19'

1.7K 142 28
                                    

Öhöm

Birazdan okuyacağınız bölüm ağır derecede cinsellik içermektedir, lütfen 18 yaşının altındaysanız veya böyle şeylerden hoşlanmıyor/ etkileniyorsanız bu bölümü atlayın.

Özellikle beni tanıyorsanız (mantıcılar) lütfen bu bölümü geçin yoksa utançtan yüzünüze bakamam 🤗

 
Bölüm içeriği/Uyarılar
• Domination
• Overstimulation (aşırı uyarılma)
• Orgasm Delay/Denial (boşalmaya izin vermeme veya geciktirme)
• Rimming (oral seks, ancak bildiğiniz ağız işi olarak değil, anal)
• Sounding (penis çubuğu, bilmiyorsanız da adından anlarsınız içine giriyor işte jdksdiwi)
• Filming (öhöm, Jungkook gibi bir fotoğrafçıdan ne beklenirse artık)
• Malesquirting (evet, erkekler de fışkırtabilir. Her güne yeni bir bilgi.)
Bir nevi Voyeurism (yani teşhircilik, şehre karşı sevişip bundan haz duyuyorlar ama kimsenin görebileceği bir yerde değiller.)

 

 

 
İyi okumalar!

 

 

 

Seyir tepesi tarzında bir yere çıkarmıştı bizi, şehir ayaklarımızın altında uzanıyordu. Ben camımdan şehri seyrediyordum ki boynumda dudaklarını hissettim, "Taehyung," dedi, sesi boğuk çıkıyordu, "Vazgeçmen için hala geç değil."

"Bunu istiyorum Jeongguk." dedim ona dönerek. Bu ısrarına anlam veremiyordum.

Yapacaklarından korkuyormuş gibi derin bir nefes verdi, "Pekala, öncelikle bir güvenli kelime belirleyelim," dedi. "Avrupa'da olsak hangi şehre gitmek isterdin?"

"Paris." dedim tereddüt etmeden. "Tamam, eğer durmamı istersen bu kelimeyi kullanacaksın. Ne olursa olsun eğer durmamı istiyorsan durdur beni Taehyung, tamam mı?" Bu ciddi tavrı beni biraz geriyordu, inkar edemezdim. Onu hafifçe onayladığımda tatmin olmamış olacak ki sesli söylememi istedi, "Durmanı istersem Paris diyeceğim, ve duracaksın."

"Ne olursa olsun." diye tekrar etti. Dudaklarıma uzanıp uzunca öptü, "Seni seviyorum, Taehyung."

Cevaplamama fırsat vermeden elimden tutup karavanın arkasında çekiştirdi beni, hareketleri normalden biraz daha sertti. Kısa koridoru aşıp beni yatağa tabiri caizse fırlattıktan sonra giysi dolabına ilerleyip kravatı aldı, "Geri kay." Kendimi yatakta biraz geriye ittim. O da yatağa çıkıp bana doğru gelirken ellerimi o söylemeden öne uzattım. Tek eli, ellerimi karavanın duvarındaki demirlerden birine sabitlerken diğer eli kravatı bileklerime doluyordu. Beni karavanın demirine bağlarken bunu daha önce yapıp yapmadığını merak ettim.

"Şu dakikadan sonra ne dersem onu yapacaksın. Benden izin almadan boşalmak yok, eğer izinsiz gelirsen sonraki tüm orgazmlarla başa çıkmak zorunda kalırsın. Yapmamı istemediğin bir şey olursa söyle, ancak bu bir dur komutu sayılmaz,"

Ellerimi bağlamayı bitirip gözlerime odakladı bakışlarını, "Güvenli kelimeni duyana kadar durmayacağım çünkü."

Damarlarımda gezen adrenalin kalbimi hızlandırsa da alay etmekten geri durmadım, "Babacık da diyeyim mi?" Onun da dudakları yana kıvrıldı, "Nasıl istersen öyle seslenebilirsin, ama sen- " dedi, devam etmedi. Hala tereddütleri olduğunu görmek sinirimi bozuyordu. "Tereddüt etme de sor ne soracaksan."

Bunu dememle elleri aletimi bulmuş, avuçları arasında sıkıştırırken uyarmıştı beni, "Bir daha emir vermeyeceksin bana." Yüzüm acı-zevk karışımı histen dolayı buruşurken devam etti, "Siktir et, vazgeçtim sormaktan."

Lavenders || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin