HAYALİ ARKADAŞLAR

415 15 10
                                    



Bugün çok eğlenceliydi. Ailemle pikniğe gelmiştik ancak ben biraz uzaklaşmış Hilal ve Özçelik ile konuşmak için uçurum kenarına oturmaya gelmiştim. Hilal ve Özçelik çok iyi varlıklardı. Beni hep dinler ve yanımda olduklarını belli ederlerdi. Özellikle Hilal en iyi arkadaşım olmaya çalışıyordu, ona her şeyi anlatıyordum. Aklımdaki varlıkların tüm karmaşasını anlıyordu. Mesela geçenlerde Özçelik ile ruhlarımızın nasıl seviştiğini anlatmıştım.

Bana hiç ruhlar nasıl sevişir diye sormadı. Hemen anladı ne demek istediğimi. Ya da ben anladığını düşündüğüm için anladı sanırım her neyse anladı sonuçta.

Hilal her bana baktığında içimde hem karanlık hem de aydınlık oluyordu.

Şuan çok tuhaf bir his geliyor. Hilal Geldi ama çok sinirli gibi. Ya da kin dolu. Anlamıyorum. Gözlerinden kara bir ışık yayılıyor. Birileri ile tartıştı galiba.
“Korkuyorum Hilal.”
Neden bu kadar sinirli olduğunu sordum benim sesimi duyunca biraz daha sakinleşti. Onun görevi beni dinlemekmiş beni uzun süredir dinleyemediği için sinirlenmiş. Biraz da içimi başka yerlere döküyorum diye tripli galiba.
Ama ne yapayım biraz da insanlar beni dinlesin istiyorum.
Şuan kalbimde çiçekler açıyor sanki. Sanırım Özçelik geliyor yine. Oturduğum uçurum kenarında, hemen yanıma oturdu. Kolu her koluma çarptığında içimde kelebekler uçuştu. Sigara yaktı ve üfledi. Rüzgarla beraber her üflediği duman yüzüme geldi.
Yine benimle dalga geçti. Sigara içmememe rağmen tüm duman bana geliyordu. Hep böyle olurdu. Sanki sigara dumanı canlı bir varlıkdı ve beni takip ediyordu. Hatta benim peşimi bıraksın diye girdiğim çabalara kıs kıs gülüyordu.

Gerçi şuan en canlı varlıklardan biri olabilirdi.

Özçelik ‘ i çok seviyorum. Ne zaman rahatlamak istesem ruhunu bana sunuyor, benimle ilgileniyor. Ağzı çok konuşmasa da çokça işlevi yerine getiriyor.

Ona bir porno starı olabileceğini söylediğimde bana her zamanki gibi gülüyordu ama cidden olabilirdi.

Tek eksik yanı kel olmamasıydı.

Mesela omuzlarımdan ellerime kadarki o yumuşak dokunuşları beni uçurumdan daha çok ürpertiyordu. Ya da sigara dumanını boynuma üflemesi ve boynumda dumanın dağılışını izlemesi beni mahvediyordu. Elini göğüs ucumda dolandırması ve beni hızlıca kucağına çekmesi.

Beni mahvediyordu.

Bunu hiçbir porno bu kadar etkili yapamazdı.

Ruhuma dokunan ruhu beni sırılsıklam etmişti. Boynuma dokunan dudaklarının da bunda çok büyük etkisi vardı tabii ki de.

Ruhlarımız birbirine daha hızlı dokunsun diye Adem ve Havva kadar çıplak hale gelmiştik.

Özçelik ‘in gözleri ateşle parlamıştı. Tam da şuan uçurumdan atlarken benimle birlikte olmak istiyordu. Beynini okuyabiliyordum.

Neydi bu cennetten dünyaya düşüşümüz mü?

Sanırım böyle çıplakken ve tam da yasaklı elmayı yerken uçurumdan atlasak ve aşağıya en dibe düşsek yere çakılmaz sadece birbirimize sıkı sıkıya sarılmış iki varlık olurduk.

Ya da burada ölen tek kişi ben olurdum. Çünkü burası cennet değildi. Ceza kadın ve erkeğe eşit verilmiyordu.


......


Bu bölüm kızın rahatsızlığını anlamanız için yazılmıştır. Diğer bölümde olaylar başlıyor.

İyi okumlar. Yorumlarınızı bekliyorum.




BİR KADIN YAZACAKSIN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin