"Benim anlayamadiğim bir şey var. Jimini dans ederken izleyeceğini ve eve gidip ona sürpriz yapacağinı söylemişdin. Ve şimdi lenslerini çikartıp yeniden gözlük takmak istiyorsun?"
Taehyung üzerini aynada bakib düzelten arkadaşina bakıp konuşdu. Kaç saat değişim için uğraşdilar ve Jungkook yeniden eski haline dönmüşdü. Jungkook arkadaşina gözlerini devirdi.
"Ah, seni aptal! Jimin ile her gün dans etme şansıni yakaladım. Ve sen bunu kaybetmemi mi istiyorsun?" Diye sordu Jungkook.
"Partnerinin ben olduğumu bilse sence benim gibi bir inekle dans etmek ister mi?" Soran gözlerle baktı. Taehyung cevap veremedi.
"Tabiki asla. Öyle olsa bile bence bu gün gördüğüm Jimin olmaz... anladın mı?" Gülümseyerek Taehyungun koluna hafifce vurdu.
"Ne söylemeye çalışiyorsun?"
"Hala anlayamadin mi? Bak... Jungkook Jiminin, onun trajedisini, üzüntüsünü hatırlatiyor. Jungkook varken asla eski Jimin olmaz." Jungkook üzüntüyle konuştu. Ama artik içinde biraz umut vardı.
"Ama şimdi ben havali Jk olarak onunla biraz vakit geçirme şansım olacak." Sonra koltukta oturan Taehyungun yüzünü kendine çevirdi.
" o kadar kişinin içinden nasıl oldu da benim partnerim oldu sence?"
"Ben nerden bileyim?"
"Ben söyleyeyim." Yüzünü yukari tuttu ve gülümsedi. "Tanrı sayesinde. Eğer isteseydi, Jimin o anda beni taniya bilmesini sağlardı. Ama bunu neden yapmadi biliyor musun?"
"Neden?"
Jungkook arkadaşinin elini tuttu. "Tanrı diyor ki 'Jungkook bak senin aşk hikayen başladı. Şimdi kocan Jimin ile istediğin kadar dans et. Onu daha iyi tanı, onu güldür. Ona o kadar mutluluk ver ki, senin yüzünden olan bütün üzüntülerini unutsun. Ve Jiminin sonsuza dek seni sevmesini sağla."
Jungkook sonlara doğru sesi kisiliyordu. Gerçekten hayellerini gerçek ede bilir mi diye kendine sorup duruyordu.
"Jk olarak, ona içindeki her şeyibkolay bir şekilde söyleye bilirsin. Jungkookun asla söyleyemediği şeyleri. Hadi, hadi git ve aşk hikayeni yaşa.' "
Taehyunga yüzünü çevirdi. Arkadaşida onun gibi ağliyordu. "Aptal, yine beni duygulandırdın."
Elindeki yeni gözlüğü ve kiyafetlerini ona verdi. "Işte gözlüğün ve Jungkook geri döndü." Jungkook gülümsedi
💫💫💫
"1, 2, 3, 4, 2, 2, 3, 4..." Jimin yemek masasında sandalyede oturmuş, bu gün geçtiği dersleri tekrarliyordu ritm tutarak.
Kapı açıldı ve Jungkook içeri girdi. Girdiğinden bu yana Jimin hariç her yere bakiyordu.
"Geç kaldığım için üzgünüm, üzerimi değiştirip geldim."
"Yemeğini hazırlayayım mı?" Jimin anlamiyordu aslında Jungkook bu haraketlerini. Yüzune neden bakmıyordu ki? "Tamam" dedi Jungkook.
"Sorun nedir? Neden yüzüme bakmıyorsun?" Diye sordu Jimin.
"Hıç bir şey, boynumu incittim de. Geri döneceğim. Sen yemekleri ısıt." Koşarak odasına gitti.
Üzerini değişdirdikden sonra mutfağa geldi. Sandalyeye oturdu yemek için. Jimin de onun karşinda oturdu.
"Öhm, Jiminshii, bundan sonra geç geleceğim. Iş yerinde mesaiye kalacağim. Sen de bu arada akşam dans derslerine gidersin. Sanırım fazladan iş olması iyi oldu."
Yemeğini yerken konuşdu Jungkook. Jimin onu dikkatle dinledi ve "tamam" dedi.
Yemekten sonra her kes kendi odasina geçti. Jungkook odasinda maillerine baktiği zaman Jiminin odasindan sesler duydu. Jimin galiba partik yapiyordu.
Jungkook gülümsedi ve oda dans etmeye başladi. Jiminin kahramani olmak kolay değildi.
Dans ettiği sırada kolu vazoya deydi ve vazo kirildi. Neyseki Jimin duymamişdi. Daha çok öğrenmeliydi.
Jikook'la kalın, güzel yaşayın💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sen'de aşki keşfettim
Romancegüzel bir aşk hikayesine hazir misin? Iki ayri dünyanın bir çatida buluşma hikayesi♠️♥️ BITTI💫