7.Bölüm

26 8 9
                                    

Eve giren kişi fotoğrafların hepsini yırtmıştı. Ancak yine babamın fotoğraflarını yırtmamıştı. Biri bana şaka yapıyor olmalıydı. Bunun bir açıklaması olamazdı. Odamı toparladım. Annemin bir sürü mesajı ile sabah olduğunu anladım.  Mutfağa inerek kahvaltı yaptım. Kahvaltı yaptıktan sonra   polisi aradım.

Polis gelince olanları anlattım. Ancak kapıma koruma koymayı teklif ettiler. Buna gerek olmayacağını söyledim. Polisler gidince derin bir nefes aldım. Yaşadıklarımı düşünmeye başladım. İstemsizce gözümden bir damla gözyaşı süzüldü. Ama ağlamayacağım.
Bugün dil kursuna başlıyordum. Üzerime siyah bir kazak giydim altıma da siyah bir eşofman giydim.

Dil kursuna gelince içeri girdim. Burada tek yeni bendim. Sınıfımı öğrendim. Sınıfa girince herkes bana bakıyordu. Utanarak hızlıca en arkada boş bir sıraya oturdum. Dersin başlamasına az bir süre kalmıştı ki  sınıfa bağırarak bir kız girdi ve hemen arkasından bir erkek geldi. Sevgilisi olmalıydı.
"Ya yeter bu kaçıncı? Bir kere doğruyu söyle Emre. Korkak biri olma artık. " Kız adının Emre olduğunu öğrendiğim çocuğa bağırıyordu. Emre de hemen konuşmaya başladı;
"Bir tanem vallahi yanlış anlaşılma var. Ben kıza yardım ettim. O da bana yardımımın karşılığını verme istedi. Affet bir daha bir kızla bile konuşmayacağım."
" Yok Emre bitti. Bundan sonra hangi kızla görüşmek istiyorsan görüş."
" Ne bitti mi? Esra yapma ya." Emre'nin yalvarması boştu. Esra hızlıca sınıftan çıktı.

Emre de benim yanıma oturdu.
"Selam güzellik." Oha daha yeni ayrıldı ve hemen bana mı yavşıyor? Çüş biraz yavaş git bakalım.
" Ne oldu yoksa erkeklerle konuşmama gibi bir özelliğin mi var?"
" Yo ama benim bana 'yavşayan' erkeklerle konuşmama gibi bir özelliğim var."
" Yani ben sana bakmam diyorsun ha."
"Aynen öyle diyorum." Aferim Aryana işte böyle.
"O zaman arkadaşız." Diyince kafamla onayladım.

Sınıfa hoca geldi. Fransızca'yı en baştan anlatacak ve bize eğlenceli aktiviteler yapacakmış. Sanki çocuğuz. Zil çalınca kantine gitmeye karar verdim. Kendime bir tost ve ayran  aldıktan sonra masaya oturdum. Çok aç olduğum için hızlıca yedim. Önümde bir çocuk sıska bir çocuğa yumruk atıyordu. Çokta umrumda değildi ama çocuğa üzüldüm. Galiba çocuğa bayağı bir üzüldüm.

Şuan çocuğu öldüresiye dövüyordu. Aslında araya girsem mi? diye düşünüyorum. Araya girsem döverim çünkü polislik eğitimim var. Ayağa kalktım ve yerde uzanan çocuğa elimi uzattım. Çocuk ilk önce biraz şaşırsa da elimi tutup ayağa kalktı. Ancak bay kendini çok beğenmiş bağırarak konuşmaya başladı;
"Lan sen benim kim olduğumu biliyor musun? " Hiç umrumda değildi. Ondan korkmuyorum.
" Yo bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum. Ayrıca ne bağırıyorsun? Sağır değilim. Senin yüzünden çocuk ölecekti. Uslu uslu otur yerine." Biraz abartmış olabilirim.(he he birazcık)
" Sen ne diyorsun lan. Bak kızım seni bitiririm. Seninle kukla gibi oynarım. Bana yalvarırsın."
"Tabi tabi. Siz erkekler  kas yapınca, iki tane çocuk dövünce her şeyi yapabilecek gücünüz var zannediyorsunuz. Siz ancak fiziksel şiddet uygularsınız.  Ancak yanılıyorsun kızlar sizden daha tehlikelidir. Siz daha olanları idrak edemeden onlar oturup zaferi kutlarlar. Yani kendini o kadarda büyütme. Hadi eyvallah."  Ooooo sesleri yükselmeye başladı. Emre'de beni hayretle izliyordu. Ancak burada ki herkesin bu çocuktan korktuğunu anladım.

Tam arkamı dönüp gidecekken kolumu tutup sıkmaya başladı.
" Kızım sen çok büyük bir belaya bulaştın. Ben dediğimi yaparım. Sen ise sadece konuşursun. Şimdi gel benimle. Benimle bir daha böyle konuşabilecek misin." Arkadan bir çocuk
" Aras yapma bırak kızı. Zaten bir daha seninle böyle konuşamaz."dedi. Ben kolumu çekip kahkaha atarak konuşmaya başladım.
"Ya siz kendinizi ne zannediyorsunuz. Sizi öyle bir döverim ki hayatınızda yemediğiniz dayağı yersiniz. Ayrıca kimseden korkum yok. Duydunuz mu bunu herkes kafasına yazsın. Ben kimseden korkmam hele bunun gibi serserilerden." Sonra olanlar oldu Aras'ın sinirlenerek beni itmesi benim onu güzel bir dövmem bir oldu polislik eğitiminde öğrendiğim herşeyi uyguladım.
"Bu da herkese ders olsun." Sınıfa gidince Emre'nin şok olmuş yüzü ile karşılaştım.
" Oha oha oha kızım sen neymişsin. Aras'ı resmen yere serdin. Sen benim korumam ol lan. "
"Emre abartma." dedim. Sonra yanıma bir kız geldi.
" Ya sen kendini ne zannediyorsun? Sevgilimi nasıl döversin? Seni varya yolarım."
"Sevgilin kaşındı bende kaşıdım. A sen beni mi yolmayı düşünüyorsun çirkef? Senide döverim git başımdan."
" Seni Aras'a söyliyeceğim."
"Selam söyle."dedim çünkü korkmuyordum. Çantamı aldım Emre ile eve doğru yürürken Emre Aras'ın sevgilisinin taklidini yapıyordu. Emreden ayrıldıktan sonra Dağhan'ı düşündüm. Çok özledim onu. Acaba uyanmış mı?

Telefonumu elime aldığım zaman Dağhan'ın doktoru beni arıyordu.
"Kızım Dağhan hastanede yok. Kamera görüntülerinden baktık gece  kaçırmışlar. Ama polise haber verdik. Kızım orda mısın?" Telefonu kapattım.
Kim niye kaçırır Dağhan'ı? Başına bir şey gelmez inşallah. İkinci kez telefon çalınca bu sefer annemin aradığını gördüm. Telefonu açtım ancak duyduklarım karşısında telefon elimden düştü. Yavaş yavaş gözlerim karardı. Bilincim tamamıyla kapandığında artık sesleri bile duymuyordum.

İzimizdelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin