3 bölüm "verilen sözler💫"

450 35 4
                                    

"Ben Jimini sevgi içinde büyüttüm. O hala genç ve kırılgan. Bu olayların altında ezilecektir." Dedi bay Park. Hasta olduğu için konuşmakta güçlük çekiyordu. Ama tek oğlu için bunlari yapmalıydi. Jungkooksa sadece yaşli öğretmenini dinliyordu. Ona yardım etmek istiyordu.

Ama Bay Park Jungkooku çok şaşirttı. "Senin için de uygunsa..." dedi umut dolu gözlerle bakarak. " lütfen Jiminle evlen."

Jungkook ne diyeceğini bilmiyordu. Konuşamadı bile. Ama bay Park biliyordu. Jungkookun Jiminden etkilendiğini. Bunun için cesaret edip bu teklifi yaptı.

"Jiminin güvenli ellerde olduğunu bilsem huzur içinde ölürüm. Benim... fazla zamanim yok, evlat." Jungkook hala ne cevap vereceğini bilmiyordu.

Peki ya Jimin? O Jungkookla yani kendisiyle evlenir miydi. Nişanlisini yeni kaybetti. Yeni birini kalbine misafir edip orada bir ömür yaşmasına izin verir miydi?

"Eğer kabul edersen... Jimin ile konuşacağim." Jungkook belli etmesede çok mutlu olmuştu. Jimin için elbette üzülüyordu ama belki...

Kendi sevgisinden ona yeni bir yuva kura bilirdi. Çünkü Jungkook inaniyordu. Sevgisi ve aşki Jimini iyleştirecekti.

💫💫💫

"Bu konuyu... konuşmak için doğru zaman olmadığını biliyorum oğlum..." Bay Park hasta yatağının yanı başında ruh gibi duran oğluna bakarak konuştu.

Jimin dün nişanlısını, ilk aşkını kaybetmişti. Şimdiyse babası ona veda etmeye çağırmıştı. Düne kadar dünyanın en şanslı insanı hiss ediyordu kendisini. Şimdiyse... sadece boşluk.

Jimin dünden beri hiç bir şey yemiyor ve konuşmuyordu. Bütün neşesi ve gülüşü gitmişdi. Dün o kardar fazla ağladıki bu gün babasının veda konuşmasında sadece sustu. Çünkü...her şeyi elinden alinjyordu.

Bay Park oğlunun elinden tuttu. "...ama sanki tanrı şu anda benden bunu yapmamı istiyor gibi." Bay Park öskürmeye başladı. Jimin telaşlandı babasının bu haline kalkıp su vermek istedi. Ama bay Park onu durdurdu.

"Jimin oğlum seni hiç bir şeyi yapmaya zorlamadım bu gün de zorlamayacağım. Ama... ölmeden önce sana son bir tavsiyede bulunacağım."

Jimin hiç babasına bakmıyordu. Yüzünde bir mimik yoktu. Gözlerini sadece ayni noktaya sabitlemişdi. Bay Park yinede konuştu.

"Hayatta bazı ilişkileri biz yaparız ve bazilarini da tanrı yapar." Bay Park Jiminin elinin üzerini pat patladı.

"Jungkooku sana, tanrının seçdiğini düşün. Karar sana kalmış." Jimin konuştuklari vakitden bu yana ilk defa babasının yüzüne baktı. Gerçekten onu birakip gidecek miydi?

"Oğlum, lütfen. Seni tek başına birakip gitmek istemiyorum ama tanrının bana verdiği zaman bu kardar." Bay Park ağlamaya başladı.

Ölmek onu korkutmuyordu. Minik oğlunu bu dünyada yalniz başina koyduğu için ağliyordu. Jimin babasına sarıldı. Şimdi baba oğul ağlıyordu. Belki de bu son sarılmaydi.

"Huzur içinde olmayacağim." Jimin babasının yüzünü elleri arasina aldı. "Sen nasıl istersen öyle yapacağım, babacığım." Babasının alnından öptü.

Jungkook kapıyı çaldıktan sonra yavaş bir şekilde içeri girdi. Baba oğul ve oğul göz yaşlarini sildiler.

Bay Park sol eliyle Jiminin elini tuttuduğu zaman sağ eliylede Jungkookun elini tuttu ve birleştirdi.

"Sonsuza kadar mutlu olun."

1 gün sonra bay Park öldü. Jimin yine ağlamadı. Buna zaten kendini hazirlamıştı.

Seule, Jungkookun evine gitmeden önce Busanda evlendiler. Jungkook mutluydu.
Ama mutlu olduğu için kendisinden utanıyordu.
Ama umutluydu bir gün Jimin de onu sevecekti.

 Ama umutluydu bir gün Jimin de onu sevecekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu Jungkook ve army hayalindeki 💫

Ve olay foto😋

Gerçeğini görmek dileğiyle💫💕

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gerçeğini görmek dileğiyle💫💕

sen'de aşki keşfettimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin