8. bölüm

78 9 102
                                        

"Armi, baksana, bir şey söyleyeceğim..."

Batuhan düşünceli bir tavırla gözlerini sabitlediği masadan Armağan'ın yüzüne kaldırdı. Kafasını kurcalayan şeyler vardı ama sorup sormamakta kararsızdı.

O sırada Armağan sipariş ettikleri pizzayı beklerken telefonuyla uğraşıyordu. Bakışlarını ekrandan Batuhan'a çevirdiğinde Batuhan ciddiyetle kıza bakmayı sürdürüyordu. Saniyeler sonra aklındakini nihayet kelimelere dökebildi.

"Sen hiç..." dedi bakışlarını gözlerine kaldırarak. "Birinden hoşlandın mı?"

Kız bu beklenmeyen soru karşısında şaşırıp anlamazca kaşlarını çattı. Zorlama bir şekilde gülüp, "Ne alaka şimdi bu?" dedi ona dikkat kesilirken. Hiç de bir şey sorgular gibi görünmüyordu. Sanki dünyayı keşfetmeye çalışan meraklı bir çocukmuş gibi öğrenecek yeni bir şeyler bulmuştu ve sorusunun cevabını dört gözle bekliyordu.

"Yok, bilmem, hoşlanmadım herhalde. Bence hoşlanmamışımdır ya.." Gözlerini masaya çevirip kendi kendine konuşur gibi bir cevap verdi.

"Peki ya birinden hoşlanıp hoşlanmadığını nasıl anlarsın?"

"Anlayamıyorum ki..." diye mırıldandı dudaklarının arasından. Duymadığını varsaymıştı. "Hem, niye bana soruyorsun ki bunları? Ben nereden bilebilirim?"

Batuhan gözlerini kısmış, son söylediği şeyleri görmezden gelerek dudaklarının arasından ilk çıkan kelimeye takılmıştı.
Sorular aynı anda zihnine saldırmaya başlamıştı bile.
'Anlayamıyorum ki...' mi demişti o? O halde farklı duygular beslediği birisi mi vardı?

Batuhan zihninin içinde bunlarla meşgulken kendi sorusunu ve devamında Armağan'ın söylediği her şeyi unutmuştu. Bu soruyu sorma nedeni bile önemsiz geliyordu artık.

Armağan nihayet gergin ambianstan sıkılıp kaçırdığı gözlerini tekrar Batuhan'a dikti. "Konu ne, nereye varmaya çalışıyorsun?" diye net bir şekilde sordu. Batuhan kızın sorusuyla düşüncelerinden ayrılırken unuttuğu esas konuyu hatırladı. "Ha, şey... Bizim yan sınıfta Berfu diye bir kız vardı ya hani, benden hoşlanıyormuş," dedi son derece umarsız bir şekilde. Armağan kaşlarını hafifçe kaldırırken, "Ben de ondan hoşlanıyor muyum diye sormuş soruşturmuş, konu benim kulağıma da geldi çattı." diye devam ettirdi cümlesini.

Armağan düşünceli bir tavırla arkasına yaslanıp bakışlarını Batuhan'dan çekti ve tekrar masaya sabitledi. O sırada masaya gelen pizza da onu odaklandığı düşünceden ayıramamıştı. Pizza'nın dilimine uzanırken, "Berfu güzel kız, çok güzel kız..." dedi yine kendi kendine konuşur gibi. Pizzayı ağzına götürür götürmez aydınlanma yaşamış gibi tekrar Batuhan'a döndü heyecanla ve ağzı doluyken sordu. "Peki sen ne dedin, yani ne düşündün? Ona karşı bir şeyler hissediyor musun?"

"Bilmem," dedi Batuhan omuzlarını silkip. "O yüzden anlamaya çalışıyorum ya." O da bir dilime uzanıp ısırık aldı ve gözleri masadan ayrılmazken tekrar konuştu. "Sanırım aşk meşk işlerini anlamak için biraz geç kalmışız..." dedi bir yandan düşünürken. "Baksana herkes liseye başlar başlamaz aşık olmuş, kaç kez sevgili yapmış. Biz güya on sekiz, sap geldik, sap gidiyoruz."

"Bu durumdan rahatsız mısın peki?" diye sordu Armağan sessizce. "Yani, illa sap olmamak için biri ile birlikte olmak mı istiyorsun?"

Batuhan bakışlarını masadan kaldırırken, "Yani, tam olarak öyle değil aslında... Bilmiyorum işte, belki de sadece kitaplarda okuduğum o duygunun nasıl bir şey olduğunu gerçekte tatmak istiyorumdur..."

Armağan pizzasını bitirip elini temizlerken, "Yapay yoldan denemek mi, yoksa duyguların kendiliğinden oluşması mı daha iyidir sence?" diye sordu. Az önceki belirsiz ve çekingen tavrı kalbolmuş, aklını ve kalbini kurcalayan tüm duyguları kenara bırakarak sadece en yakın arkadaşına yardımcı olmaya odaklanmıştı.

ArmağanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin