18.Bölüm

31 2 2
                                    

Şimdiki Zaman
Dağhan'ın Anlatımıyla
Aryana bayıldığı için hızlıca yanına gidip kucağıma aldım. Bir an önce onu bu depodan çıkarsam iyi olur. Ancak şuan müdahale edilmesi gerekiyor.İdil bana seslendi
"Dağhan getir şuraya yatır biliyorsun bu konuda eğitim aldım. Yasin hoca sağ olsun." İdil doğru söylüyor çünkü Yasin hoca bize her konuda eğitim vermeye çalışıyordu.Aryanayı kucağımdan İdil'in gösterdiği yere koydum. İdil Aryana ile ilgilenmeye başlamıştı.Ben ve Burak eğitim  almış olsak da İdil sağlık konusunda daha başarılıydı. İdil ne kadar Aryana'yı sevmesede bu işte birlik olduğumuz için hiçbir yardımı esirgemiyordu.  Aralarındaki kavgaya anlam veremiyorum.  Sürekli bir kavga halindeler. Aslında bunu Burak ile paylaştığım zaman ilk önce sesli bir kahkaha patlatıp daha sonrasında ise ikisinin de bana karşı hisleri olduğunu söylemişti. Aslında İdil'in hislerini farketmemek imkansızdı ancak ona karşı içimde  bir sevgi yoktu. Sadece yakın bir arkadaş olarak görüyordum.
Depoda daha yeni fark ettiğim ağır bir kan kokusu vardı. Depoda pencere yoktu sadece içerisinin hava almasını sağlayan kapı vardı onun dışında başka bir şey yoktu. Serra'yı bağladığımız bir sandalye ve bir masa ve Aryana'nın uzandığı burada kalmaktan yırtılmış ve çok eski koltuk vardı. Deponun duvarları ağır bir şekilde rutubet kokuyordu. Merak ettiğim şey Aryana'nın Serra'ya nasıl bir tepki vereceğiydi çünkü çok duygusal yaklaşıyordu. Aslında haklıydı da en yakın arkadaşın ihaneti insana çok ağır gelirdi üstelik yaşamaması gereken birçok şey yaşamıştı. Serra yaptıklarından hiç pişman değil aksine gurur duyuyordu. Eğer onu fark etmeseydik daha kötü şeyler olabilirdi.
"Dağhan Aryana şimdilik iyi ama yatıp dinlenmesi gerekiyor. Ayağa kalkınca muhtemelen başı dönebilir. Siz isterseniz eve geçin." İdil'in konuşması ile düşüncelerim den kurtuldum.
"Pekala. Ben ve Burak eve geçiyoruz. Sen Aryana'nın evini hallet. Yasin hoca burayı halleder." İdil bana baş sallayıp Aryana'nın yanından ayrıldı.

Aryana'nın yanına yaklaşıp onunla konuşmaya başladım.
" Esmer güzeli iyi misin?" Çok yorgun gözüküyordu. Dediklerimi anladığından bile emin değildim.
"Dağhan başım çok ağrıyor. Kalbim çok ağrıyor. Yorgun hissediyorum." Gözleri dolmuştu. Gerçektende ne diyorsa öyle hissediyor gibi gözüküyordu.
"Tamam biliyorum biliyorum sakin ol. Hadi gel eve gidelim. "
" Hayır gitmek istemiyorum. Serra evet Serra nerede? ona ne oldu? " Artık gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.
Ne söylersem yine de Serra'nın iyi olduğunu görmeden buradan götüremeyeceğimi bildiğim için yalan söylemekten başka çare yoktu. Ben Aryana'nın yanına gelirken Yasin hoca çoktan Serra'yı götürmüştü. İdil zaten Aryana'nın evine gitmişti. Depoda sadece ben,Aryana ve Burak kalmıştık. Burak dışarıda arabada bizi bekliyordu.
"Aryana Serra'yı bizim eve götürdük. Merak etme hadi senide götürelim."
Aryana  hala ağladı için sulu olan gözleri ile bana baktı ve sonra kalbimin gerçekten acıdığını hissettiğim bir cümle söyledi.
" Sana inanmıyorum, hiçbirinize güvenmiyorum. Bana yalan söylediniz. Belki şimdi beni başka yere götürüyorsunuz. Ne bileyim ben ha size nasıl güvenim???"
Haklıydı. Ama haklı olması benim canımı daha çok yakmıştı . Sanki her bir cümlesi iğne gibi kalbime batıyordu.
" Haklısın Aryana ama şu anda emin ol  senin için en güvenli yer bizim yanımız. Bak etrafımızda kendilerine yabani adını takmış katiller var iken seni yalnız bırakmayız."
"Sizin yanınızdayken fiziksel acı çekmemem  psikolojik acı çekmiyorum  anlamına gelmiyor demek değil anladın mı !??"
" Aryana farkındayım konuşacak çok şey var ama yeri değil. Burada güvende değiliz."  Artık can güvenliğimizin olmadığına kanaat getirmiş olacak ki kafa sallayıp yavaşça ayağa kalktı ancak İdil'in de dediği gibi başı döndüğü için eliyle kolumdan destek alarak ayakta durmaya çalıştı. Hemen ona destek olmak için bende diğer elimle ona destek oldum.  Böyle olmayacağını anlayıp kucağıma aldım. Beklemediği anda yaptığım için Aryana'nın ağzından ufak bir çığlık kaçtı.

İzimizdelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin