Bullet Holes | jenlisa

XI.

O kadının Bayan Wang olduğunu doğrulamıştım ama hepsi buydu. İnternette ne kazayla ilgili vardı ne de başka bir şey. Büyük ihtimalle gizli tutuluyordu.
Neler olduğunu çözmeye kararlıydım ve bunu bana en doğru şekilde anlatabilecek tek kişi Jennie'ydi. Ama ona nasıl ulaşacaktım?
Bir anda kapım çalınmadan açılınca telefonu saklamak dışında bir şey düşünmeye fırsatım olmadı. Gelen Jisoo'ydu ve tuhaf şekilde endişeli gözüküyordu. Yatağımın ucuna oturdu ve yüzünü bana çevirmeden konuşmaya başladı.
Jisoo: Wang sana ne söyledi?
Bay Wang dememişti. Buna dikkat ettiğini düşünüyordum.
Lisa: Gördüklerimi unutmamı söyledi.
Jisoo: O halde öyle yap.
Konuşmuyordu ama yatakta oturmaya devam ediyordu.
Lisa: Sen iyi misin?
Elinin tersiyle gözyaşını sildiğini gördüğüme eminim ama Jisoo bunu hiçbir zaman kabul etmedi.
Jisoo: İyiyim.
Ellerini dizlerine vurarak ayağa kalktı ve bir şey demeden kapıya yöneldi.
Lisa: Jennie'ye nasıl ulaşabilirim?
Duyduğu şey olduğu yerde çivi gibi çakılıp kalmasına sebep oldu.
Jisoo: Ne?
Lisa: Jennie Kim'e ulaşmam gerek.
Kapıyı kapatıp tekrar yanıma geldi.
Jisoo: Ne saçmalıyorsun Lisa?
Lisa: Sabah olanları sen de gördün ve sen de benim kadar rahatsız oldun, biliyorum. Jennie Kim'le konuşursak neler olduğunu öğrenebiliriz.
Jisoo: Boyundan büyük işlere kalkışma Lalisa. Neler olduğunu öğrenip ne yapacaksın?
Lisa: Kötü bir şeyler olduğu kesin, bunu durdurabilirim.
Jisoo: Kendini süper kahraman mı sanıyorsun?
Lisa: Jisoo lütfen.
Ayağa kalktı ve sakin bir sesle konuştu.
Jisoo: Bir daha böyle şeylerden bahsetme, benim de başımı derde sokacaksın.
Bu sefer bir şey dememe fırsat bırakmadan hızla odadan çıktı. Kahvaltı saatine kadar onu bir daha görmedim.
***
Kahvaltı her zamankinden gergin geçiyordu. Çalışanlar sabahki olaydan başka bir şey konuşmuyordu. Jisoo hepsini susturmaktan yorulmuştu ve normalde Bay Wang ve kızıyla büyük salonda yendiğimiz yemeği bugün çalışanlarla beraber mutfakta yememiz emredilmişti.
Jisoo: Lalisa yandaki sandalyeye geç.
Sorgular şekilde yüzüne baktım ama itiraz kabul edecek bir hali yoktu ben de dediğini yaptım ve bir yandaki sandalyeye geçtim. Bunun neden önemli olduğunu birkaç dakika sonra anlayacaktım.
Jisoo: Kahvaltını çabuk bitir Bay Wang'le alışverişe gideceğiz.
Başımla onaylayarak ağzıma bir şeyler tıkmaya başladım. Sabah gördüklerimden sonra hiç iştahım yoktu ama aç kalmak kimsenin yararına değildi.
Tabağıma aldığım birkaç şeyi bitirdikten sonra ağzımı silip masadan kalkmaya hazırlandım. Çalışanlardan biri beni durdurdu.
"Ağzına mavi bir şey bulaşmış Lisa."
Kadının demesiyle refleks olarak elimdeki peçeteye baktım. Bir ismin altında bir telefon numarası yazıyordu:
Jennie Kim'in numarası.
Hemen Jisoo'ya baktım renk vermiyordu. Masadan kalkmak için acele ettim ve mürekkep dağılmadan numarayı telefonuma kaydettim. İnanması güç ama Jisoo bir sebepten dolayı bana yardım etmişti.