SAFA YATMAK

1.7K 80 10
                                    

Stresle saçlarımı çekiştirirken güvendiğim geri zekalı insanın gelmesini bekliyordum. Egemen'den böyle bir hamle beklemezken telefona neredeyse iki dakika boş boş çaresizlikle bakınıp masanın üzerine fırlatmıştım.

Kapıdan ses gelirken anında ayaklanıp kapıya koştum. Sertçe açtığım kapıda elinde anahtarla dikilen adamın yakalarından tuttuğumla içeriye sokup duvara doğru ittim.

"Sen söyledin! Yoksa nasıl bilsin o çocuk."

"Çek lan elini kolunu, siktirme belanı ben söylemedim diyorum." aynı şiddetle beni ittiğinde dar koridorda anında duvara çarpmıştım.

"Nerden öğrendi o zaman amına koduğum!"

İçeri doğru hışımla yüruyen gencin arkasından yürüdüm. "Ne bileyim ben."

"Bak Tunahan eğer birine öterse ikimizinde belasını sikerler."

"Onu sik yedirmeden önce düşünecektin."

"Ulan geri zekalı sormadım mı sana? Ötmez kimseye demedin mi şimdi lafı çevirme."

Koltuğa oturan adama baktım benim aksime sadece saldırdığım için sinirliydi. Yanına oturmadan telefonumu alıp mesajlara girdikten sonra ona verdim.

Okuduktan sonra telefonu üzerime fırlattı.

"Bu zekayla nasıl hoca oldun lan sen. Sikik herif deseneydin ben zafer değilim diye çevirseneydin lafı."

"Çocuk direkt adımı söylüyor belliki öğrenmiş lafı çevirsem ne işe yarayacak."

Sıkıntıyla koltukta geriye yaslanıp saçlarımı çekiştirmeye başladım. Zevk uğruna dertsiz başımı belaya sokmuştum.

Gözlerimi sinirle kapattığım anda bile rüyalarımda beni rahat bırakmayan görüntüler geldi.

Onu ilk içeride gördüğümdeki çekingenliği, dudakları, burnu hepsi gözlerimin önüne gelip dudaklarını aletime ilk değdirdiği anlar hepsi o günden beri gözümü kapattığım her saniye vardı.

Öğretmenliğimin ikinci yılından diğer okulumdan sorunsuzca ayrılıp buraya gelmişken saçma salak sik merakım yüzüne bok yoluna gidecektim.

"Alo."

"Efendim Tunahan."

Egemen'in sesi kulaklarıma dolduğunda gözlerimi açarak yerimde doğruldum. Tunahan telefonunu haparlöre almış Egemen'le konuşuyordu.

"Müsait misin?"

"Kitap okuyordum, ama müsaitim." ne yapmaya çalıştığını anlamadığımda sus diye işaret verip tekrar telefona döndü.

"Sen benim arkadaşa Zafer hocasın falan demişsin, çocuk aradı bu beni o mu sanıyor diyor. Konu ne?"

Telefonun ucundan Egemen'e ait bıkkınca bir soluk işittiğimde yüzümü ellerimin arasına alıp sıvaçladım.

Kısa ama uzun süren sessizliğin ardından ve kapı kapanma sesinden sonra daha müsait bir yere geçtiğini algılamıştım.

"Tunahan, Zafer hocanın olduğunu biliyorum."

"Bende onu diyorum ya nerden çıkarıyorsun öyle saçma salak şeyi, çocuğun hocayla alakası yok."

"Ben yanlış anladım o zaman bir an onun olduğunu düşünmüştüm. Sesini benzetmiştim."

Sesimi duyduğunu şimdi netleştirmiştim işte. Tunahan'ın da gözleri beni bulduğunda stresle gözlerimi kaçırdım.

"Onun olmasını mı isterdin?" Tunahan yavşakça konuşunca telefondan ses gelmemişti.

DAVETKÂR  ~GAY~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin