırdığında. Bana kalkan o parmağını kırarım lan senin!

'VİKİNG LEYLA TEHDİT EDİLDİ!' neon yazılar piyasaya çıkmadan silinsin! Kimse beni tehdit edemez! 'VİKİNG LEYLA TEHDİT EDER!' adlı yeni tabelayla yer değiştirildi. Thank you bebekler. Hızınızı sevdim!

Bir anda dünyamın sessize alınması sonucu zihnimde geçen şeyleri idrak eden tek isim Selin'di haliyle. 'TELEPAT SELİN.' bulutlu anime karakterli neon yazılar havada! Bu işi iyi kaptınız millet.

"Hayır, hayır. Sakın Leyla, bir delilik yapma!" dedi, ama her şey için artık çok geçti.

"Ulan zaten sıçtık iyice. Sıvamanın kime ne yararı olacak ki?" der demez Pelin'in üzerine doğru yürümüştüm. Tezgâhtan kaptığım pastayı aldığımı gören İpek ve Selin ağır çekimde ellerini ağızlarına kapatmışlardı. Benim de ağzımla, yüzüm yer değiştirmişti böylelikle. Bakmayın öyle ağır çekimde beliren çirkin tabloya millet. Ben de güzeldim. Her gün aynaya bakıp, Allah'ım sen ne kadar güzel bir insan yaratmışsın diyorum.

BAYAN AYKIRI [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin