DAVETKÂR ~GAY~

SHE KNOWS!

Hocam biliyorsunuz sınavlar yaklaşıyor."

"Ee?"

Ön sıraya dörtlü oturan ve şirinlik yaparak konuşan kızlara baktım. Genel olarak tüm sınıflarda hemen hemen aynı durum vardı.

"Sizde bizim en sevdiğimiz hocamızsınız."

"Öyle miyim?"  yayvanca konuşarak övgüler gelmeye başladığında geriye yaslanıp boş bıraktığım sınıfa baktım.

Gözlerim yerinde oturup okuduğu fantastik kurgu kitabına dalan çocuğa takıldı. Ellerini çenesinin hemen altında birleştirip kitabı öyle derinlikte okuyordu ki verdiği tepkiler nerelerde heyecanlı nelerede kötü olaylar geçiyor apaçık ortaya koyuyordu.

"Soruları önemli dediğim her konudan çıkacak."

Ayağa kalkmadan hemen önce konuştuğumda elimi vurarak kalktığımda kızlardan bıkkınlıkla çıkan sesleri duymuştum.

Aralarda gezerek yarısının harıl harıl ders yarısının ise motor takılmış gibi hararetle dedikodu yapan gençlere baktım.

Yavaş yavaş adımlarken gözlerim onun üzerindeydi. Onun sırasının hemen yanından geçip arka sıraya ulaşıp biraz Tunahan ile konuşup onun sırasına adımlayıp sırasının üzerine kalçamı koydum.

Sırada tek kişi oturmasından dolayı rahatken yanına geldiğimi fark edip toparlandı ve dikleşerek hikayesini okumaya devam etti.

Öylece otururken etrafa bakınıp kitabına yönelerek iki parmağımla tutup kitabın ismine baktım.

"Konusu ne?" biraz konuşmak ve o narin sesini duymak istemiştim. Sonuç olarak yarın bu sınıfa dersim yok ama bir sornaki gün dört dersim arka arkaya olacaktı.

"Saf bir kızın vamirlerin dünyasına katılması."

"Biraz daha detaylı açıklar mısın?" sadece konuşsun susmasın istiyordum.

"Helina gizemli bir kitabcıdan değişik tarzda bir kitap buluyor, adam büyülü olduğunu söylesede kız satmak istemediği için olduğunu düşünüp ısrarla alıyor, gece oluncada kitabın üzerindeki harflerin yer değiştirip parladığını fark ediyor, dokununcada büyülü bir vampir şatosunda gözlerini açıyor sonrada arkadaşlar edinip içlerinden birine aşık oluyor."

Heyecanla anlattıklar birinin onu dinlemesinin ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyordu. Kitabı yaşıyormuşçasına anlatırken arada istemsizce ellerini oynatıyordu.

"Vampirlere inanıyor musun?"

"Hayır." dudaklarımın anladım dercesine büküp kafamı sallarken yanıma gelip çözemediği soruyu gösteren çocuğa bakıp masama geçtim.

Soruyu masamda çödükten sonra yerine gittiğinde sınıfı izlemeye daha doğrusu onu izlemeye başladım.

Zilin sesi yankılanmadan hemen önce sınıftaki sevinçle konuşanlara baktım. "Sonunda beden." Serkan bir buluş yapmışcadına sevinçle konuştuğunda gülümseyerek çıktım sınıftan.

Öğretmenler odasına gidip kitapları yerleştirdikten sonra etrafa bakındım. Elime telefonumu alıp uğraşırken etrafta konuşanlara bakıyordum.

Sıkıcı geçen zamandan sonra hocalar ders için geçerken dersim boş olduğu için bahçeye indim.

Sıra halinde durup beden hocasının yoklamayı almasını sabırsızlıkla bekleyen çocuklara bakıp iki hocanın daha oturduğu bankı es geçip arka tarafa öğrencilerin çok uğramadığı alana geçip cebimden paketi çıkararak sigara yaktım.