HEEYYY💓
Bu bölümle birlikte 50.000 kelimeye ulaşmış olduk Aynı zamanda benim sayfa düzenime göre 200 sayfa okumuş oldunuz. 200. Tamı tamına. 199 değil, 201 değil. Nasıl denk geldi bilmiyorum ama şu an resmen kitaplığımdaki bazı kitaplardan fazla yazmış bulunmaktayım.
Onun dışında... Sık yazdığım dönemlerde bile çok geç bölüm attığım için özür dilerim. Kişilik karmaşası için de aynı şey geçerli🥺 GK'da aynı hatayı yapmayacağıma söz versem affedilir miyim?
GK'nın açılımını biliyor musunuz siz ngshdfsjdfsdfgdsjfgsdjf diğer bir kitabım o, henüz yayınlamıyorum ama BAYILACAKSINIZ
İyi okumalar dilerim en sevdiklerim❤️❤️
...
Geçmişle gelecek arasına sıkışıp kalmış gibisin, Ada.
Saatlerdir masamın başında oturmuş, Anyelta'daki geçmiş yaşamla ilgili bir şeyler karalıyordum. Yazı yazmak, her ne kadar hikaye yazmayı beceremesem de gölgede kalmış hobilerimden biriydi. Hiç bulunamayacağım ama başka bir yere olmadığı kadar ait hissettiğim bir krallıkla ilgili varsayımlarımı yazmak, biraz da savaşı dramatize etmek içimdeki sıkıntıyı biraz olsun atmamı sağlıyordu.
Kalemim tükendiğinde laptopumdan wattpad uygulamasına girip geçen gece okuduğum kitabı açtım. Çoğu kişi telefondan kitap okumayı severdi sanırım ama bana laptop çok daha rahat geliyordu, hem arka planda müzik de açabiliyordunuz.
Yaklaşık 10 dakika boyunca okudum ama odaklanamadığımı fark ettiğimde kapattım kitabı. Belki de gerçekten yaşadıklarımın kitabını yazmalıydım. Ya da Gece'ye yazdırırdım. Onun gerçekten de wattpad üzerinde Anyelta'yla ilgili berbat bir kitap yazdığını düşündüğümde kıkırdadım.
Camımı ardına kadar açtım önüne geldiğimde. Orman havasını ciğerlerime doya doya çektim. Ormanın hemen dibindeydik, orman havası buraya da gelir miydi? O ormanın havası bana her yerden gelirdi. Gelmişti, çekmişti beni buraya.
"Ee," dedim bana cevap vermeyecek olsa da karanlık gökyüzüne doğru. "Şimdi?"
Şimdi ne olacağı belli bir yere kadar açıktı, benim ilk terapi seansına gitmem gerekiyordu. Yarın. İç çektim. Bu konu hakkında konuşabileceğim biri yok muydu?
Camı kapatmadan telefonu aldım ve yatağımın üzerine sırt üstü attım kendimi. Belki aktif birini bulurum düşüncesiyle WhatsApp'a girdim. Hah! Kimi bulacaktım ki! Şunun şurasında 4 arkadaşım vardı ve biriyle kavgalıydım.
Ben diğer kızlar gibi değildim ve çok az arkadaşım vardı, asosyaldim ve sosyalleşmek yerine evde kitap okumayı tercih ederdim. Asla makyaj yapmadığımı biliyor muydunuz?
Şaka yaptım! Bu cümleleri kullanmıyorum çünkü ne kadar nefret ettiğinizi biliyorum, ben de nefret ediyorum!
Sırayla hepsinin profillerine girdim, Gece'nin aktif olduğunu gördüğümdeyse yüzüme bir gülümseme yerleşti. Fakat bu tebessümümün solması uzun sürmedi. Bu saatte neden uyanık olabilirdi ki? WhatsApp'ta aktifti ama açıkça Ayaz veya Çınar'la konuşmuyordu. Hızlıca girip Manolya'nın aktiflik durumuna da baktım, hayır, Gece'yle konuşan o da olamazdı.
Yeniden Gece'yle olan sohbetimize girdim. Tırnaklarımla birkaç kez telefonun arkasında ritim tuttuktan sonra yazmaya karar vererek klavyeye götürdüm parmaklarımı. Nasıl olsa uyanıktı.
Ada Asil: Gece?
Ada Asil: Uyanık mısın?
Anında yazıyor gözüktü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anyelta
Fantasy12, 17 ve 21. yüzyılda yaşamış olan bu 3 genç kız, yollarının bir şekilde kesişeceğinden tamamen habersizdi. Psikolojik tedavi görmek için İstanbul'un göbeğinden Ege kıyılarında küçük bir kasabaya taşınan Ada'nın kafasında çok fazla şey yoktu görece...