KORKU FİLMİ

155 15 0
                                    

Oturduğum yerden gözlerimi yanımdaki çocuğa çevirdiğimde korkudan sonuna kadar açtığı gözlerinin hiç kırpmadan televizyona dikmişti. Yemeğin arkasına izlediğimiz korku filiminde o can alıcı sahnelerden birine gelmişken elini gözlerini kapatmaya hazır tutuyordu.

Kapalı perdeler ve yemek hazırlama, yeme derken kararan havaya uygun korku filimi açmış izliyorduk. İlk başta romantik olan bir film istesede sonradan allem etmiş kallem etmiş bunu açmıştım.

Üzerine örtüğü battaniyenin içinde kıpırdanırken yerindeki gerginliğine bakıp televizyona döndüm. Kapı kendi kendine yavaşça açılıyordu. Gıcırdama sesi kulakları tırmalayıcı olsada asıl heyecanı verenin bu olduğunu biliyordum. En az üç kere izlediğim bir filmdi.

Egemen içinden bir şeyler fısıldamaya başladığında koltukta biraz daha yanına kaydım. Bu sahnede yüzünün etleri sıyrılmış kan içerisinde yaşlı bir adam elinde bıçakla bir çıkıyordu. "Bismillahirahmanirahim- AAA!" Birden bağırıp koltukta ayağa kalktığında ondan taraftaki kulağımı tuttum.

"Ebenin nikahını varya!" Yastığı kapmasıyla televizyona doğru attığında bu haline kahkaha attım. Bana döndüp korkudan dolmuş gözleriyle tepemden bakıyordu. Kahkahalarımı durduramazken yerinde çöküp çatık kaşlarıyla yüzüme baktı.

"Duadan sövmeye iki saniyede nasıl geçtin..." hâlâ kahkaha atarken masadaki kumandaya uzanıp televizyonu kapattım. O da dahada karanlık olan odada koluma sarılmıştı.

"Sana açma demiştim." Çocuk gibi alt dudağını büzdüğünde fırsattan istifade yanaklarından tutup dudağımı dudaklarına bastırdım. Titrek ve korku dolu nefesi dudaklarım arasında kaybolup gitsede öpüşüme karşılık vermekten geri durmadı. Yanaklarından parmaklarımı ısıtacak yaşlar geçtiğinde geri çekilip açtığı gözlerini baktım.

Doldu dolu olmuş karanlıktan görebildiğim kadarıyla yanaklarına süzülüyordu. Ona dikkatli baktığımı gördüğünde ellerinin tersiyla gözlerini sildi. Küsmüş gibo oturuyordu şimdi. Dudağımın kenarı kıvrılırken yanlaklarinı okşamaya başladım.

"Bu kadar korkak mısın?" Geri çekilirken az önceki halleri aklıma geliyordu. Üzerine beni biraz daha çektiğinde koltukta geriye yatıp bu sefer o benim yakalarımdan tuttu. "Korkmadığım başka mevzular var." Dudaklarıma doğru fısıldarken karanlıktan seçebildiğim kadar gözlerindeki pırıltıyı görüyordum. Bir saniye kadar önce korkudan ağlarken şu an ki yürek yemişliği şaşırmama neden olmuştu.

"Fazla cesursun." Dudaklarımı kendi dudaklarına hapsettiğinde olduğum yerde hareketlenip iki bacağının arasına girdim. "Cesaretimi kırmak mı istersin yoksa daha da cesaretlendirmek mi?" Her söylediğime başka bir cevap bulurken dudaklarımın üzerinde dilimi gezdirip gözlerinin içine bakarken dudaklarını emmeye başladım.

Onun gözleri saliseler içerisinde kapanırken yakamdaki ellerini boynuma doladı. Madem kendisi ileri gitmek istiyordu pekâlâ bende giderdim.

Okula ilk geldiğim zamandan bu yana uslu, efendi, çekingen dediğim çocuğun gerçek halini gördükçe içime bir ürperti geliyordu. Ben onu utangaç bilirken şu an arsızca üst bedenimden aşağı kayan parmakları yanlış analiz ettiğimi bana gösteriyordu.

Islak öpüşlerimi yanağına çenesine ve oradan boynuna indirdiğimde kafasını yana çevirip bana yer açtı. Yalayıp emdiğim yere geri çekilip soğukça üflediğimde huylanarak boynunu içine çekmişti.

"Eğer durmazsak..." eli aletimin üzerinde hareketlenip aletimi sıktığında gözlerimi gözlerine diktim. "Siktir et, durmayalım." Boynuna tekrar gömüldüğümde kıkırdayarak aletimi daha sıkı kavradı.

DAVETKÂR  ~GAY~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin