XX.

1.1K 79 34
                                    

Jennie'nin oradan o kadar hızlı ayrılacağını düşünmemiştim. Cümleme cevap bile vermeden arkasını dönüp kimseye açıklama yapma ihtiyacı duymadan yürüyerek uzaklaştı.
Gece sona erdiğinde beni daha zor vakitlerin beklediğini biliyordum çünkü Wang ile yalnız kalacaktım.
Koluna girmemi sağlayarak beni arabadan içeri soktu. Aklımda hala Jennie'nin sözleri vardı bu yüzden şu an 2 metre ileride bomba patlasa bile farkında olmayabilirdim.
Wang: Bu gece herkesin gözü senin üstündeydi. Elbette benim de.
Cebinden bir sigara çıkarıp yaktı arabanın duman altında kalmasını umursuyor gibi gözükmüyordu. Şoför tereddütle camları açtı.
Wang: Görüyorum ki Jennie konusunda da istediğim kıvama geliyorsun.
Hiçbir cevap vermeden lafı nereye getireceğini bekliyordum.
Wang: Bir süre önce arabasına binip kaçıyordun ama şimdi sözlerinle ona haddini bildiriyorsun.
Lisa: Kaçırılıyordum.
Wang: Sana inanayım mı Lalisa?
Lisa: Jennie Kim kendi isteğimle yanına gideceğim biri değil Bay Wang.
Wang: Bay Wang demeyi bırak.
Ellerini izinsizce bacağımın üstündeki elime koydu.
Wang: Ji-won demeni tercih ederim.
Elimi elinin altından çektiğinde onun da elini çekmesini beklerdim ama o sanki bu yaptığım onun beklediği hamleymiş gibi elini artık elimle korumadığım bacağımın üzerinde tutmaya başladı.
Tabi ki de sessiz kalmayacaktım.
Lisa: Eliniz pek de uygun bir yerde değil Bay Wang.
Sinirle sağa kaydım. Hareketim onu da sinirlendirmişti. Bir süre öfkeyle yüzüme baktı.
Wang: Şanslısın ki zoru severim Lalisa.
İğrenç herif.
Eve giden yol boyunca gergin bir sessizlik hakimdi ama gerginlik Wang'in konuşmasından her zaman daha iyiydi.
Eve geldiğimizde sessizliği devam ettirmeye özen gösterip hiçbir şey demeden odama çekildim. Kafamda o kadar düşünce varken hemen uyumamı yorgunluğuma bağlamıştım.
"Wang!"
"Dışarı çık pislik herif!"
Sesleri duymamla hemen saate baktım gece 03.50. Bu sesin kime ait olduğunu çok düşünmedim çünkü Jennie olduğunu gayet iyi biliyordum.
Hemen yataktan doğrulup pencereme koştum. Jennie bahçenin ortasında elinde bir şişeyle ve silahla dağılmış bir halde bağırıyordu.
Yanında yığılmış yatan adam tahmin edildiği üzere güvenlik görevlisiydi.
Ben daha aşağı inmeye fırsat bulamadan Wang üzerine geçirdiği sabahlıkla kapıya inmişti bile. Acele etmeliydim.
Gecenin soğuğu dışarı çıkmamla anında kemiklerime işlemişti içimdeki bu titremenin tek sebebinin soğuk olmadığını çok iyi biliyordum.
Jennie beni kapıdan çıkarken görünce bir anlığına silahını indirdi.
Wang: Lalisa şunun icabına bak ve polisi ara bu psikopatı içeri tıktırmanın vakti gelmiş.
Wang hiç de korkmuş gibi gözükmüyordu. Jennie ise onun sözlerini duyunca aradaki mesafeyi kapatmak için hızlıca Wang'in üzerine yürüdü.
Jennie: Seni gebertmeden hiç bir yere gitmeyeceğim. Aramızdaki sorun fazla uzadı, ama bugün bitecek.
Adeta gözü dönmüştü içimden bir ürperti geçti.
Wang: Ben senin gibi lağım fareleriyle elimi kirletmeyeceğim Jennie korumam icabına bakacak,
hadi Lalisa.
Ne yapabilirdim ki? En fazla silahı elinden almaya çalışabilirdim. İcabına bakmakla neyi kastettiğini Wang elime bir tabanca atınca anladım.
Wang: Ya onu geberteceksin ya da hapse tıktıracaksın. Anladın mı Lalisa?
Tabanca elimde titrerken gerginlikten ağlamak üzereydim. Wang söylenerek elimi tutup tabancayı Jennie'ye çevirdi. Namlunun ucunda Jennie'yi görünce gözyaşlarımı daha fazla tutamadım.
Lisa: Git buradan Jennie. Yalvarırım git.
Jennie hiçbir şey söylemiyordu. Yüzünde korkuya dair hiçbir ifade yoktu. O da tabancasını kaldırdı ama namlu beni değil, Bay Wang'i gösteriyordu.
Aynısını yapmalıydım. Eğer Wang'i ondan önce vurursam...
Jennie'nin sadece yüzünü görmek bana onun yerine hapse girme planları mı yaptırıyordu?
Jennie kararlıydı onu kimse durduracak değildi. Tetiğe bastı. Gözlerimi kapadım. Büyük bir ses duymayı beklerken hiçbir şey duymamıştım. Sanıyorum ki silahta mermi yoktu. Wang kahkahalara boğuldu.
Wang: Sarhoşluktan silahını doldurmayı unutmuşsun.
Jennie: Gidiyorum.
Eminim böyle rezil olduğunu hissetmektense hapse girmeyi tercih ederdi. Küskün bir çocuk gibi arkasını dönüp yavaşça yürümeye başladı. Sonrasını hatırlamak hala çok zor. Wang, Jennie arkasını döner dönmez arkama geçmiş indirdiğim tabancayı elimi tutarak tekrar kaldırmış ve bana kaça fırsatı vermeden benim elimin üstünden Jennie'ye iki el ateş etmişti.
Sonrası çok karanlık.
Sadece Jennie'nin az önce indirdiği güvenlik görevlisinin biraz ilerisinde yattığını ve beyaz elbisesinin kırmızıya boyanmış olduğunu hatırlıyorum.
Bir de Wang'in elindeki eldiveni ağzıyla çıkarıp çöpe attığını.

Bullet Holes | jenlisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin