Ders bitiminde herkes gitmek üzere eşyalarını toplarken Armağan toplanmayı en sonda bitirip çantasını sırtladı ve neşeyle zıplayarak az önceki oyunla ilgili konuşan arkadaşlarının yanında bitti. Selim ve Ada'nın ortasına geçip bir elini Ada'nın, diğer elini Selim'in omzuna koyarken, ikisinin de bakışları ona dönmüştü.
Batuhan Teoman ile sohbet ettiği sırada bunu farketmiş, konuşmaya devam etmesine rağmen gözleri ve aklı Armağan'ın Selim'in omzunda duran eline takılı kalmıştı.
Selim'in, omzunda hissettiği temasla oraya dönüp Armağan'ı görünce çocuk gibi çaktırmadan tebessüm etmesine de şahit olmuştu. Kendisi dahil, herkes üzerinde güvenilir bir etki bırakan Selim, onu aynı zamanda neden bu kadar huzursuz ediyordu? Niye onun bir tek Armağan'a olan davranışlarından bu kadar rahatsızdı? Acaba bu hissettiği Armağan'ı başkalarından koruma içgüdüsü falan mıydı? Yoksa hepsi sadece bir kuruntudan mı ibaretti? Selim geldiği günden beri kendine bu soruları soruyor ama asla mantıklı bir açıklama bulamıyordu.
Batuhan onunla ilgili düşünedururken Selim'in bakışlarını üzerinde hissetti ve çok geçmeden ona uzatılan eli farketti. "Demin fırsatım olmamıştı," dedi Selim önce açıklık getirerek. "Tebrik ederim. Kazanmayı gerçekten hakettin."
Batuhan elini uzatıp teşekkür ederek aynı şekilde karşılık verdi. Selim ile el sıkıştığında direkt onun gözlerinin içine bakıyordu. Samimi miydi? Öyle görünüyordu. Fakat kesinlikle başka bir niyeti daha vardı, hissediyordu. Bu konuda ara sıra kendisi bile çok abarttığını düşünse de, aklını karıştıran duyularını görmezden gelemiyordu.
Çok geçmeden Batuhan'ın gözleri tekrar Armağan'ın yüzünde sabitlenirken, kızın görüş alanına giren şeyle yüz ifadesinin hemen değiştiğini, gülüşünün aniden solduğunu farketti ve buna neyin neden olduğunu görmek için kafasını onun baktığı yöne döndü. Armağan hızla bakışlarını Batuhan'a çevirmiş ve onu, tam da o Berfu'ya bakarken görmüştü. Kız başını yere eğip derin nefes alırken karışık duygularını bastırıp kontrolü mantığına devretmeye çalışıyordu.
O konuşmalardan sonra ikisinin de Berfu'yu ilk görüşüydü. Berfu'nun, Batuhan'ın önünden geçerken adımlarını yavaşlatıp ona bakarak ilerlemesi de Batuhan'ın duyduğu dedikoduları doğrular nitelikteydi. Söylentilere göre Berfu uzun sayılabilecek bir süredir kendisine ilgiliydi, fakat Batuhan bunu nasıl farkedememişti? Doğrudan kendine söylenmediği sürece bu kadar güzel bir kız nasılsa dikkatini bile çekmemişti.
Tüm bu düşünceleri şimdilik kendisinden uzaklaştırmak istercesine kafasını sallayıp hepsini rafa kaldırdı ve başka şeylere odaklanmaya çalıştı. Gözleri tekrar Armağan'ı bulduğunda bu kez o da kendisine bakıyordu, fakat sanki bakışlarında söylemek istediği bir şeyler saklıydı.
Kısa süre sonra herkes yolları ayırıp evlerine dağılmaya başlayınca Armağan ve Batuhan da yalnız kalmış, sessizce evlerine doğru ilerlemekteydiler. İkisi de düşünceli görünüyordu. Batuhan aklındakilerle birlikte Armağan'a göz atınca bu sessizlikten yorulduğuna karar verdi ve durgun yüz ifadesini değiştirmeye çalışıp konu açmaya yeltendi.
Kasıtlı olarak kendinden emin biri gibi davranıp, "Nasıl yendim ama, değil mi?" dedi rekabet meraklısı bir çocuk edasıyla. "Bir de filmler tam olarak benim alanım değil ya, bak işte, konu benimkiler olsaydı o zaman tek soru bile cevaplamaya yetişemezdi."
Armağan kafasını yerden kaldırmadan onun bu tavrına karşılık hafifçe kıkırdadı, ama Batuhan onun tepkisinde kaydadeğer bir değişim göremediğinden tekrar denemeye karar verdi. Kızın önüne geçip yüzünü Armağan'a döndüğünde kollarını göğsünde kavuşturup arka arkaya yürümeye ve aynı zamanda konuşmaya başladı. "Bugün alnımın teriyle galip olmama rağmen hiç takdir edilmedim. Bak hepsini yazıyorum kenara, ileride karşına çıkar." Elinde hayali kalem defter tutup ciddiyetle yazıyormuş gibi yaparken hâlâ önüne dönmemişti. "Sonra yok efendim hatırlamıyorum, bilmiyordum, bu sayılmaz, falan diye çırpın-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Armağan
Teen Fiction"Şeker, baharat ve güzel olan her şey"i katıp bi karakter yaratacağımı sanıyordum, ta ki araya başka bir malzeme karışana kadar.. Hayır, hayır, bu kez Kimyasal X değil. Başka bir şey, henüz ben de bulamadım. Malum, ortalık çok dağınıktı, neyin kar...