Multimedia: URAZ DELEN(Yorum ve beğenileri unutmuyoruz değil mi 💃)
————————
Gözümü açtığımda gözüme çarpan serumla ve yatağımın ucunda ki dosyalarla hastane de olduğumu anlamıştım. Hiç bir şey hatırlamıyordum. Kafamda sadece bir kaç kelime yankılanıyordu.
"İyi olacaksın ufaklık."Bu cümleyi muhakkak biri dediği için aklımda kalmıştı, çok takılmadım çünkü başım çok kötüydü.
Elimi şakaklarıma bastırdım.
Ama unutamadığım ve beni yakan bir cümle daha vardı beynimde.
"Kızımın katili sensin, senin katilin ben olacağım."Bu benim bir daha bu yataktan kalkmak istemediğimin belgesiydi sanırım. Buraya çivilenip ömrümün sonuna kadar bitkisel hayatta ilerlemek istiyordum.
Ayrıca hastanelerden nefret ediyordum. Gözlerimi etrafta gezdirdim.
Tabikide yalnızdım. Benim kimsem yoktu çünkü. Bu hayatta gerçekten kimsem yoktu.
Beliz ve Nevranın da bu durumdan haberinin olduğunu düşünmüyordum.Umursamadan kolumda ki serumu çıkardım ve hazırlanmak için kenarda ki dolaptan katlı olan kıyafetlerimi alıp banyoya ilerledim. Aynadan yansımama baktığım da çiziklerle ve patlaklarla neye uğradığımı şaşırdım. Suratımın kenarlarında ve boyun kısmımda çizikler vardı.
Elimi kaşımda ki çiziğe doğru götürdüm. Daha sonra ne yaptığımı fark ettim. İlk defa bu hale geliyormuşsun gibi davranma aptal.
Omuzlarımı düşürdüm gözümden akan yaşı sildim. Yorgun hissediyordum. Savaşamayacak kadar yorulmuştum.Üstümü giyip hızla banyodan çıktım. Ayağıma takılan gülle eğilip onu aldım. Odanın içerisine baktım bir süre. Suratıma istemsiz bir gülümseme gelecekti ki içeri geri kaçtı.
Hiç bir şey anlamasam da gül'ü kenara bıraktım ve çantamı alıp odadan çıktım. Hastane koridorunda ilerlerken "EYLÜL!!!" denen sesle olduğum yerde durdum. Bu ses... Bu ses benim en yakınıma, Beliz'e aitti. Ağladığını görünce telaşlanarak yanına gittim ve çenesini ellerimle tutup kaldırdım."Neyin var ? " diye sorduğumda "Korktum aptal. Bu sefer gerçekten çok korktum." Diyip sıkıca sarıldı. Yavaşça yaşadıklarımı hatırlayınca küçük bir tebessümle "Bende bir şey oldu sandım. İyiyim polyanna. İyiyim." Dedim. Sarılmaya devam ederken Nevra geldi ve işte şu iki insandan başka kimsem yokmuş onu fark ettim. "Şirinemiz , bu aceleni neye borçluyuz? " diye sorunca sustum. "Hadi gelin sizi eve bırakayım. Hala ayılamamışsınız."
Gülümsedim ve ikisinin koluna girdim.
"Çıkış işlemlerini hallettim ben."
Nevraya gülümsedim. "E sen harikasın !"
Memnuniyetsizce kafasını salladı.
"Yürü Allah aşkına. Elimden kaza çıkacak."
Hastaneden çıktık.
"Beni hastaneye kim getirdi ?"
Arabaya bindim ve kozlara baktım. "Bilmiyoruz. Beni aradı bir numara. Hastaneye götürdüğünü söyledi. Ama 2 arabaydılar. Birisi senin arabandaydı. Sonra diğer arabaya binip gittiler."
Kaşlarım çatıldı.
Kim olabilirdi ki ?
Arabayı çalıştırdım ve kızların evine doğru ilerledim.
Beni kim hastaneye getirirdi ki ?
Kafamda ki belirsizlikler çoğalmaya başlamıştı ama vücudumda ki ağrılar ağır basıyordu.
Kızların evine geldim.
"Hadi Eylül."
Nevra yüzüme bakıyordu.
"Bugün bizimle kalacaksın."
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Eve gidip uyumak istiyorum."
Beliz omzuma dokundu.
"Eylül. İzin ver artık. Acılarına yakılaşmamıza izin ver."Kafamı cama doğru çevirdim.
"Yarın görüşelim o zaman olur mu ?"
Kafamı olumlu anlamda salladım.
"Benim tek ailem sizsiniz biliyorsunuz değil mi ?"
Dolan gözlerim Nevra ve Beliz de geziyordu.
İkiside yanağımdan öpüp arabadan indi.Kendimi müziğin ritmine bırakıp hızlı bir şekilde sokaktan ayrıldım..
----
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kadın
Ficção Adolescente"Biliyor musun okuduğum kitaplarda kız hep mavi olurdu. Çocuk siyah. Çocuk karanlık, kız aydınlık. Oysa ben..." Dedi dolu gözlerini genç adama çevirirken. "O okuduğun kitapta ki puştlar aydınlığı aradıkları için buldular o kızları." Derin bir nefes...