11.Bölüm

27 8 17
                                    

Benim başım beladan kurtulmuyor. Belayı kendime çekiyorum. Kaçırıldım. Kimse beni görmemiştir. Keşke ara sokağa girmeseydim.
" S'il vous plaît,laissez-moi partir. Je ne dirai á personne ce que tu as fait."
(Lütfen beni bırak. Yaptıklarını kimseye söylemem.)
"Ben seni türk sanmıştım. Küfür ederken Türkçe ettin."
"Bende seni Fransız sandım. Evet ben Türküm. "
"Neyse ne. Seni bırakamam. Görmemen gereken bir şeyi gördün. Seni bırakırsam polise gidersin. Uslu kız ol. Seni birazdan biri daha ziyarete gelecek." dedi ve dışarı çıktı.

Of buradan çıkmam lazım. İdil'in acaba burada ne işi vardı? İdil'i elime bir geçirsem varya ona neler yapacağım. Buraya doğru gelen ayak sesleri duydum. Kapıyı açtı ve içeri geldi. Siktir Aras lan bu. Belki bana yardım eder.
"Aras. Senide mi kaçırdılar?"
"Ha ha ha ."
"Ne gülüyorsun be."
"Asıl sen nasıl buraya geldin. Benim mekanda ne işin var? Ablama karıştıysan buradan çıkamazsın.'
"Ne ablan mı? Senin böyle bir pislik olduğunu biliyordum. Köpek gibi sürtüyorsun buralarda."
"Yerinde olsam bana küfür etmezdim. Çünkü seni buradan ben kurtarabilirim. Bir anlaşma yapalım."

Aslında doğru söylüyor Aras ama bana sunacağı şarta bağlı her şey. Aras'ın ablası tarafından kaçırıldım. Bende şans yok.
"Aras bırakalım mı kızı? Fikrini söyle bakalım." dedi Aras'ın ablası içeriye girdi.
"Yok Büşra bırakmayalım. Kalsın böyle." dedi Aras ablasına. Pislik. Şeytan. Ablası onaylayıp çıktı. Aras kulağıma eğildi ve şöyle dedi
"Ya benim olursun yada burada sonsuza kadar kalırsın." Böyle bir şey söyleyeceğini biliyordum.
"Tamam kabul ediyorum." O beni buradan çıkarınca kaçacağım.
"Tamam hadi buradan çıkalım."

Ayağa kalktım. Şansım vardı ki elimi bağlamamışlar. Kapıdan dışarı çıktık. Aras önde yürüyordu. Bende bunu fırsata çevirip koşmaya başladım. Önüme bakmadan çok hızlı bir şekilde koşuyorum. Nefes nefese kaldım. Biraz dinlendim ve tekrar koşmaya başladım. Ta ki arkadan biri
kolumu tutana kadar.
"Nereye kaçıyorsun küçük hanım?"
"Özgürlüğe doğru koşuyorum."
"Demek öyle. Şimdi seni karanlık bir odaya kapatalım. Yürü."

Aras'ın yanında yürürken silah sesleri gelmeye başladı. Aras küfür ederek silahını çıkardı. Ben hemen Aras'ın arkasına geçtim. Bize doğru Büşra geliyordu. Tam yanımıza varmıştı biri ona ateş etti ve yere yığıldı. Aras hemen Büşra'nın yanına gitti. Ben ortada mal gibi durunca biri omzuna dokundu. Korkuyla arkamı döndüm ve omzuma Sümeyye'nin dokunduğunu gördüm.
"Sümeyye."
"Evet ben. Şimdi soru sorma hızlıca buradan çıkmamız gerek." Dediğini yaptım ve hızlıca dışarı çıktık. Güvenli bir yere geçince soru sormaya başladım.
"Nasıl oldu?"
"Anlatıyorum. Şimdi sen AVM'den çıkınca bende hemen senin arkandan geldim. Sonra sokakta olanları gördüm. Videoya çektim ve polise gösterdim. Sonrası bildiğin gibi."
"Helal kız sana. Teşekkür ederim. Neyse ben eve gideyim." Acaba Büşra ölmüşmüdür? Aras bana karşı bir şeyler hissediyordu. Ama ben ona karşı sadece nefret hissediyorum. İnşallah şuan hapishanede çürüyorlardır.

Yaklaşık yarım saat sonra eve vardım. Banyoya girip duş aldım. Sıcak bir duş iyi geldi. Üzerimi giyip koltuğa uzandım. Rahat bir nefes aldım. Aklıma annem ve babam geldi. Artık ağlamayacağım. Telefonuma gelen bildirim sesi ile telefonu elime aldım. Aman Allah'ım İdil bana mesaj atmış. Sıçtım kızım senin ağzına. Mesajda bir yer yazıyordu. Yarın saat sabah 10 da. Gideceğim ve onu yolacağım. Ama şimdi güzel bir uyku iyi giderdi.

1 gün sonra
Uyanıp bütün işlerimi hallettim. Saat dokuz buçuktu. Dışarıya söylenen yere gittim. Burası çok güzel bir park. Saat tam on olunca İdil yanıma geldi.
"Pislik ,şeytan seni varya öldürüceğim."dedim ve haklıyım. Arkamdan şok olacağım bir ses geldi çünkü bu ses Burak'a aitti.
"Sakin ol Aryana."
"Oooo sende buradasın lan siz nasıl arkadaşsınız. Dağhan kaçırıldı bir kere bile aramadınız, ben hapiste kaldım beni ziyarete bile gelmediniz. Keşke Dağhan kaçırılacağına siz kaçırılsaydınız."dedim bütün içimi döktüm.
"Haklısın ama bizde haklıyız." dedi İdil. Bu kızın gebermesi benim için bir mutluluk. Onlar bana dil dökerken birden bire bir ses geldi
"Esmer güzelini ancak ben ikna ederim." Bu galiba Dağhan'dı aaaaaa olamaz umutla arkamı döndüm ancak daha büyük bir şok yaşadım. Karşımda Dağhan değil başkası vardı.

İzimizdelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin