「chapter 10」

495 58 14
                                    

bölüm 10

"ILK ONCE NE YAPMAK ISTERSIN?" Suna, ilk önündeki ışıklara sonra da yanındaki sevdiği kıza baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"ILK ONCE NE YAPMAK ISTERSIN?" Suna, ilk önündeki ışıklara sonra da yanındaki sevdiği kıza baktı. Kita ile bir süre kafa yorduktan sonra lunaparka götürmeye karar vermişti Shun'u.

"Şuna!" Shun, Suna'nın elini tuttu ve hızlıca her şekile giren ve dönen alete doğru koştu. Suna kesinlikle bu alete binmeyi sevmiyordu ama Shun istediği için binecekti.

Hava karanlıktı ama lunapark ışıl ışıldı. Her yerde başka bir müzik çalıyordu, dolayısıyla sesler karmançormandı. Bağırarak konuşuyorlardı birbirleriyle.

İlk önce dönen alet, sonrasında gondol ardından da çarpışan arabaya bindiler. İkisi de uzun zaman sonra içten bir şekilde gülüyordu.

"Çok eğlenceliydi!" dedi Shun çarpışan arabadan inerken. Atış yapılan bir standa doğru ilerliyordu. Suna peşinden ilerledi ve Shun'un baktığı peluş oyuncağa baktı. Cebinden çıkarttığı parayı adama uzattı ve topu aldı.

İlk atışını tutturmuştu, ama diğer iki vuruşu bardakları devirememişti.

"Kendine bir de voleybolcuyum mu diyorsun?" dedi Shun ironi yapar bir seste.

Suna bunun üzerine bir kere daha para çıkarttı ve bu sefer üç topu da bardağa attı. Peluş ayıyı kazandığında ayıcığı aldı ve Shun'a verdi. "Bunu istiyordun değil mi?"

"Oh, evet. nasıl anladın?" Suna, Shun'un sorusuna omuz silkti ve Shun'un elini tutup kalabalığın arasına karıştı.

"Nereye gidiyoruz? Çok hızlı yürüyorsun!" Shun adeta Suna'nın peşinde sürüklenirken Suna onu önceden bulduğu boşluk alana götürdü. Hem manzarası güzel bir yerdi hem de havai fişekleri buradan izleyebilirlerdi.

"Görmedin mi hiç televizyonda falan? Bugün havai fişek festivali var." dedi Suna. "Görmek isteyeceğini düşündüm."

"Televizyona bayadır bakmıyorum." dedi Shun gökyüzüne bakıp havai fişekleri beklerken. "Teşekkür ederim!"

Havai fişekler patlamaya başlamıştı, Shun'un gözleri rengarenk gözüküyordu. Mutluluk içinde izliyordu havai fişekleri.

"Çok güzeller!" dedi heyecanla Shun. Suna havai fişeklere bakmıyordu bile, en başından beri Shun'u izliyordu.

"Evet, çok güzel." Shun'un manzarası havai fişeklerken Suna'nın manzarası Shun'du. Şuanda gerçekten güzel gözüküyordu.

"Senden hoşlanıyorum." diye fısıldadı Suna. Havai fişekler çok sesliydi, Shun'un duymayacağını bildiği için içi rahattı. Düşündüğü gibi olmuştu, Shun duymamıştı.

"Bir şey mi dedin? Duyamadım!" diye bağırdı sesi duyulsun diye.

"Bir dahakine de birlikte gelelim diyorum." dedi Suna bağırarak. Konuyu değiştirdi ve havai fişeklere döndü. Şimdi zamanı değildi duygularını söylemek için. Daha güzel bir zaman söyleyecekti.

Patlamalar bitince ikisi de epey yoruldukları için eve dönmeyi seçmişlerdi. Suna her zamanki gibi Shun'u evine bırakacak ve eve öyle dönecekti.

"Teşekkür ederim Suna." dedi Shun evine geldiklerinde. "Bütün hayat yorgunluğumu unuttum sayende."

"Ben de." dedi Suna tebessüm ederek. Bir sürü fotoğraf çekmişti bugün, aralarından birisini telefonunun duvar kağıdı yapacaktı. "İyi geceler."

"İyi geceler!" Shun eve girdiğinde Suna kendi evine ilerledi. Birkaç ödevi vardı, onları yapıp uyuyacaktı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
smoke メ | suna rintarouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin