BÖLÜM17:TAKAS

325 22 0
                                    

"bana kızmayın nolur :D geldi ama bakın hehe :D yandaki harry bana küfür etmeyin ve yandaki parça yeni kitabımın tanıtımı kitap geldi bu arada :D"

-JAMES-

Emily’nin elini tutup ayağa kalktım “Sizlere söylememiz gereken bir şey var. Ben sizlerin huzurunuzda ona sormam gereken bir sorum var” dediğimde gözlerinin içine bakıp “Benimle yaşar mısın yani başka bir evde ikimiz tek başımıza?” dediğimde küçük çaplı bir şok geçirse de hemen toparlanıp “Eğer bir sakınca yoksa elbette” dedi bizimkilere bakarken.

Hepsi kıkırdarken söze başladım “evet o zaman git eşyalarını topla yarın taşınıyoruz” bu sefer bana anlamamış gözlerle baktı. Bu kıza aşıktım “Benim evime gidiyoruz” dediğim sırada bütün gözler korku ve endişeyle bana dikildi…

Onlara hak vermek lazım onca olanlardan sonra bana böyle bakmaları normaldi ama geçmişi arkamda bırakmazsam yeni bir hayata başlayamam. Emliy’i odasına yolladığımda onlara dönüp tek bir cümle söyledim “Ben artık iyiyim onunla temiz bir sayfa yerine yeni bir deftere başlıyoruz” sözlerim bittiğinde bende kendi odama çıkmıştım.

Eşyalarımı bavula koymaya başladım. Ama aklıma gelen o düşünceyle durdum o evi kim temizleyecekti? Bu nu  düşünürken kahkahayı basmıştım. Valizleri yatağın üstüne koyup dolabı açtım. Kotlar, takım elbiseler… hepsini yerleştirince kitapları ayrı bir valize koydum.

Tam son bir kitabı koyarken arasından o fotoğraf düştü. Fotoğrafı elime alıp inceledim, gerçekten oraya gitmek istiyor muydum yada oraya gidince yeni bir hayata başlayacak mıydım?

Tam ben bunları düşünürken içeri Andrey girdi. Yatağa oturup “Gerçekten de hazır mısın?” diye sordu sahi hazır mıydım? Ama bundan önemli olan Nick ile yaşadığım olayı anlatmaktı.

-EMİLY-

Ben hala bana söylediklerinin etkisindeydim. Ah ne kadarda romantik bir gün. Eşyalarımı valize tıktığımda geriye tek ir valiz kalmıştı ona da ayakkabılarımı ve birkaç şey koymuştum. Ah ne ara 4 bavul dolmuştu ki?

Bavulları odamda bırakıp onun odasına doğru yürüdüm. Kapıyı çalıp içeriye girdiğimde Andrey ile konuşuyordu. Onların yanına gidip oturduğumda hemen beni odadan yolladılar ah şu erkekler!

Aşağıya indiğimde salona girmeden bir el beni tutmuştu. Arkama döndüğümde Nick bana sırıtıyordu “Seninle dışarıda konuşalım mı biraz” dediğinde yapacak bir işimde yoktu onayladım.

Dışarı çıktığımızda direk çardağa yöneldi. Onu takip etim ve bende çardağa oturdum. Bana döndü ve söze başladı “James ailesine tekrar kavuşabilir” dediğinde sırıtıp hemen atladım “Nasıl” bana bakıp sırıttı “Orası kolay ama onun karşılığında bir şey gerek” demişti ah tabiî ki olmalıydı demi.

Ona soran gözlerle bakınca “Onlar yaşıyor ama onları buraya geri getirmek için bir takas gerek” dediğinde gözlerine direk bakarak “Ne gibi?” dedim. Bana biraz yaklaşıp elimi tuttu ve benim gibi gözlerime bakarak “Ailesi karşılığında sen” demişti…

AŞK BENİ ÇAĞIRDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin