Kaderimin Oyunu

2. Bölüm - Son Sene

~Deniz

Sabah daha gün doğmadan başlamıştı Deniz'in çilesi. Kuzeni ile dört yıldır aynı odada kalmanın en büyük sıkıntısı sabah onun beşte uyanmasıydı.

"Hadi Yasemin sıkıştım!" Diye banyonun kapısını tıklattı Deniz. Beş dakikadır tuvaletini tutuyordu. İçeriden ses gelmeyince bağırdı "Yasemin!" Diye Sonra oflama sesi geldi içeriden. "Ne var Deniz ya! Beş dakika bekleyemiyor musun?" Dedi öfkeyle. Kesin içeride makyaj yapıyordu. "Zaten bekliyorum. Sıçarım buraya sen temizlersin sana diyeyim!" Dedi Deniz tehtitkar şekilde. Şaka yapıyor olsa da Yasemin saniyesinde kapının kilidini açtı. "Aman be geç!" Dedi bacaklarını birbirine sürten Deniz'e Bakarak. Aynanın önündeki makyaj malzemelerini kolunun altına sıkıştırarak çıktı banyodan. O çıkar çıkmaz içeri giren Deniz'i parfüm furyası karşıladı. "Parfüm banyosu mu yaptın ya?" Dedi odaya geçen Yasemin'e. Ama o cevap vermedi. Yengesi de onlarla beraber kalkmış ve kahvaltı hazırlamıştı. Amcası ise bugün gececi olduğundan eve yeni gelmişti. Mutfaktan yengesinin Emir'i azarlama sesleri geliyordu. "Oğlum sen kafayı mı yedin?" Dediğini duydu yengesinin. Hızlıca üstünü giyinip bilgisayarını aldı ve masaya geçti. O geldiğinde Yasemin de Emir de çoktan sofraya oturmuşlardı. Yengesi hala Emir'e uyarıcı bakışlar atıyordu. Deniz bunu görmezlikten gelip maillerine döndü.

Bu yıl adliye stajından sonra altı ay daha başka bir yerde staj yapması gerekiyordu ve bunun için birkaç yere mail atmıştı. Bunlardan birinin kendine mutlaka döneceğini düşünüyordu. "Var mı bir haber?" Diye sordu yengesi çayından yudumlarken. Gözünün ucuyla sanki anlayacak gibi bilgisayara baktı. "Sanırım yok yen-" derken gözü başka bir maile takıldı. En aşağıda kalan maili baştan sona okuduğunda staj için kabul edildiğini gördü. Sevinçle ayağa kalkıp herkese sarıldı. "Dur deli kız." Dedi yengesi mutlu şekilde. Sonra da Emirin yanaklarını sıkıştırdı iyice Deniz. Bundan nefret ederdi çünkü. Ve en sonda Yasemin'in yanağına bile kocaman sulu bir öpücük kondurdu. Tabi Yasemin elinin tersiyle bunu silse de pek umurunda olmadı. "Ee ne zaman başlıyormuşsun?" Diye sordu yengesi. "Para verecekler miymiş?" Diye de ekledi. Deniz maili baştan sona tekrar okuyordu. "Bilmiyorum Yenge bugün gidip öğreneceğim." Dedi gözü bilgisayardayken. "Aman anne verseler ne kadar verecekler sanki. Bin liradan fazla vermezler." Dedi umursamazca Yasemin. Deniz ile göz göze geldi. "Aman keşke versinler de bin de olur. Amcan iyice yaşlandı. Çok yoruluyor şantiyede. Geçen gün de patronu işten çıkarım yapacaklarını söylemiş. Eğer işten çıkarırlarsa nasıl ödeyeceğiz krediyi bilmiyorum vallahi." Dedi yengesi. Daha sonra hiç konuşmadılar.

Deniz heyecanından kahvaltıyı nasıl bitirdiğini anlayamadı. Ama kafası para meselesine takılmıştı. İki ay önce araba almak için yüklü bir kredi çekmisti dayısı. Onu ödemekte zorlandıklarını fark etti. "Sen merak etme yenge." Dedi deniz cay bardağıyla oynayarak. "Ben bu ay yeni bir iş bulacağım. Bir çaresine bakarız." Suratı asılmış yengesinin yüzüne biraz renk gelse de hemen eski haline döndü ve bulaşıkları toplamaya başladı. Önce Emir okula gitti sonra da Yasemin işe gitmek için evden çıktı. Deniz de staj yapacağı yer ile görüşmek için üstüne daha düzgün birşeyler giyinip evden çıktı.

Kalın siyah kaşe montuna sıkıca sarılıp görüşmeye gitti. Görüşme sonucunda kabul edildiğini ilk annesine arayıp haber verdi. Sonra telefonu çaldı. Arayan fakülteden kız arkadaşıydı. Kısa bir konuşmanın ardından cafede buluşma kararı aldılar. Beyoğlu'nda yeni açılan bir kafeye gideceklerdi. Bir saat sonra üç arkadaş buluştular. "Senin için çok sevindim Deniz." Dedi kızlardan biri. Kahvesinden bir yudum almak için masaya uzandı. "Sağol arkadaşım. İnşallah hepimiz sorunsuz atlatırız." Dedi temenni ederek. O da kahvesinden bir yudum aldı. Ama tadı normal olması gerekenden daha farklıydı. Kızlar da yüzünü ekşitince onların da beğenmediğini anladı. Oysa mekan çok tatlıydı. Cumartesi akşamları canlı müzik yapacaklarını söyleyen afişleri bile vardı. Üç arkadaş da üçer farklı kahve sipariş etti. Fakat yeni gelen kahveler de sıkıntılıydı. Deniz içlerinde en sakin olanıydı. Ama diğer arkadaşı dayanamayıp işletme sahibi çağırdı.