🩺32

235 14 0
                                    

Menemene ekmeğimi banarken Nisa'ya olanları anlatıyordum.
"Hiç beklemiyordum lan. Ben Elizi gerçekten anlamıyorum."

Nisa gülerek çayından bir yudum aldı. "Belki de sende gönlü zaten vardır ama Arda için geri duruyordur senden. Çünkü onun için her şey o kadar kolay değil. Demiş ta zaten, korkuyormuş."

"Bilmiyorum, çok güçlü ama çok kırık bir kadın."

Masadaki bulaşıkları alıp ayaklanırken cevap verdi bana. "Zaten hep en güçlüler en kırıklardır Ata, bunu benden iyi biliyor olman lazım."

Yutkundum, biliyor muydum gerçekten? "Hayır, ben güçlü biri değilim."

Bana dönüp kızgınca baktı. "Ne demek değilim? Ata senin yerinde başkası olsaydı ya intihar etmişti, ya da it kopuk olup orada burada uyuşturucudan falan ölmüştü. Sen başına gelenlere inat koca adam oldun, doktor oldun. Yıllardır abinin hastalığının tedavisini arıyorsun."

Gözlerimi kaçırdım. "Ama bulamıyorum Nisa, ben bunları etrafımdakiler olmasa yapamazdım hem. Teyzem sahip çıkmasa bana, eniştem korumasa yapamazdım. Ben, bendeki aileyle anca bok olurdum."

"Ama yaptın, ayrıca onlar olmasaydı da yapardın. Ata sen iyi bir insansın, sana yapılan her şeye rağmen, iyi bir insansın."

Gülümsedim ama cevap vermedim. Masayı topladıktan sonra kahvemi alıp koltuğa oturdum. İşe gitmeme daha bir saat vardı. "Sizin düğün ne zaman?"

"Temmuz diyoruz ya, sence?"

"Merkür retrosuna dikkat et de," dedim alayla. Kafama kırlent fırlatmasıyla kahkaham aynı ana denk geldi.

Bir süre Nisanın çiçeklerin rengi hakkındaki kararsızlığını dinledim.

"Hadi bana müsade yengeciğim, müstakbel kocanın yanına gideyim. Hem hastalarım beni bekler."

"Hadi git bari, yolcu falan da edemem seni, yürü git işte. Ev senin evin zaten."

Gülerek ona dil çıkardım. "Benden çok sen kalıyorsun be!"

Herhangi bir terlikten korktuğum için koşarak dışarı çıktım. İlerde anne olunca muhteşem atması gerektiğine inandığı için arada üstümde deneme yapıyordu.

Arabama binip her şeyden önce radyoyu açtım.

Saate baktım, 7:28... Telefonumu çıkarıp günaydın mesajı atmayı düşündüm. Ama ya sevgili değilsek?

Ulan ya yanlış anladıysam?

Neyse, en kötü tekrar reddedilirim. Alıştım zaten artık.

Ata: Günaydın

Eliz: Günayydın

Ata: bak olumlu yönde ilerliyoruz di mi

Ata: üzülürüm eğer hayırsa

Eliz: olumlu yönde ilerliyoruz :)

Eliz: gitmeliyim, Ardayı okula bırakacağım daha

Ata: aa ne kadar da yolumun üstü, ben bırakırım sizi bence

Ata: bu kadar da yolumun üstü olamazdı valla ya

Eliz: ldsmncld sana ters kalıyoruz, geç
kalırsın

Ata; bir şey olmaz, Seda bakar hastalara bir 10-15 dk

Ata: bende yolumun üstündeyken sizi bırakayım

Eliz: iyi madem, bırak.

Eliz: biz bekliyoruz seni

Ata; hemen oradayım

Doktor Civanım | yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin