AŞK BENİ ÇAĞIRDI

5.2K 50 46
                                    

 "Arkadaşlar baştan söyleyeyim ben AĞABEY yazmaktan nefret ederim o yüzden ABİ yazıyorum. İYİ OKUMALAR..."

Sabah olmuştu, her zaman olduğu gibi kardeşlerimin kahkahasına uyandım. Tavan arasındaki yatağımdan doğrulup aynamın karşısına geçtim, yine aynı küçük burun, aynı uzun turuncu saçlar, aynı pembe dudaklar,aynı çekik mavi gözler -garip olan şu ki ailede bir tek ben çekiğim- ve aynı 1.70 boy.

İkinci kattaki ortak banyoya gittim. Ben hariç herkesin kendine ayit bir banyosu vardı. Dişlerimi fırçalayıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra tekrar tavan arasındaki odama döndüm. Bir jean giyip üzerime de beyaz askılı bir tişört, yatağımın altındaki ayakkabılarımdan spor olanını seçtim. Aynamın karşısına geçip saçlarımı topladım.

Merdivenlerden inip en alt kattaki zemine vardım annem ve babam küçük erkek kardeşimle ilgileniyordu, ablam kesinlikle sevgilisine mesaj atıyordu ve beni bu ailede tek seven abim o beni gördü ve el salladı “Kahvaltın hazır prenses bu gün yine çok güzelsin” dedi ve burnuma bir öpücük kondurdu.

Ben size ailemi tanıtıyım ilk önce annem; adı Katie, sarışın, mavi gözlü, beyaz tenli, orta boylu bir kadın, babam; adı Albus, turuncuya çalan kahverengi saçları, kahverengi gözleri, beyaz tenli, uzun boylu birisi, ablam; adı Ginny, sarı saçları mavi gözleriyle tıpkı annemin gençliği diyebiliriz, küçük kardeşim John; saçları kahverengi, gözleri mavi ve kısa boylu yaşından olsa gerek çünkü daha 6 yaşında ve son olarak canım abim Jack; saçları anneminki gibi sarı, gözleri babama çekmiş, boyu uzun ve çok yakışıklı, 19 yaşında ve okulunun en popüleri yani benim tam zıttım ablamda öyledir bütün erkekler onun peşinden koşar. Unutmadan abimle ablam ikizler ama ne huyları nede tipleri birbirine benzer. Ablam ne kadar acımasızsa abim de o kadar iyi kalplidir. Babam bir üniversitede öğretmen, annem de özel bir şirkette genel müdür.

Kahvaltıda bir bardak süt, omlet ve reçel abim neyi sevdiğimi çok iyi bilir. Birazcık atıştırdıktan sonra okuluma gitmeye hazırdım. Bu gün okulumun ilk günü eski okulumdan ayrılmak zorunda kalmıştım çünkü oturduğumuz ev annemle babamın iş yerlerine çok uzaktı “Hadi yediysen seni okula bırakıyım” abim kapıya yöneldi.

Ben çantamı alıp tam çıkıyordum ki “Abla sen gelmiyor musun?”  o kaşlarını çatarak “Sana kaç kez söyledim bana abla deme diye, hayır beni Albert alacak siz gidin” dedi ve yine telefonuna gömüldü. Ben evden çıkıp abimin arabasına bindim, ablam olmadığı zamanlar öne oturmama bir şey demezdi.

Hemen öne oturup kemerimi taktım. Abim sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı “E nasılsın heycan var mı?” sırıttı ben kafamı öne eğerek “Sadece korkuyorum” abim gaza bastı “Korkma sadece kendin ol bak herkesin gözüne gireceksin inan bana” arabayı durdurdu. Ben kemerimi açtım ve inerken onu öptüm ve bana 20$ verdi. Harçlıklarımı genelde abim verir. Okula baktığımda süperdi, kocaman bahçesi vardı ve oku müthişti.

Arkama baktığımda abim çoktan gitmişti, okula girdiğimde kocaman bir koridorda yürümeye başladım. Bu lise çok acayipti ve güzeldi. Koridorda yürürken birden sessizlik oldu herkes dolabına dönüp bir şeylerle uğraşmaya başladı, karşıma baktığımda dört tane siyahlara bürünmüş kişi vardı.

Önlerinde duran simsiyah gözlü, siyah saçlı, yaklaşık 1.80cm civarında, yüzü ancak bir heykeltıraşın elinden çıkmış gibiydi çocuk ona baktığımı görünce gözleriyle beni süzdü ve bana baktı. Herkes bana bakıyordu arkamdan birisi kulağıma “Çabuk başka tarafa bak hadi bana dön” bende o kişiye baktım. Bu bir kızdı ve çok güzeldi kahverengi uzun saçları, bembeyaz teni, koyu yeşil gözleri ve kırmızı dudakları vardı.

Kız bana korkmuş bir biçimde bakıyordu “Sen delirdin mi niye ona bakıyorsun?” ben tek kaşımı kaldırarak “Niye ki ne olmuş baktıysam” dedim kıza “Anladım sen bu okula yeni geldin, sana bu okulun kurallarını filan anlatırım bu arada ben Jessica” elini uzattı ben elini sıkarak “Tanıştığıma sevindim ben de Emily” dedim.

AŞK BENİ ÇAĞIRDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin