XXV.

1.1K 79 9
                                    

Zaten korkudan kıpırdayamamızın yanı sıra hava da kararmaya başlamıştı. O ağacın altında çökmüş halde kaç saat bekledik bilmiyorum, öyle ki zaman kavramımızı da kaybetmiştik. Üstüne üstlük hava soğumaya başlıyordu ve ikimiz de acıkmıştık. Genelde güçlü duran Jisoo bile ilk defa bu kadar umutsuz gözüküyordu.
Jisoo: Hey Lisa uyudun mu?
Omzuna koyduğum başımı kaldırıp yüzüne baktım.
Jisoo: Sadece özür dilemek istedim. Her şey için.
Lisa: Ne yaptın ki?
Omzunu silkti.
Jisoo: Bilmem. Sonuçta beni korumak için ona vurdun. Eğer ben daha temkinli olsaydım...
Lisa: Bunu kime yaparsa yapsın ona vururdum Jisoo. Özür dilemene gerek yok.
Tebessüm etti.
Jisoo: Eğer ölürken yanımda olan tek kişinin sen olacağını söyleseler şaşırırdım. Ama aslında memnunum, sen iyi bir arkadaşsın Lisa.
Lisa: Sen de unnie.
Gerçekten de öyleydi. Jennie için yaptıkları, benim için yaptıkları. O gerçekten iyi biriydi ve iyi bir arkadaştı.
Lisa: Bunca zaman neredeydin gerçekten? Hala söylemedin.
Jisoo: O gün ormandaki eve geldiğimizde Wang bizi birkaç saat içinde buldu Lisa. Jennie başımızın derde girmesini istemediği için ne kadar ısrar etsem de beni başka bir yere yerleştirdi. Seni de... biliyorsun işte.
Lisa: Beni Wang'in yanına gönderdi.
Hala bunun için ona kızgın olduğumu Jisoo'yla konuşurken anlamıştım.
Jisoo: Bir sebebi vardı Lisa. Jennie Wang'in sana zarar vermeyeceğini biliyordu. Çünkü Wang Jennie'nin sana olan ilgisini keşfetmişti. Jennie Wang'in sırf bunu kullanmak için sana iyi davranacağından emindi. Başka bir yere gitmeni sağlarsa Wang'in seni bulmak için uğraşacağını ve seni korkutacağını biliyordu. Wang'in evine dönmen için ona çok kızman gerektiğini de biliyordu. Sen evden çıkmadan çok önce her şeyi planlamıştı. Yanılmadı da.
Jennie gerçekten de yanılmamıştı. Yalan söyleyemem, o an ölüme bu kadar yakınken bile ondan etkilenmemi sağlıyordu. Başımı tekrar Jisoo'nun omzuna koyarak aklımda Jennie'yle gözlerimi kapadım.
***
Jisoo: Lisa uyan! Birileri geliyor.
Gözümü zorla araladığımda gerçekten de etrafımızdaki ağaçlara belli belirsiz bir ışık yansıdığını gördüm. Bir el feneriydi büyük ihtimalle.
Hemen ayağa kalktık. Ama peşimizdeki her kimse kaçamayacağımız kadar yaklaşmış olduğu kesindi.
Tam adım atacakken yere bir şeyin düştüğünü duyduk.
"Buldum sizi."

Bullet Holes | jenlisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin