Bullet Holes | jenlisa

XVIII.

Aylar sonra onu ilk görüşümde kekelediğim için kendimden utanıyorum.
Lisa: J-Jennie?
Jennie: Şimdiden kekelemeye mi başladın? Zavallı şey.
Çantasını kurcalarken ekledi.
Jennie: Bu arada düzeltmem gerekiyor, Bayan Kim diyeceksin. Seninle aynı seviyede değiliz.
Sanki her harfi kalbimi kırmak için titizlikle seçiyor, beni paramparça edecek bir cümlede toparlamak için özen gösteriyordu.
Çantasından çıkardığı kırmızı ruju hızlıca dudaklarına sürdü.
Jennie: Sana da sürelim, rengin atmış.
Ne bir şey diyebiliyor ne de yapabiliyordum. O evden öfkeyle yürüyüp giderken aylar sonra onun karşısında böyle ezileceğim aklıma gelmezdi. O gün attığım sinirli adımlar sanki onun üstüne basıp gidiyormuşum gibi güçlü olacağımı hissettirmişti bana. Tıpkı az önce Wang'in yüzüğü takmasına izin vermem gibi ruju sürmesine izin verdim, nedenini bilmediğim şekilde.
Ruju kendine sürdüğüne kıyasla acele etmeden sürdü. Taşan yerleri silmek için defalarca dudaklarıma dokundu. O gün beni orada saatlerce dövse bu kadar canımı yakamazdı. Bana sırf benimle alay etmek için dokunuyordu.
Dudaklarıma yaklaşıp derin bir nefes aldı.
Jennie: Bu rujun kokusuna bayılıyorum!
Bana işkence etmek için geldiği belliydi. Onun karşısında daha fazla ezilmemek için kendimi zorladım. Sadece zayıf bir cümle kurmayı becerebildim.
Lisa: Neden buradasın?
Jennie: Burada olan herkes gibi çok param olduğu için elbette.
Yüzüğün takılı olduğu elimi avucuna alıp özensizce inceledi.
Jennie: Bu dandik yüzükten on kasa alacak kadar hem de.
Elimi sanki elektrik çarpmış gibi çekince bozulduğunu hissettim, belki de bozulduğunu umdum.
Bir şey söylemeden kapıya doğru adım attım.
Jennie: Tabii sevgilini bekletme.
Sinirle arkamı döndüm.
Lisa: Kapa çeneni Jennie! Benimle gönül eğlendirdikten sonra karşıma geçip aptalca imalarda bulunamazsın.
Yaptığı her hareketle gerilen sinirlerim ve üzüntüm sonunda açığa çıkmıştı.
Lisa: Sen kendini beğenmiş zavallının birisin ve beni ezmene daha fazla izin vermeyeceğim!
Bir süre hiçbir şey söylemedi.
Jennie: Bitti mi?
Sadece sinirden dolan gözlerimle ona baktım.
Jennie: Seninle gönül eğlendirmedim . Seni kullandım.
Kapı kolunun üzerindeki elimi çekmeme izin vermeden kapıyı açtı.
Jennie: Unutma, sen benim en büyük düşmanımın piyonusun.