"Beni tehtit mi ediyorsun sen?" Dedi Elif hanım. Kaşları çatılmış, sesi kalınlaşmıştı. Toprak hafifçe gülümseyerek kayınvalidesine eğildi. "Evet Elif anne." Dedi. Anne kelimesini bastırarak söylemişti. "Deniz mutlu olacaksa daha fazlasını da yaparım."Sonra doğrularak ciddileşti. Elif hanımın ağzından çıkacakları dikkatlice bekliyordu. O sırada dış kapı sonuna dek açılarak Deniz'in dışarı çıkmasına izin verdi. "Anne gitme.." dedi koşarak. Bir hışım annesine sarıldı. Sanki bıraksa ellerinden uçacaktı. Elif hanım da dayanamayarak kızına sarıldı. O sırada ikisi de ağlıyordu.
Elif hanım o sırada Toprak'la göz göze geldi. Deniz ağlamasını bastırıp sesini sakinleştirdi. Hâlâ annesine sarılı haldeydi. "Gitmeyeceksin değil mi anne?" Dedi korkarak. Elif hanım hâlâ Toprak'a bakıyordu. Başını olumlu anlamda sallayıp gözlerini kapattı. Kızını teselli eder gibi sırtını sıvazladı. "Gitmeyeceğim. Seni bırakıp gitmeyeceğim." Dedi içtenlikle.
Toprak derin bir nefes alarak rahatladı. Sonunda Deniz, annesinin gitmeyeceğinden emin olduktan sonra onu biraz rahat bırakmıştı. Gülümseyerek önce kendinin sonra da annesinin gözyaşlarını sildi. "Hadi içeriye girelim." Dedi. Annesinin elini bırakmıyordu. Elif hanım başıyla onaylayarak kızının peşinden gitti. Evdeki herkes bir köşeye geçmiş konuşuyordu.
Memduh bey bir tarafta Dilan ve Selma'yla konuşuyor, Haktan bey diğer köşede Ateş'i azarlıyor,herkesten uzak bir köşede de Emine hanım Yağız'ı sıkıştırmıştı. Deniz ve Elif'in içeriye girdiğini görünce suskunlaştılar. Memduh bey öne çıkarak Elif'e ve Deniz'e baktı. "Konuştunuz mu?" Diye sordu merakla.
Deniz gülümseyerek başını salladı. "Evet Memduh amca." Dedi. Ve hâlâ elini tuttuğu annesine baktı. Elif hanım da kızına bakarak gülümsedi ve Memduh beye döndü. "Müsadeniz var mı?" Diye sordu içtenlikle. Memduh bey kafasını evet şeklinde sallayarak onları içeriye salona davet etti.
Herkes oldukça sakin şekilde içeriye oturmuştu. "Şimdi ne olacak?" Diye sordu Haktan bey. Babasına en yakın koltukta oturuyordu. Onun yanında da Harun vardı. Elif'in gözü istemsizce ona kaymıştı. Memduh bey düşünceli şekilde yere bakmayı sonlandırıp Toprak ve Deniz'e baktı. El ele oturuyorlardı. "Ne olacağı mı var oğlum? Evlenmişler sonuçta. Bize düşen bu saatten sonra güzel bir düğün yapmak olur. Siz ne düşünüyorsunuz Elif hanım?"
Elif dalıp gittiği Harun'dan gözlerini çekerek kendisine seslenen adama baktı. Sonra da kızıyla damadına. "Doğru dediniz Memduh bey. Ama bunu henüz aileme anlatamam. Bu yüzden bize biraz zaman verin. Bayramdan sonra münasip şekilde söylerim. Siz de istemeye gelirsiniz."
Deniz bu sözün mutluluğuyla Toprak'ın elini heyecanla sıktı. Gençler hariç diğerlerinin yüzünde gergin bir gülümseme oluşmuştu. Deniz bunu fark edemese de büyükler farkındaydılar. Memduh bey içten gülümseyerek başıyla Elif hanımı onaylıyordu. "Sizde haklısınız. O zaman Deniz kızım bize tarihi haber eder."
Elif hanımda başıyla onaylayarak ayağa kalktı. "Pekala o zaman bize müsade. Daha Sinop'a gideceğiz. Malûm biletlerimiz de yandı." Dedi sitemle. Deniz bunu çoktan unutmuştu. Memduh bey de Elif'e karşılık olarak ayağa kalktı. "Haklısınız saat geç oldu. Toprak sizi önce eve sonra da Sinop'a götürsün." Derken Elif ona hayır demek için başını kaldırmıştı. Ama Memduh bey buna izin vermedi.
"İtiraz istemiyorum,lütfen. Bunca şeyden sonra sizi öylece bırakacağımızı düşünmeyin. Toprak sizi bıraktıktan sonra döner.Hem bu saatten sonra bilet bulmanız imkansız." Dedi ısrarla. Elif hanım, Deniz ve Toprak'a baktı. Haklıydı. Arefe günü ikindi vakti otobüs veya uçak bileti bulamazdı. Deniz hemen evet şeklinde başını sallamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/323856454-288-k251600.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimin Oyunu
Romanceİstanbul'da yaşayan üç genç kızın aşk hikayesi. Bursa'dan gelen Selma,Mardin'den gelen Dilan ve Sinop'tan gelen Deniz beklenmedik bir anda birbirlerinin hayatlarına dahil olurlar. Ayrı evlerde yaşayan Dilan ve Deniz yaşanan olaylar sonucunda Selma'...