BÖLÜM 9

51 2 2
                                    

MULTİ: Esra

Efsane bir bölümle geldimmm. Sol alt köşedeki yıldıza basıp bana destek olun.👉🖤👈

Bazı anlar vardır hiç bitmesin istersiniz, uzun süre sürsün, zaman o an da dursun akrep ve yelkovan hareket etmesin istersiniz. Ama bazı anlar vardır ki bir an önce bitsinde kurtulayım dersiniz. Bu an hiç yaşanmamış olsun, akrep ve yelkovan su gibi aksın, güneş yerini aya teslim ettiğini fark etmesin istersiniz.

İşte şu an tam da güneşin yerini aya teslim ederken bunu fark etmeden hızlıca yapmasını diledim. Bir an önce gece olsun, kendimi güvende hissettiğim evime gidip sığınağım olan yatağıma atmak istedim kendimi. Yorganımı üzerime çekip nefessiz kalan kadar orada kalmak istedim. Zorunda olmadıkça yatağımdan çıkmadan akşama kadar boş boş tavanı izlemek istedim.

İstedim.

İstedim.

İstedim.

Ama olmadı.

Her şey yaklaşık bir hafta önce başladı. Dedem ve babam artık bir karar vermemi (!) ki karar değil direkt evlenmemi söylememi beklerken ve hergün bunun için aramaya başlamaları üzerine telefonumu kapatmıştım. Telefondan ulaşamayacaklarını anlayınca ise birkaç kez kızlarla kaldığım eve gelmiş kapıya vurmalarına rağmen kapıyı açmamıştık. Bu durum birkaç gün sürünce benim daha fazla katlanamayacağımı anlayan Ömer, kolumdan tutmuş ve ailesiyle ara sıra geldiği Bolu'daki dağ evlerine getirmişti beni.

Bir nevi kaçmıştım onlardan. Ya da kendimi kurtarmıştım.

Annem ve babamla görüşmeyi reddeden Emre ise okulu nedeniyle gelmeyince Ömer her sabah onu okula bırakıyor okul çıkışındaysa kızlardan birisi onu alıp eve getiriyordu.

Bense bir haftadır burada yanlız başıma kalıyor, kızlar ve Furkan her ne kadar gelmek istese de işlerini aksatmamalarının gerektiğini söyleyip izin vermiyordum. Hergün telefonda görüntülü konuşuyor, morelim yerine gelsin diye yaptıkları onca konuşmalara rağmen söyledikleri bir kulağımdan giriyor diğerinden çıkıyordu.

Başta kafaya takmak istemesem de her geçen gün artan baskılarıyla kafaya takılmayacak bir şey olmadığını tam tersine üstünde kafa yorulacak bir şey olduğunu er geç anlamıştım.

Babamın bu kadar baskı uygulaması, dedeme boyun eğmesi hiç beklediğim bir şey değilken şu an da dedemin her dediğini harfiyen yerine getirmesi, neredeyse bizi yok sayması ona karşı olan sonsuz sevgi ve saygımı yerle bir etmişti. Şu ana kadar ne benim ne de Emre'nin dediği hiçbir şeye karşı çıkmayan babam, bizi ezip geçen dedemin arkasından bir kez bile düşünmeden onu takip etmişti.

Ağrımaya başlayan gözlerimi kırpıştırıp oturduğum sandalyeden kalktım. Uzun süredir oturduğum için uyuşan bacaklarımı hareket ettirip kaldığım odaya girdim. Yatağın üzerinde gözüme çarpan yeni telefonu elime alıp rehbere girdiğimde gözüme çarpan 5 isimden en alttakini tuşladım.

Kendi telefonum hala kapalı ve odamdaki çekmecedeydi. Bana ulaşmaları için Ömer bu telefonu vermiş ve içine yeni bir hat takmıştı.

"Efendim." Çatallaşam sesimle konuştum. "Rana n'apıyorsun? Nasılsın?"

"Beni boşver. Asıl sen nasılsın, ne yapıyorsun?" Derin bir nefes verdi. "İyi misin?"

Son zamanlarda gözlerimden eksilmeyen yaşlar tekrardan yerini alırken ağlamamak için gözlerimi tavana diktim. Kimin ahını almıştım da bunlar başıma geliyordu? Kime, neye, ne zaman, ne yapmıştım ben? Bunları hak edecek ne yapmıştım? Ailemden kaçacak kadar ne yapmıştım?

S O NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin