X-5

100 9 7
                                    

O günden sonra hâlâ kendime gelemediğimi söylesem, sanırım abartmış olmam. Düşündükçe boğulacak gibi oluyorum. Nasıl olur da ölmüş olduğuna emin olduğum birinin yaşama ihtimalini düşünüp kendimi sokağa attım? Yabancı bir kadının, siz olduğu umuduyla yüzüne baktım, koluna dokundum, hayal kırıklığına uğradım ve ardından özür diledim...

"Her şeyin düzelmesi için bu evlilik, yerinde bir karar olacaktır."

Bu sabah annem ve onun tüm kıyafetlerini diken biricik arkadaşı, odama böyle bir konuyla teşrif ettiler. Yeterince kendi içimde savaş hâlinde değilmişim gibi bir de onlarla savaşmam gerekiyordu. Akıllarınca beni evlendirip bu bunalımdan kurtarabileceklerini düşünüyorlardı. Yeni bir heyecan, yeni bir tutku, bir başkasına duyulan yeni bir merak bana her şeyi unutturabilir miydi?

"Kime göre?"

Bir şeylerin düzelmesini isteyip istemediğimi sorgulamıyorlar, öyle ki bu gerçeği görmezden gelmeyi tercih ediyorlardı. Başım zaten çatlayacak gibiydi ve onlara laf anlatmak benim için katlanılmaz bir işkenceye dönüşüyordu.

"Böylelikle herkesin ağzı kapanır. Merak etme, evleneceksin diye hayatında hiçbir şey değişmeyecek."

Anlaşılan evlendikten sonra yine böyle bir adam olmaya iznim vardı. Biriyle evlenecektim; ardından gece hayatım, tüm eğlencem ve düzenim hiç değişmeyecekti. Bu sayede de insanlar yaşanan son olayı unutacaktı. Nasıl da ince düşünülmüş bir plan!

"İstediğin her şeyi yapmakta yine özgür olacaksın. Sadece artık insanlardan kaçmana gerek kalmayacak."

Terzi kadın da belli ki anneme destek olmak için gelmişti. Sanki birlik olurlarsa, beni ikna etmeleri daha kolay olacaktı. Oysa ortada verilmiş bir karar vardı. Yalnızca bana şimdi haber veriliyordu.

"Benim için ne de güzel düşünmüşsünüz."

Başından beri sessiz kalan kız kardeşim, bu cümlemin üzerine gözlerini kocaman açtı. Anlaşılan kabul edeceğimi beklemiyordu.

"Biz uygun birini bulduk. Sana hiç zorluk çıkarmayacağına eminiz."

Annem durmadan bir şeyler söylüyordu. Terzi kadın da başını sallayarak onun haklılığını bana göstermeye çalışıyordu. İki kişiye karşı tek kişi...

"İstediğim her şeyi yapmaya devam edebileceğim, öyle mi?"

İkisinin de yüzü parladı. Sanırım beni ikna edebildiklerini düşünüyorlardı. Sadece kız kardeşimin yüzü düşmüştü. Sizden sonra onunla bir kez bile konuşma fırsatı bulamadık. Annemi ve iş birliği içinde olduğu arkadaşını gönderdikten sonra muhakkak kardeşimle konuşmalıydım.

"Kim bu benden gelene razı olan kız?"

Zerre kadar merakım olmadığı hâlde sırf onları emellerine ulaştıklarına inandırabilmek için ayak uyduruyordum. Sözde beni düşündükleri için böyle bir adım atmışlardı. Annem çocuğunu düşünürken bir başkasının çocuğunu hiç umursamıyordu. O kıza yaşatacağım kırgınlıkla, acıyla ve bunalımla ilgilenmiyordu. Sonuçta ucunda beni yeniden hayata kazandırmak vardı, değil mi?

"Geçen annenle baloda gördük. Çok efendi ve temiz bir kız. Ailesine de haber gönderdik, kapılarının açık olduğunu söylediler."

İntihar Mektupları - 2 [ Tamamlandı ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin