URAZ DELEN..Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Cenin pozisyonunu almış bir şekilde uyuyordu. Ben ise başında oturmuş düşünüyordum. Ne düşündüğümü bilmiyordum ama öylece düşünüyordum.
Bembeyaz tenine baktım. Belkide Eylülden kaçamamanın sebebini biliyordum. Beni ona iten şeyin sebebini biliyordum.Anneme çok benziyordu. Gözleri, saçı, bakışı, siniri, gülüşü.En çokta kokusu benziyordu..
Yaptığım birkaç araştırmaya göre ise yıllar önce yaşadıkları bir trafik kazası hayatlarını alt üst etmiş. Eylülün kardeşi vefat ettikten sonra herkes farklı şekilde yarasını sarmaya başlamış. Her şeyi sırtlanan o kişide bu cadı olmuş sanırım.
Ekranı yaklaştırdım biraz daha. Sonat Akay mı ?
Bu kız Sonat Akay'ın torunu mu ?Mesajı tekrar okudum kaşlarımı kaldırarak.
"Sonat Akay'ın değerlisi.""Nevra ve Beliz adında yetimhaneden tanıştığı 2 yakın arkadaşı var."
Yetimhane mi ?
"Babası evden attığı için bir süre yetimhanede yaşamış."
Garip birisi. Oldukça garip.
————————
EYLÜL AKAY....
Başımda ki ağrı ile gözlerimi araladım. Gözlerimi bir süre etrafta gezdirdim ve geri kapattım. Bence uyumak için harika bir gün. Deli gibi uyumak istiyordum. Bir sağa dönüp uyumak, sonra tekrar sola dönüp uyumak istiyordum. Çalan telefonumu sessize aldım ve kafamı yastığa gömdüm.
"Eylül."
Nevranın sesi miydi o ? Asla kaldırmazdım kafamı. "Eylüüül !
Kolumdan çekiştirilince sinirle kafamı kaldırdım. "Harika bir güne uyuyarak devam etmek istiyorum. Sorun ne ?"Yatağa oturdu ve 32 diş bana bakmaya devam etti. "Harika bir güne devam etmek için hazırlanman gerek."
Omuzlarımı silktim. "Bence uyumak için gayet hazırım.""Eylül kalk hadi. Bugün okul gezisi var."
Yarım yamalak açık gözlerim ile Nevraya baktım tekrar. "Lisedemiyiz ne okul gezisi ?"
"Küçük bir parti. Hadiiii."
Elimi savurdum ve kafamı yastığa koydum tekrar.
"Üzgünüm. Kendine başka bi enayi bul."——————
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kadın
Teen Fiction"Biliyor musun okuduğum kitaplarda kız hep mavi olurdu. Çocuk siyah. Çocuk karanlık, kız aydınlık. Oysa ben..." Dedi dolu gözlerini genç adama çevirirken. "O okuduğun kitapta ki puştlar aydınlığı aradıkları için buldular o kızları." Derin bir nefes...