Stupid Lawyer / minsung

+

Tarih atalım~

...

"Dosyalarını buraya bırakıyorum, bu sefer ki davalar ilgini çekebilir, en azından bir bak"

"Hâlâ ilgilenmiyorum" demişti koltuğunun başlığına ensesini yaslayan oğlan, bacaklarını masasına değdirmiş, ardından o umursamaz haliyle seyretmeye başlamıştı tavandan sarkan modern avizeyi, kumral tutamları alnından iki yana dökülürken sadece tavanın desenlerinde kurduğu düşünceler ilgisini çekiyordu "İlgini çekecek biliyorum, Minho kaç aydır hiç iş almıyorsun, sıkma canımı da şu dehanı biraz işinde kullan" Siyah saçlı oğlan masaya koyduğu dosyaları oğlanın ilgisini çeker umuduyla iki yana saçtığında bakmaya tenezzül etmiyordu oğlan, o her zaman olduğu gibi yine kafasına esene yönelik davranıyordu "İlgilenmiyorum Seungmin" demişti tekrardan, parmakları dosyaları es geçip masasında ağırladığı kristal kadehini buldu, viskisini dudaklarına değdirdiğinde; siyah saçlı arkadaşı da dağıttığı belgeleri söylene söylene topluyordu

"Aptal herif, gerçekten çürümen gerek bu odada"

Cevap gelmemişti oğlandan, yalnızca uzun bir süredir yaptığı gibi viskisini içiyor ve tavanı izleyerek aklında bir şeyleri tartıyordu. Minho böyleydi, onun ilgisini çekmediği sürece bir şeyi yapması imkansızdı. Gerçekten imkansızdı, bu Seungmin'in gözlerini devirmesine sebebiyet verdi, ne prensipliydi şımarık beyefendi "Sana Han Jisung'un karşı davasını aldığı dosyayı getirende kabahat zaten, ne bekliyorsam bende" Seungmin ortaya yemi attığında duyduğu isimle gözleri kapıdan çıkmaya yeltenen arkadaşını bulmuştu Minho'nun, aniden ayaklarını masadan indirmiş ve ayaklanmıştı kumral saçlı oğlan, bir dakika, ne demişti o? Hangi ismi söylemişti? "Dur dur dur, kimin davası dedin?"

"Han dedim Minho, Han Jisung"

"Siktir, baştan söylesene" Minho'nun adımları siyah saçlı arkadaşına ilerlerken bu Seungmin'i güldürmüştü, konu o olunca sandalyesini terk edebiliyordu yalnızca. Minho'nun parmakları dosya yığınını kavradı ve o dosyayı aramaya başladı yığının arasında "Nerde? Hangisini aldı?" Seungmin dolabın üstüne bıraktığı dosyayı uzanıp alırken Minho'nun da dikkati orada toplanmıştı, elindeki evrakları bir çöpmüş gibi kenara atmış ve Seungmin'in getirdiği kağıda odaklanmıştı "Çok garip ama, bu davayı kazanması çok olanaksız, Jisung'u ilk defa böyle bir acemilik yaparken görüyorum"

"Han Jisung ve acemilik?"

"Kesinlikle, aldığı davaya bakınca anlayacaksın zaten" Seungmin sırtını duvara verip; elindeki dosyayı okuyan Minho'yu izlemeye başlamıştı, oldukça ciddi duruyordu incelediği dosyaya bakarken, kaşları kalktı oğlanın ardından, dudakları yukarı kıvrılmış ve tekrar bakışları sekmeden Seungmin'i bulmuştu "Aldatma olayı demek, inanmıyorum, Han Jisung kendi özel duyguları yüzünden kanıtları olmayan bir davaya adını mı yazdırdı? Kadının kaybedeceği çok açık, yine de girmiş, bu çocuk kafayı yemiş olmalı" Elinde tuttuğu kağıdı kenara bırakmış, arkasını masaya verirken kollarını kavuşturmuştu oğlan "Şimdi neşem yerine geldi işte, anlat bakalım şu davanın ayrıntılarını"

"Memnuniyetle"

Seungmin hızlıca birkaç çekmece karıştırıp kağıtlarını eline doluşturduğunda mutlu birkaç mırıltı çıkarmıştı hevesle, hemen gözlüğünü tek eliyle takarken anlatmaya başladı davayı "Anladığın üzere boşanma davası, Hoonseo şirketlerinin Ceo'su eşini; erkek asistanıyla aldatmış, yani karısının iddiasına göre, bir de çocukları varmış 4 yaşında, velayet ve nafaka olayları için başlatılmış bir dava. Kadın çocuğunu kendi yanına almak istiyor ve çok yüklü miktarda paraya göz koymuş, ama somut hiçbir delili yok, yalnızca iddia. Böyle ünlü birinin davası emin ol ki çok ses getirecek, ve Han Jisung'ta gidip bu kadının avukatı olmuş. İlk kez dava kaybedecek gözüktüğü üzere, ve sende.." Seungmin'in heyecanla kurduğu cümleleri hoşnut bir rahatlıkla tamamlamıştı Minho viskisini masasına usulca bırakırken "Ve bende adamı müvekkilim yaparak Jisung'a karşı kazanacağım, anlıyorum"