XVII.

1.2K 85 11
                                    

Önünde sonunda Wang'in evine döndüm. Bayan Wang hakkında anlatılanları duyduktan sonra onu kaderine terk etmenin doğru olmayacağını düşündüm. Bir de gidecek başka bir yerim yoktu. Evet belki saçma ama Jennie'nin duygularımla oynadığını açıkça söylemesi ona düşman olma fikrine yatkın hale gelmemi sağlamıştı.
Ne diyorum ben? Jennie'ye düşman olmam mümkün değildi.
Ama düşman gibi davranabilirdim.
Evden içeri girdiğim ilk gün saatler süren sorgu neredeyse kendimi camdan atmama sebep olacaktı ama Wang sonunda ikna oldu. En son büyük taşlı yüzüğünü masaya vurarak "Jisoo ortada olmadığına göre onun işini de artık sen yapacaksın!" dedi.
En zoru Bayan Wang ile ilgili hiçbir girişimde bulunmayacağıma ikna etmek oldu.
Lisa: Yapmayacağım Bay Wang. Bu sizin aranızda.
Gri, seyrek sakalını ovuşturarak iğrenç nefesini net şekilde almama izin verecek şekilde cevapladı.
Wang: İyi edersin Lalisa. Aksi takdirde kendini ölmüş say.
Korkutucu olduğunu kabul ediyorum ama o tüm bu tehditleri savunurken benim de elim armut toplamayacaktı elbette.
Jisoo'dan hiç haber almadım. İyi olduğunu ummaktan öteye gidemedim ve zamanla da onu aklımdan çıkardım. Evde ne kadar fazla iş yapıyor olduğunu onun yerine geçince ancak anlamıştım ve açıkçası bu yoğunlukta değil onu hiçbir şeyi düşünmeye vaktim olmuyordu.
Jennie hariç elbette.
Jennie bir virüs gibi beynime sızmış sürekli kendiyle ilgili tüm görüntüleri kurcalayıp bularak beynimdeki projeksiyona yansıtıyordu. Ondan nefret edemiyordum ve ondan nefret edemediğim için kendimden nefret ediyordum.
Ondan da pek haber almadım. Ara sıra Wang aklına bir anda gelmiş gibi ona küfürler savuruyor sonra susuyordu. "Hangi cehennemde" olduğunu o da bilmiyordu.
Bu uzun süren sessizliğim sonunun fırtına olacağı açıktı. Öyle de oldu.
Jennie'yi son görüşümden 2 ay sonra Bay Wang hatrı sayılır iş adamlarının yer aldığı bir "yardım" derneğinin galasında boy gösterecekti gittiği her yere süs köpeği taşıdığı zavallı ben de boy gösterecektim tabi ki. O zamanlar buna nasıl dayandığını ya da Wang'in küçük faresi olmayı nasıl kabul ettiğimi bilmiyorum.
Her zamanki gibi gösterişli bir elbiseye layık görüldüm , tek farkı onu koltuğuma koyan bir Jisoo'nun olmamasıydı. Ama buna alışmıştım.
Wang'in dediği saatte limuzindeki yerimi almıştım bile. Beni görünce olabilecek en sevimsiz şekilde sırıttı.
Wang: Nefes kesicisin Lalisa.
Yapmacık şekilde tebessüm ederek sessiz kalmaya karar verdim. Hayatımın belki de en uzun yolculuğuydu, dünyanın en iğrenç adamı sizi yolculuk boyunca süzerse böyle oluyor. Arabadan inerken kapımı bile açtı bu kesinlikle fazla olmaya başlıyordu.
Soğuk havayı hisseder hissetmez kollarımı bağladım. Wang paltosunu vermeyi teklif etti, elbette kabul etmedim.
İçeri girdiğimizde büyük bir mücevher sergisiyle karşılaştım.
Wang: Biz alıyoruz, dernek yardım ediyor.
Diye açıkladı Wang.
Anlamamıştım ama sorgulamadım. Mücevherler için açık artırma yapılacağı söylendi ve Wang'in yanındaki koltuğa yerleşip müzayedenin başlamasını bekledim. İlk ürün gösterişli bir yüzüktü, Wang kısa sürede en yüksek teklifi verdi. Yüzük ona verilince ayağa kalktı.
Wang: Bu yüzüğü zarif parmaklarında görmeyi çok isterim Lalisa...
Elimden tuttu ve beni de ayağa kaldırdı o an utançtan ne yaptığımı bile bilmiyordum.
Yüzüğü parmağıma takmasına gerginlikten titreyerek izin verdim. Yüzüğü yavaşça taktı ve elime çok çekici göründüğünü düşünen bir öpücük bıraktı.
Midem bulanmıştı.
Kopan alkışları hatırlamak bile istemiyorum. Bu camiadakiler her kimlerse Wang'in çapkınlıklarına alışmış gözüküyordu o an orada oturan kimsenin Wang'in bir karısı olduğunu hatırladığını bile düşünmüyordum.
Peki ya ben buna neden izin vermiştim?
İzin isteyip aceleyle lavaboya koştum. Ellerimi lavaboya yaslayıp musluktan akan soğuk suyu yüzüme çarptım sonrasındaysa aynada gördüğüm şeye baktım. Nasıl buna dönüştüm? Sadece 2 ayda.
Elimi kaldırıp elimdeki yüzüğe aynadan baktım bu yüzüğe baktığımda asla iyi şeyler hissetmeyeceğime o an emin oldum. Kendime bakarken geçirdiğim o kısa anda kapının açıldığını bile duymamıştım.
"Layığını bulmuşsun."
Nefret eder gibi bir ses tonuyla ekledi.
"La-Lalisa."

Bullet Holes | jenlisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin