Yazar Notu: Yeni yılınız kutlu olsun♡
Lütfen bölüm sonundaki notu okumadan geçmeyin ve isterseniz biraz da sohbet edelim, olur mu? :')İyi okumalar! <3
♡
İçten içe meraklı kişiliğiyle bilinen Ada, o gün okulun bilmediği yerlerini görmek ve yeni insanlar tanımak üzere bir keşif yolculuğuna çıkmıştı.
Sıradakı durak, daha önce içine hiç girmediği büyük spor salonuydu. Kapıdan kafasını içeri daldırıp maç yapanlar olduğunu görünce, sessizce kapıyı açtı ve dikkat çekmeden içeri geçti. Seçtiği ilk yere oturdu ve maçın gidişatına göz attıktan sonra çevresindeki insanları gözlemlemeye başladı.
Maç yapanlar dışında birkaç kişi daha vardı salonda. Herkes kendi halinde, kimisi maçı izliyor, kimisi gözleriyle oyuncuları işaret edip yanındakıyla bir şeyler konuşuyordu. Kendisinden birkaç sıra yüksekte oturan iki kız Ada'nın ilgisini çekti ve dikkatle onları izlemeye koyuldu.
Kızlardan biri kızıl saçlı, yanındakı sarışın arkadaşına kıyasla daha az konuşan ve sakin biri izlenimine sahipti. Arkadaşıysa sürekli oyunculara bakarak ona heyecanla bir şeyler anlatıyordu. Sarışın kız eliyle maçtakilerden birini işaret edip, "İşte, o!" dediğinde, salondaki sessizlik yüzünden çoğu kişinin dikkati oraya yönelmişti. Kızın uzattığı parmağına karşılık gelen 8 ve 10 numaralı iki oyuncu direkt onlara bakınca, kızıl saçlı kız kızarmış ve arkadaşının uzattığı elini aşağı indirerek susmasını işaret etmişti.
Ada onların bu halini tatlı bulmuş, sessizce tebessüm etmişdi. Gözlerini oyunculara çevirdiğinde, az önceki çocukların hala gülümseyerek onlara baktığını farketti. Onları inceleyince, -şu 10 numara kızıl saçlı ile güzel yakışırdı- diye geçirdi aklından.
Ada futbolla az çok ilgili olduğundan maçın gidişatına hakimdi ve geldiğinden beri hiç sıkılmamıştı. Biraz daha maçı izleyip ardından kalkmaya yeltenecekken oyunculardan gelen bağırışlar sebebiyle şaşkınlıkla kafasını kaldırdı. Hızla kendine doğru gelen topu görür görmez bir anda ellerini kaldırdı ve hızlı jestleri sayesinde ani bir hareketle onu yakaladı.
Salondakilerden şaşkınlık sesleri yükselince Ada, topu gözüne takılan ilk kişiye, 10 numaralı çocuğa attı. Çocuk bunları beklemediğinden olsa gerek, etkilenmiş bir biçimde ona bakakalıp, "İyi yakalayıştı!" diye bağırdı Ada'ya doğru.
Ada gülümseyip kafasıyla onayladı ve hazır kalkmışken sırt çantasını da alıp salonu terk etmek üzere kapıya yöneldi. Kapıya varacağı sırada 10 numara koşarak yanına gelip, "Senden iyi kaleci olur," dedi birden. Ada ona bakıp samimiyetle gülümserken, "Biliyorum, tecrübeliyim." diye cevapladı ve gelecek yanıtı beklemeden salondan ayrıldı.
***
"Arkadaşlar, matematikçi haber yolladı, arabası bozulmuş, yolda kalmış." Sınıftan uğultular yükselince, "Sonuç?" diye sordu çocuklardan biri.
"Yetişemeyecekmiş, ders boş."
Haberi alır almaz herkesten çocuk misali sevinç sesleri yükselirken, sınıfın gürültüsü daha da artmaya başlamıştı. Armağan bu durumdan memnun olurken kafasını sıraya koyup hep yaptığı gibi pencereden dışarıyı izlemeye başladı.
Teoman telefonuna indirdiyi genel kültür yarışmasına odaklanmış, etrafında olup biteni hiç umursamıyordu. Onun ne yaptığını merak eden Batuhan yanında bitti birden. Elindekine göz atıp ne olduğunu anlayınca yanına yerleşti ve soruları okuyup sesli şekilde yanıtlamaya başladı. "Bir sebepten dolayı tek kulağına küpe takan Osmanlı Padişahı kimdir?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Armağan
Teen Fiction"Şeker, baharat ve güzel olan her şey"i katıp bi karakter yaratacağımı sanıyordum, ta ki araya başka bir malzeme karışana kadar.. Hayır, hayır, bu kez Kimyasal X değil. Başka bir şey, henüz ben de bulamadım. Malum, ortalık çok dağınıktı, neyin kar...