7)Merak

76 9 1
                                    

''Ahh!'' diye bir ses çıkarttım. ''Burnumm!'' diyerek burnumu tuttum. Resmen burnuma kafa attı inanamıyorum ya. Bir de bana sakar diyordu. Al işte sakarı gördük. Tamam ben de sakarım da o da sakarmış işte. Hıh.


''Çok acıyor mu?'' diyerek hala üzerimdeyken daha da yaklaştı.


''E çüş be gel gir dibime. Hem kır burnumu hem de nefessiz bırak boğmaya çalış. Beni öldürmeye mi çalışıyorsun sen?'' diye böğürdüm. Tabi cırtlak sesime dayanamadı üzerimden kalktı ve beni de kucağına alıp -daha dikkatli ve yavaş bir şekilde- koltuğa oturttu.


''İyi misin?'' diye sordu. Gözleri gerçekten endişeli bakıyordu.


''İyiyim tabi. Nasıl olucam ki başka. He sadece ayağım kırılmaya yüz tutmuş ve burnum desen acısından bayılabilirim birazdan. Ama iyiyim başka bir yerim de-

he pardon kolumda sakattı tabi o da düşünce acısı daha da arttı tabi. İyiyim iyiyim ya yok birşeyim valla bak.'' dedim iğneler bir tonda.


''Tamam anladım.'' dedi ve eline telefonu alıp uzaklaştı. Benim de yattığım yerde feci uyku bastırdı, neden bilmiyorum. Gözlerim kapanıyordu ki Can geldi.


''Hey sakın uyuma. Sana ne olduğunu bilmiyoruz daha da kötüleşebilirsin'' dedi.


''Ne olacak ki sanki ya'' dedim yarı gözlerim kapalı bir şekilde. O da içeri gitti ve geldi. Ben tabi onu görmüyorum,gözlerimi kapattığım için. Yüzüm serinledi bir an bir şey geziyor yüzüm yumuşak. Gözlerimi açtım zorla. Can'ın gözleriyle karşılaşacağımı bilseydim açar mıydım hiç -belki de daha önce açardım-. Şaşkın şaşkın baktım çünkü Can yüzümü ıslak bezle siliyor. Heralde uyanık tutmaya çalışıyor.


''Uğraşma bu kadar gerek yok. Önemli birşey yoktur eminim. Ben sakar olduğum için çok yaşadım böyle şeyler'' deyip sızlayan burnumu tuttum. Ah! Gerçekten acıyor ama.


''Benim yüzümden olduğu için birşeyler yapmam lazım. Birazdan bir doktor arkadaşım gelecek o gelince anlarız neyin olduğunu'' deyip bezle yaptığı işe devam etti. Bende sülalem rahat yatıyorum valla. Bez de iyi geldi ama.


Kapı çalındı. Can gidip açtı ve içeri bir adam girdi. Yüzünü bana dönünce tanıdım adamı. Bu bizim sitenin doktoru Selim amca.


''Selim amca sen nasıl geldin buraya?'' diye sordum şaşırmış bir şekilde. Şaşırdım tabi Can nerden tanıyor ki.


''Can benim yakın bir arkadaşımın oğlu beni aradı acil bir durum olduğunu söyledi ben de hemen geldim. Gül kızım iyi misin? Can anlattı olanları dur bir ben de bakıyım sana'' dedi ve geldi yanıma muayene etti beni.


Selim amca beni muayene ederken gözüm Can'a değdi o da şaşırdı benim Selim amcayı tanıdığıma heralde yüzüme bakıyor şaşkın şaşkın. Gözümü kaçırdım hemen. Hem Selim amca bu ormanda yaşayan kaçkını babası vasıtasıyla tanıyorsa yani bu adamın bir ailesi varsa niye ormanda yaşıyor ki? Merak işte insan oğlunun baş edemediği tek duygu. Selim amcadan öğrenirim ama ben -.-


Hastayım, bu yüzden hem kısa oldu hem de kötü, bağdaştıramadığım cümleler olmuş olabilir. Affınıza sığınıyorum.


İyi okumalar^^


GardenyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin