Su gariban fice uzuluom
...
"Nereye gideceksin de hazırlanıyorsun bakalım böyle?"
Giydiği kocaman yırtıkları bulunan bol pantolonunun kemerini sıkan oğlana gelmişti bu soru, güzel avukatın gözleri arkasını buldu ve onu izleyen sevgilisiyle karşılaştı inci tanelerini kıskandıracak irisleri, gülümsedi ardından "Mezunlar partisi var, eski okuluma gideceğim" Parmakları saçları arasına girip onlarla uğraşmaya başladı bu sefer Jisung'un, siyah saçlarına güzelce şekil verdiğinde içine giydiği beyaz gömleğinin üstüne pantolonuyla uyumlu siyah bir ceket geçirdi. Parmakları usul usul takı masasında gezdiğinde gözüne kestirdiği siyah küpelerini almış ve özenle yaptığı saçlarını hafifçe iterek kulaklarını da bu takılarla süslemişti "Beraber gidebiliriz Eun, senin bölümün olmasa da senin de okulundu"
"Sana eşlik etmeyi çok isterdim ama, bu hafta bir sürü ihale işim var"
Salonlarının en kenarında olan bej koltuğa sırtını yaslamış ve avukat sevgilisini baştan aşağı süzerken söylemişti bunu Cha Eunwoo, onu böyle yalnız bırakmayı istemezdi fakat erteleyemeyeceği işleri vardı "Sorun olur mu?" Kendisine yönelen soruyla masası üzerinde duran dudak nemlendiricilerine kaydı siyah saçlı avukatın gözleri, o soruyu cevaplamak yerine eli şeftali aromalı olanı kavramış ve dudaklarına yaklaştırmıştı onu. Lee Minho'nun istediğini sürüyordu. Tekrar etti uzun boylu oğlan "Bebeğim, gerçekten işlerim var" Sevgilisinin Eunwoo'yu cevapsız bırakması bir ilk değildi, Han Jisung bu şekilde kızardı. Görmezden gelirdi "Han" Uzun boylu oğlanın adımları, sonunda aynadan kendine bakıp; nemlendiricili dudakları üzerine lip gloss yediren sevgilisinin tam ardını buldu, parmakları onun belini rahatça sardığında düşünmeden onu kendine doğru çekti. Jisung'un sırtı şimdi, Eunwoo'nun göğsündeydi
"Seni ne kadar önemsediğimi biliyorsun, ama gelemem sevgilim. Biraz anla beni"
"Pekâlâ, başka birini bulacağım" Nefesini vermiş ve başını arkaya atarak uzun boylu oğlanın göğsüne bastırmıştı alımlı avukat, biraz ilgi istiyordu. Anlayan sevgilisinin kolları derhal onun bedenini daha da bir sardığında gözlerini yumdu Jisung, ilk davayı alamadığını her hatırladığında profesyonelliğini kaybediyor ve sinir krizleri geçiriyordu. Bu yüzden biraz olsun rahatlaması lazımdı, belki de bugün olabilirdi "Eunwoo" demişti tonunda bir ses kullanarak, kızgın mı, üzgün mü, bir şey mi isteyecek asla anlaşılamayan o ses tonunu duyan Eunwoo'ysa dudaklarını kendisinden kısa olan tatlı sevgilisinin saçları arasına batırmıştı "Efendim güzelim?"
"Şu partiden gelince, yardımcı olur musun bana?"
"Gerçekten istediğine emin misin, bunun seni zor tatmin ettiğini biliyorum" Kulağının arkasından fısıldanan sözler ve ardından ensesine değen sıcak dudaklarla gözlerini yummuştu güzel genç. Parmakları usul usul kulağında bekleyen mat küpelerine değdiğindeyse aynı güzellikte bir gülüşü ağırlamıştı parlayan dudaklarında "Yine de istiyorum Eun, eğer haz vermeyecek olursa seni durdururum zaten" Han Jisung ve onun engellenemez haz problemleri. Uzun bir zamandır bununla uğraşmak alımlı oğlan için gerçekten zordu, dişleri şeftali tadan dudaklarını esiri ettiğinde; ince uzun parmakları masasında düz bir çizgi çizerek ilerlemeye başladı, her bir hareketi zarifti "Doktorum aseksüel olup olamayacağımı sordu, fakat bunun bir imkanı yok. Az da olsa, önceden de bu böyleydi, hissedebiliyorum biliyorsun"
"Bir daha ki doktor randevunda sana eşlik edeyim, aksatıyorsun son zamanlarda"
"Pekâlâ, iki gün sonra olması lazım. Eşlik edebilirsin" Bunu söylerken aynı anda masada sakince gezinen parmakları saat çekmecesine ulaşmış ve ordaki saatlerden üstüne uyacak bir tanesini kavrayarak almıştı oğlan, parmakları arasındaki aksesuarı sevgilisine doğru uzattığında Eunwoo onun ne demek istediğini anlamış ve saati alarak oğlanın naif bileğini kırılacak bir vazoyu tutarmış gibi kavramıştı titizlikle "Küçük bebek" demişti kendisinden ufak olan oğlanın bileğine saatini geçirirken. Han Jisung, kimseye göstermediği bu ilgiye muhtaç tarafını yalnızca sevgilisine belli ederdi. Onun ilgi istiyorum demek için çok yöntemi vardı, bazenleri gereksiz bir eşyayı yere atar ve bu şekilde çekerdi dikkati üzerine, kimi zaman umursamayarak yapardı bunu, kimi zamansa bakışları yeterdi. Büsbütün Cha Eunwoo'yu büyülüyordu bu avukat "İstersen seni bırakabilirim gideceğin yere, ordan geçerim şirkete"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stupid Lawyer / minsung
Fanfic"Duyduğuma göre Han Jisung hiç dava kaybetmemiş" "oldukça özgüvenli değil mi?" "O küçümseyici bakışın altında tam bir deha yatıyor" "Han Jisung asla kaybetmez"