10)Sonunda Sera^^

70 6 6
                                    

Sabaha kadar gözümü kırpmadım. Can da mesajlarıma hiç cevap vermedi tabi uyuyordur o şimdi benim aklımı karıştırdı kendi de rahat bir uyku çekti.

İlk iş okulda ki derslerime girmek sonra da Umutla birlikte Kaçkının malikanesine^ gideriz.

---

Okulda derslere girdikten sonra Umut la buluşup yola çıktık. Onun arabasıyla giderken dünkü olan kazalarımı anlattım. Anlatmadan bırakmaz çünkü.

"E be Gül yani yine her gittiğin yerde şu sakarlığını göstermeden duramıyorsun değil mi?" dedi bana.

"Evet Umudum beni bilirsin kendimi baştan tanıtmayı severim sonradan biz böyle bilmiyorduk olmasın diye" dedim. O da haklısın der gibi başını salladı. Ya da sen iflah olmazsın der gibi de olabilir.

Gerisinde yolu tarif ettim okuldan derslerden konuşarak geçti.

Kulübeye geldiğimizde hemen indim ve Umut'u tembihlemeye başladım..

"Bak Umut adam hassas herşeye karşı, birşeylere dokunma kırarsın falan sadece bi tanış sonra da benimle benim işlerime yardım edersin işlerim bittikten sonra da benim ferrariyi tamirden almaya gideriz olur mu?" dedim.

"Yahu Gül dediğinin farkında  mısın allasen. Bana birşeyleri kırma diyene de bak. Gelir gelmez burayı da talan etmişsin kendin anlattın. Hem adamı iyice bi tanımam gerek öyle bir iki soruyla kurtulamayacak. Ve senin o güzel ferrarini^ de alırız tamam." dedi. Sadece birine de olsa evet dedi neyse ki..

Kulübeden Can çıktı elinde aletlerle. Yine bir yeri onarıyor heralde. Bizi gördü, yanına doğru gittik hemen.

"Selam" dedi Umut, Can'a elini uzatarak.  Can'ın elinde alet edevat olduğu için elini kaldıramaz sandım ama adam herşeyi bir eline aldı ve boş olan eliyle Umut'un elini sıktı centilmen adammış kaçkın dediydik de hor gördüydük -,-

"Selam" dedi o da.

"Umut, Can. Can, Umut" derken ikisini gösterip tanıştırdım. Birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı tanımaya çalışır gibi bir sertlikle. Bu bakışmaya bir son vermeliyim biraz daha bakışırlarsa aşık olup çıkacaklar maazallah. Kulağımı çekip Umut'un başına vurdum tahta niyetine.

"Off. Yine ne düşünüyordun da tahta niyetine benim bu güzelim hücrelerimden çıkardın acısını acaba?" dedi beni tanıyan canım arkadaşım Umut.

"He yok ya yok birşey. Neyse Can bugün serana bakabilecek miyim? Bakıcam dimi? Tamam ya sen çok iyisin hemen gidiyorum. Yok senin götürmene gerek yok yolu biliyorum." deyip hiçbir ses çıkarmayan Can'a başımı salladım ve ordan geçip gidecektim ki kolumu yakaladı. Hayır ya ne güzel itirazsız girmek istiyordum hemen. İş yapacak halim yok hem uykusuzum hem de yorgun.

"Dün gece uyumadın dimi?" dedi. Evet hiç beklemediğim yerden geldi soru. Ona attığım mesajları görmemiş heralde ki soruyo. Aa Umut durumu bilmiyor tabi sakarlıklarımı biliyor ama gece uyanık kalmam gereken kısmı atlamış olabilirim.

"Dün gece derken?" dedi Umut bana sinirli bakarken.

"Yok ya yanlış anlama Umudum öyle birşey değil. Dünkü sakarlıklarımdan ötürü uyumamam gerekiyordu da onu diyordu Can" dedim.

"Neden bunun için beni aramadığını sonra konuşucaz." dedi en içten sinirli haliyle. Ben de ortamı yumuşatmak niyetiyle gülümsedim ve kolumun hala Can da olduğunu farkedip çektim kolumu.

"Yok uyumadım birileri saolsun aklımı karıştırdığı için. Yahu o kelime nedir cidden Can ya söyler misin lütfen???" dedim ısrar ederek.

GardenyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin