8.Bölüm: RUHUMDA SIZI

64 6 3
                                    




Bölüm Şarkısı: Cem Adrian (Kül)


Bölüm Şarkısı: Cem Adrian (Kül)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.







RUHUMDA SIZI


Ruhuma vurulan zincirler arsızdı. Her daim sızlatıyordu yüreğimi. Hayallerim, ümitlerim, geçmişim ve geleceğim zincirli ruhumun tutsağıydı. Yüreğimdeki izleri bunun en canlı şahidiydi.

Gecenin karanlığı üzerimi bir yorgan misali örterken gözlerimi ovuşturarak açtım. Yatakta dik bir konuma gelip oturdum. Harelerim karanlığa alışınca duvardaki saate bakış attım. Saat gecenin üçüydü. Tekrar uyuyamayacağımı bildiğim için yataktan kalkıp doğruldum. Gecenin ayazı üşümeme neden olurken dolaptan aldığım hırkayı üzerime geçirerek sesiz olmaya çalışarak odamdan çıkıp, adımlarımı mutfağa yönlendirdim. Masanın üzerindeki sürahiden bardağa su doldurup bir iki yudum içtim. Kuruyan damağıma iyi gelmişti. Mutfaktan çıkıp odama yöneleceğim sırada bu kararımdan vazgeçip, solana girdim. Ancak bu görüntüyü görmeyi beklemiyordum. Onu o geceden sonra görmemiştim. Yarkın, salondaki koltukta oldukça rahatsız bir şekilde yatıyordu. Yüzünü tam olarak seçemesem de rahatsız olduğu uyurken de çattığı kaşlarından belli oluyordu.

Odama gitmek yerine ona doğru yaklaştım. Attığım her adımda kalbim yerinden çıkacakmış gibi çarpıyordu. Bir adım sonra tam karşısındaydım. Salonun büyük camından yansıyan ay ışığı direkt olarak onun yüzünü aydınlatıyordu. Hırkama daha da sarılarak ortadaki masaya kalçamı yaslayarak oturdum. Çehresi tetikte bekleyen bir tabanca misali sertti. Kaşları çatık, dolgun dudakları hafif aralıktı. Zehirli yosunlarını örten kirpikleri ay ışığının varlığı ile gölge düşürmüştü yüzüne.

Neden bilmiyorum ama incelemek istemiştim onu. Zihnime düşen Lara'nın sözleri belki de yaralı küçük çocuğu arıyordu bu adamda. Küçük yaşında büyük bir acıyı tatmıştı bu tehlikeli adam. O küçük yüreği annesinin intikamının varlığını taşıyordu. Acı tohumu o daha küçükten ekilmişti yüreğine. Acının insana kattığı değeri bilirim. O da biliyordu.

Gözümden akan bir damla yaş yanağımdan boynuma doğru süzülürken ağladığımın bile farkında değildim. Garipti hayat işte. Ben onun için ağlıyordum. Beni acıya bulamaya ant içmiş bu adam için. Bu düşünce dudaklarımda buruk bir tebessüme neden olurken, ayağa kalktım. Son kez üzerinde gezdirdiğim bakışlarımı merdivenlere yönelteceğim esnada bileğime tutuna eller beni bozguna uğratmıştı. Az önce çektiğim harelerimi yavaşça zeminden alıp ona doğrultum. Hemen karşıladı beni yosunları. Anlamaya çalışır gibi bakıyordu bana. Sorgulayıcı.

Bileğimdeki eline bakışlarımı indirdiğinde, oda kısa bir bakış atmış ama çekmemişti bileğimdeki elini. Ne yaptığımı, neden burada olduğumu merak eder gibi bakıyordu bana.

Genzime oturan şaşkınlığı yutup, dudaklarımı araladım, ancak ne diyeceğimi bilmediğim için geri kapattım. Kulaklarıma dolan Yarkın'ın sesiyle çekingen bakışlarımı ona tutundurdum.

KARANLIĞIN KIZILIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin