4. Bölüm

445 28 50
                                    

BAYAN AYKIRI •
                       Mahi Nehar




Keyifli okumalar!




    BÖLÜM 4: PRENS FOS ÇIKTI





Yerimde saydım bak kalbim karıştırır aklımı.
Tenimde nemlik var elimde yaş gibi anladım.
Ansızın göz göze geldim bir bak, bakışları nimet nimet.
Kim bilir belki de peşinde kimler kimler var.

Aklımı aldın sen ver geri nolur nolur.
Yardım et yarab sen gözleri boncuk boncuk.
Saçları bal rengi yanakları allana allana.
Tatlı mı tatlı ah kalbimi ver geri boşluk var.


KESTİK! Ne oluyor lan? Beynimin içinde dönen, benle zerre alakası olmayan bu şarkıyı da kim dolamıştı dilime? Acil kendini toparla Leyla, acil! Go, go, go! Duygusallıktan fayda yok. Vakit, itlik serserilik vakti...

Adını henüz bilmediğim bir adamın kollarında düşmek üzereyken hayata tutunan bir dal gibiydim o an. Az önce ne olmuştu öyle? Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığına haber salın en acilinden. Boylu boslu, çevik mi çevik kaçak bir askeri burada resmen yahu! Onu inzibatlar değil, ben yakaladım üstelik ben, Viking Leylanız... Kız Bordo Bereli olmasın mı, dediğinizi duyar gibiyim. Yok, artık millet, daha neler? O Bordo Bereli ise, ben de İngiliz Ordusu Generaliyim! Gözlerimin içine bakan hareler kehribar rengindeydi. Bu adam hâlâ neden beni tutuyordu ki?

Sorduğu sorusuna hitaben dudaklarımı hızla araladım. "Sana kafa atmakla, özür dilemek arasında gidip geliyorum; ama halledeceğim." Mezar var mı mezar? Açında içine gireyim hemen! İstihbarat teşkilatından Aysel ve Serpil pencere ardından bizim röntgenlerimize kadar çekemiyorlarsa benim de adım Leyla değildi!

Zerre anlamayan genç, "Ne? Kafan mı güzel kızım senin?" dedi melül melül bakmaya devam ederken. 'YASAKLI KELİMEYİ KULLANDI!' adlı neon yazılar ekranları süslemeye devam ediyor! Ne demiştim size daha önce? Asla sevmezdim birinin bana 'kızım' diye hitap etmesini!

"Derhal bırak beni, ayaklı gazetecilere haber olmamız an meselesi gaval!" deyiverince etrafına baktı hızla. Erkek cemiyetinden asla hazzetmezdim!

Beyaz atlı prens dedik, genel olarak dağ ayısı çıkmıştı bu bildiğiniz. Birdenbire beni bırakmadı mı arkadaşlar? Ulan madem bırakacaksın en başından beri ne diye kahramanlık taslıyorsun sen? Hayata tutunmaya çalışan dalınız olan Leyla, amele sümüğü gibi yere yapışmıştı hızla. 'VİKİNG LEYLA YERDE!'  Bulutlu anime karakterleri huzurda!

"Bunu sen istedin. Ayrıca gaval derken?" dedi tepemden bakmaya devam ederken.

"Ulan ben şimdi senin! Gava-" diye küfürü alnına yerden kalktığım gibi yapıştıracaktım ki, Selin beni tutarak hızla ağzımı kapatmıştı. Kiradan bana düşen pay riskte olmasaydı, şecere-i külliyene methiyeler diziyordum şu an keyifle dağ ayısı!

"Sövgü yok!" dedi centilmenlikten uzak olan kalasa dönerken. "Ne istemiştiniz, ben yardımcı olayım size?" dedi nefes nefese kâküllü yârim. Ben mi? Yerimde debeleniyordum öyle işte.

"Çalışanınız üzerime pis suyu boca etti. Şikâyetçiyim! Bu üzerimdeki pantolon ne kadar haberiniz var mı? Sizin bir aylık maaşınız." İşte burada ipler geriliyordu millet!

Selin'in ellerinden kurtulup, "Sana pantolonunun fiyatını soran mı oldu lan pezo? Onun değil, ama senin karakterinin fiyatı bariz belli!" dedim artistler gibi. Bu işin hakkını iyi verdiğimi söyleyin hadi. 'TAŞ ALTINDA KALIR, LAF ALTINDA KALMAZ LEYLA!' adlı neon yazılar gözüme güzel görünmeye başladı bugün. Thanks...

BAYAN AYKIRI [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin